Etrafımız Bugün Kerbelalarla Dolu
Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen Muş ve Van 1 No’lu şubelerin olağan genel kurullarına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, “Sınırları kireç taşlarıyla çizilmiş bir ülke bizi ifade etmiyor. Bizim sınırlarımız kireç taşları ile çizili sınırlar olamaz. Bizim Misak-ı Milli sınırlarımız Doğu Türkistan’daki Müslüman kardeşimizin bulunduğu yerden başlar. Misak-ı Milli sınırlarımız güneyde Yemen, kuzeyde Kafkasya ve Kırım’dır, Batıda İspanya’dır; Güney Afrika ve Kuzey Afrika’dır. Dolayısıyla nerede bir mazlum ve mağdur varsa bizim Misak-ı Milli sınırlarımız oraya kadar uzanır ve oralardaki bütün insanların dertleri bizim dertlerimizdir” dedi.
Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen Muş ve Van 1 No’lu şubelerin olağan genel kurullarına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını kınayan Özer, “Mescid-i Aksa’nın bugün gönlümüzde, gözümüzde önemi, inancımızın ona yüklediği manadadır. Bu yüzden Mescid-i Aksa, Filistin, sadece Filistin değildir; Mescid-i Aksa sadece Filistin’e ait değildir. Tüm Müslümanların mübarek beldesidir. O yüzden bunu İsrail’e ve bütün dünyaya bildirmemiz gerekiyor. Bir gün Filistin, başkenti Kudüs olarak bağımsızlığına inşallah kavuşacaktır” şeklinde konuştu.
Etrafımız Bugün Kerbelalarla Dolu
Bölgede yaşanan gelişmelere de değinen Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün ülkemizin etrafın çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Biz birkaç gün önce 10 Muharrem’i yaşadık. Kerbela’yı andık, Aşure Günü’nü andık. Ama etrafımız bugün Kerbela’larla dolu. Bugün Suriye, Irak ve Filistin artık birer Kerbela olmuş. Dünyanın birçok yerinde Kerbelalar, modern Kerbelalar yaşanıyor. Bizim bu anlayıştan, bu zulümlerden artık kurtulmamız gerekiyor. Bunun tek çözümü de Müslümanların yeniden bir araya gelmesi, yeniden birlik ve beraberlik içerisinde olmasıdır. İttihad-ı İslam’ı oluşturmak zorundayız. Aksi halde her türlü oyunlar Müslümanlar üzerinde oynanmaya devam edecektir. O yüzden hepimize görevler düşüyor.”
Nerede Bir Mazlum Varsa Sınırlarımız Oraya Kadar Uzanır
“Sınırları kireç taşlarıyla çizilmiş bir ülke bizi ifade etmiyor” diyen Özer, “Bizim sınırlarımız kireç taşları ile çizili sınırlar olamaz. Bizim Misak-ı Milli sınırlarımız Doğu Türkistan’daki Müslüman kardeşimizin bulunduğu yerden başlar. Misak-ı Milli sınırlarımız güneyde Yemen, kuzeyde Kafkasya ve Kırım’dır, Batıda İspanya’dır; Güney Afrika ve Kuzey Afrika’dır. Dolayısıyla nerede bir mazlum ve mağdur varsa bizim Misak-ı Milli sınırlarımız oraya kadar uzanır ve oralardaki bütün insanların dertleri bizim dertlerimizdir” dedi.
‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ Projesine Destek Verilmeli
‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesinden de bahseden Ahmet Özer, “İngiltere merkez kilisesinin bugün 4 milyon yetimi var. Dünya üzerinde bugün UNICEF kayıtlarına göre kayıtlı 200 milyon yetim çocuk var. Bunların birçoğu nereden bakarsanız misyoner teşkilatların elinde, birçoğu da kiliselerin elinde bulunuyor. Şu an Türkiye’de İHH’nın baktığı yetim sayısı 45 bindir. 4 milyon nere 45 bin nere sevgili kardeşlerim. Bu yetimler bizim yetimlerimiz, İslam dünyasının yetimleridir. Batılılar gidip onların memleketlerini yakıp yıktılar, sonra da itfaiyeci rolüne soyundular. ‘Biz söndürüyoruz yangınınızı’ deyip sonra onların çocuklarını aldılar. Terör örgütleri şu an bu yetimler üzerinde plan yapıyor. Fuhuş mafyası bu yetimler üzerinde plan yapıyor. Organ mafyası yetim çocuklar üzerinde planlar yapıyor. Acaba Müslümanlar olarak bizim planımız nedir? Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen olarak bu davanın içindeyiz ve projeyi destekliyoruz. Ben bütün kardeşlerimden ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi var’ projesine destek vermesini istirham ediyorum” diye konuştu.
