'Evet' için 700 bin seçmen arıyor

'Evet' için 700 bin seçmen arıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belki en çok gördüğü ve görüştüğü partili: Aziz Babuşcu...

İktidar partisinin İstanbul İl Başkanı.
Erdoğan her hafta sonu İstanbul'da... Adeta belediye başkanı, il başkanı gibi, en ince detaylarla ilgileniyor.

Referandumda, genel seçimde ve bütün siyasal mücadelelerde temel belirleyici İstanbul. Günlerdir nabzını tutmaya çalışıyoruz. Bu defa sırada AK Parti'nin İstanbul Beyi Aziz Babuşcu var.

Feriye'de yemekte buluştuk, uzun bir görüşme oldu. Kadir Topbaş da Feriye'yi tercih etmişti. AK Parti'lilerle öğlen, CHP'lilerle akşam yemeği için randevulaştık.

CHP'lilerin mekan tercihi farklıydı; Gürsel Tekin'le bir otelde, Berhan Şimşek'le Fener Balıkçısı'nda konuştuk.

Aziz Bey'in şaşırtıcı ve ilgi çekici açıklamalarını haberimizde okursunuz, özellikle Nazım ve Ahmet Kaya ile ilgili değerlendirmeleri sarsıcıydı. Ben de size kendi izlenimlerimi aktarayım.

Aziz Bey referandumda işi en zor olanlardan. En çetin mücadelenin İstanbul'da geçeceğini değerlendiriyor. Bakın başkan nasıl bir tablo ortaya koyuyor:

'EVET' İÇİN EN AZ 700 BİN EK SEÇMEN ARIYOR
'En zor rekabet İstanbul'da. Hiç kolay değil. Bizim burada oyumuz zaman içinde hep yüzde 40'la 50 arası değişiyor. Çıta en düşük yüzde 40'ta... Şu an 45. Son seçimde 44 aldık. Evet çıkması için bizim hesabımıza göre 600-700 bin fazladan destek bulmamız gerek. Biz 1 milyon hedefi koyduk, alt sınır olarak.'

Son seçimdeki tabloyu haberimizde okuyabilirsiniz. Onun üzerinden başkana sorular sorduk. Saadet'ten 'evet'ler gelir ama 300 bin civarında... CHP blok 'hayır' gözüküyor. BDP'nin boykotu burada nasıl etki eder belli değil. Bayağı açık kalıyor.

Türkiye genelinde referandum sonucu MHP tabanına bağlı. Sadece orada geçişkenlik olabilir. Ama hangi oranda?

Bir nokta daha var: İstanbul'da MHP zayıf. 2009 seçiminde yüzde 7. Ne kadarı 'evet' der? Muamma. Başkandan anladığım İstanbul'da şu sıralarda tam olarak başa baş bir durum var. Kıl payı her iki sonuç çıkabilir.

'TARİH SİZİ YAZACAK' MOTİVASYONU
Aziz Bey, klasik siyasetçi tipolojisine uymuyor. Sık sık 'ne işim var politikada' sorgulaması yapanlardan. Siyaseti 'biraz dava gibi' görüyor. Lise ve üniversite yıllarından beri çizgisi aynı, teşkilatçı da. Zaman zaman ilkesel nedenlerle bırakmanın eşiğine gelmiş. Hesaplı siyasetçilerden değil. Teşkilatını şöyle motive ediyor:

'Bizimki siyasi mücadele değil. Ülkenin kaderiyle ilgili. Şimdi fark etmiyoruz ama tarih bizi yazacak.'

'NEREYE GİTSEK EKONOMİ'
İktidar partisinin teşkilat yapısını, sistemini ve rakamlarını da sorduk Aziz Başkan'a. Yüz yüze iletişim en önemli silahları. Peki ev ziyaretlerinde nasıl taleplerle karşılaşıyorlar.

İşte yanıtı:
'Hep ekonomi, hep işsizlik. Halkımızın gündemi bu.'
Ya terör?
Başkan 'beni şaşırtıyor' diyor ve çok ilginç bir bilgiyi bizimle paylaşıyor:
'Terör ev ziyaretlerinde de anketlerde de hiçbir zaman yukarılarda çıkmıyor. Öncelikler içinde 5 veya 6'ncı sırada yer alıyor'
Dün bizi derinden sarsan 7 şehit haberi daha geldi. Böyle bir dönemde bu çok ilginç. MHP'nin Türkiye ortalamasının İstanbul'da yarıya düşmesiyle birleştirince çok daha izaha muhtaç bir sonuç. Siyaset bilimciler incelemeli. Münhasıran MHP ve İstanbul analizi yazmaya çalışacağım bu seri içinde.

İŞİNİ YAPTIRMAK İSTEYEN AKP'YE ÜYE Mİ OLUYOR?
Üye sayısını 1 milyona çıkarırken 'işini yaptırmanın yolu AKP'ye üyelikten geçiyor' gibi bazı iddialar konuşuluyordu. Başkana bu söylentiyi sordum, 'asla' dedi. Buna tenezzül etmeyeceklerini söyledi. CHP'nin en az üç katı üyeleri olduğunu vurguladı.

Aziz Bey'i tanımak istiyordum, kişisel sorular da yönelttik. Sadece bu bölüme 'yazılmasın' kaydı düştü.

'Kendinizi şimdi nasıl tanımlıyorsunuz?' diye sordum. Uzun uzun güldü, 'Nasıldı? Muhafazakar demokrat mı?' diye ekledi, çok ama çok ilginçti. İslami duyarlılıkları yüksek ama kesinlikle demokrat biri, anladığım.
Kendisine Radikal'in yorum sayfasında bir Arap gazetecinin, 'Bizler Tayyip Bey'e teşekkür etmeliyiz, o da Atatürk'e. Tayyip Bey laik ve modern Türkiye'nin gücünü kullanıyor' sözlerini hatırlattım. Hak verdi. 'Değerlerimizle barışmak zorundayız' derken Atatürk de bizim, İslam da
anlayışını yansıtıyordu.

Tam sözlerimizi bitirdik, vedalaşıyorduk. Aziz Başkan'ın son cümlesi şöyle oldu: 'Başbakanımız bize sürekli, İstanbul ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar' der. Buna inanıyoruz.

Akşam

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.