Fahrettin Yokuş'tan Bakan'a "Tapulu Mal" Cevabı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu böyle demiş ..! Memurluk, kimsenin tapulu malı değildir Sayın Bakan ..! Olamaz da… Çünkü babadan evlada geçen bir şey değildir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu böyle demiş ..! Memurluk, kimsenin tapulu malı değildir Sayın Bakan ..! Olamaz da… Çünkü babadan evlada geçen bir şey değildir. Bilirsiniz bizde miras haktır ve helaldir. Memuriyet ise kanunlarla düzenlenmiş bir çalışma şeklidir..! Tapulu mal olmadığı içinde miras hukuku işlemez. Bu ifadeniz yakışıksız olmuş...!
Memur, belli bir süre kamu hizmetlerinde bulunan ya da kamu hizmeti yapan kişidir. Görev yaptığı sürece o kişiye DEVLET MEMURU denir. Memurların çalışma şartları başta 657 Sayılı DEVLET MEMURLARI KANUNU olmak üzere, bazı kanunlarla düzenlenmiştir. Devlet memurları, adı üstünde Devlet adına, millete hizmet veren kişilerdir.
Memur tanımının içine; Devletin güvenliğini sağlayan subay astsubaylardan tutunuzda, vatandaşın can güvenliğini sağlayan emniyet güçlerinden, yargıya, sağlıktan, eğitime, vergiden, sosyal güvenliğine velhasıl bir İNSANIN DOĞUMUNDAN ÖLÜMÜNE KADAR yaşamı süresince devlet memurları hizmet verirler.
Daha açık bir ifade ile bir çocuk doğarken başında olan doktor, ebe, hemşire devlet memurudur. Bir insanımız Hakka kavuştuğunda son yolculuğuna uğurlayan, cenaze namazını kıldıran imam devlet memurudur ..!
Yine nüfusa kaydeden nüfus memuru, devlet memurudur. Can güvenliğini sağlayan, eğitimini veren, hastalığını tedavi eden, sosyal güvenlik sistemine kaydeden, işletme ve iş yeri açma izni veren, dış ticaretinde mal sevkiyatına izin veren, vergisini toplayan, devlet yardımlarını muhtaç ve engellilere ulaştıran, tüm çalışanların emeklilik işlemlerini yapan hep devlet memurlarıdır.
Sözün özü; Kamudan devlet memurlarını çıkarın yani hizmet vermesin. Ülkede hayat durur, insanlar perişan olur. Daha ötesi DEVLET dediğimiz soyut kavramı, somut hale getiren Devletin Memurlarıdır...
Eğer Kamu hizmetlerinden, daha doğru bir ifadeyle devlet dairelerinden MEMURLARI çıkarırsanız, geriye "DUVARLAR ve KURALLAR" kalır. Millet hizmet alamaz. Devleti somutlaştıran, varlığını sürdürmesini sağlayan, içerde ve dışarda hizmetleri veren Devlet Memurlarıdır. Ülkemiz dışında Devletimizi temsil edenlerde devlet memurlarıdır.
Bizim ve tüm devletlerin yapısının temeli; “DEVLETTE DEVAMLILIK ESASI” anlayışıdır. Buradaki amaç, "verilen hizmetin nitelikli ve kesintisiz sunma gaye ve hedefidir."
Anayasamızda "Devletin asli ve sürekli işleri, devlet memurları eli ile yapılır." Denilmektedir.
Buradan da anlaşılacağı üzere, Devlet Memurları aynı zamanda devletin hafızasıdır.
Mevcut iktidar iş başına geldiği günden buyana, "DEVLET MEMURLARININ GÜVENCESİNİ” diline dolamış, sürekli olarak gündeme getirmektedir. Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın talihsiz beyanı da bunlardan biridir.
Anayasa ve yasalarımız, aslında Devlet memurlarına sonsuza kadar iş güvencesi vermemiştir. Her yıl yüzlerce memur işten atılmakta, binlercesi de çeşitli cezalara çarptırılmaktadır. Memurlar işçiler gibi "tazminatı verilerek kapı dışarı edilememektedir." Bunun gerekçesi de yukarıda ifade ettiğim; Devlet adına görev üstlenmeleri, devleti somutlaştırmaları ve devletin hem hafızası olması ve hem de asli ve sürekli işlerini yapmasıdır..! Bir başka yazımda yine bu konuyu kaleme alacağım…
Fahrettin Yokuş
Türk Büro-Sen Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.