Karma Eğitim Mecburiyetinin Kaldırılmasını İstiyoruz
Karma eğitim mecburiyetinin kaldırılmasını istediklerini söyleyen Özer, “Karma eğitim mecburiyeti kaldırılsın derken, bir dayatmadan vazgeçilmesini kastediyoruz. İnsanlar çocuklarını istediği yere göndermekte seçme hakkına sahip olsun istiyoruz. Bizim talebimiz bu. İsteyen kız, isteyen erkek, isteyen de karma eğitim veren okula çocuğunu göndersin diyoruz. Demokratik bir taleptir, demokratik bir anlayıştır. Bu, aynı zamanda anayasaya ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne de uygundur. Çünkü çocuk 18 yaşına kadar velisinin kontrolündedir” dedi.
Özer, din dersinin okul öncesinden başlatılması talebini de dile getirerek, şöyle konuştu: “Avrupa’da din eğitimi okul öncesinde başlar ve papazlar derslere girerler. Bizde 4. sınıfta başlar, neden olduğunu hâlâ anlamış değilim. Gerçekten bu toplumun bir parçası olarak din bir parçamızsa, bunun küçük yaşlarda verilmesi uygundur.”
Doğrunun, İyinin, Hakkın Hâkim Olması İçin Sendikacılık Yapıyoruz
Eğitim-Bir-Sen’in 22 yıl önce ‘Erdemliler Hareketi olarak, doğrunun, iyinin, hakkın, güzelin bu memlekette hâkim olması için’ kurulduğunu vurgulayan Özer, şunları söyledi:
“Vesayeti deşifre etmek için sendikacılık yapıyoruz. Bu ülkede demokrasinin, insan haklarının, hukukun önünde hiçbir engel olmasın, bu engeli koymaya çalışan bütün barikatlar ortadan kaldırılsın. Bu, askeri vesayet olabilir, bürokratik vesayet olabilir, dış vesayet olabilir. Bugüne kadar, yıllarca IMF’nin reçeteleri uygulandı. IMF, Dünya Bankası bir memur gönderdi, yıllarca bu ülke o memurun talimatlarıyla idare edildi. Evet, Allah’a şükürler olsun ki, IMF’ye olan borçlar ödendi, IMF’nin bu ülkedeki vesayeti sona erdirildi. Bu arada, ülkede oluşturulmaya çalıştırılan yeni vesayetler var. Kimi paralel, kimi dikey, kimi yatay vesayetler oluşturma gayretinde olanların karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz.”
Gençliğin Yetişmesinde En Büyük Amil Öğretmenlerdir
Gençliğin yetişmesinde en büyük amilin öğretmenler, eğitim çalışanları olduğunun altını çizen Özer, “Okullar ne kadar muazzam olursa olsun, binaları ne kadar güzel yaparsanız yapın, içine öğretmen koyamadığınız zaman, içine öğrenci koyamadığınız zaman, o öğretmeni donanımlı bir şekilde yetiştiremediğiniz zaman, gelecek nesillerden umut beklemeniz muhaldir” diye konuştu.
Çözüm Süreci Bu Milletin Projesidir
Çözüm Sürecinin milletin projesi ve millete ait olduğunu kaydeden Özer, “Süreç mutlaka devam etmelidir. Ancak süreci sadece bazı kesimlerin sahiplenmesini doğru bulmuyorum. Çözüm süreci milletin süreciyse, bütün millet o sürecin içerisine dahil edilmelidir. Sadece birileriyle görüşülüyormuş algısının ortaya atılmasını doğru bulmuyorum. Hangi etkin unsur varsa, bu sürece dahil edilerek kardeşlik sürecinin devam ettirilmesi gerekir. Irkları tokuşturarak kalite arayan bir zihniyete sahip değiliz. Irkçılığı reddediyoruz. Irkçılığı tokuşturarak kalite aranmaz, kalite takvadadır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından yapılan seçim sonucunda, Eğitim-Bir-Sen Muş Şubesi’nde Mahir Barışan başkanlığındaki liste seçilirken, Van 1 No’lu Şube’de ise Süleyman Şakar’ın listesi güven tazeledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.