2020’de erken seçim olur

Eski Bakan Namık Kemal Zeybek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonuçlarıyla ilgili gazetemizin sorularını yanıtladı.

ANKARA - 31 Mart Mahalli İradeler Seçimlerinin ardından Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edildi. 23 Haziran günü CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu ve AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım yarıştı.

İmamoğlu, 31 Mart’taki oylarını arttırarak 806 bin 415 oy farkıyla yeniden belediye başkanı seçildi. Türkiye siyaseti İmamoğlu gibi yeni bir ismi kazandı.

23 Haziran’ın ardından iktidar değişimi olup olmayacağı tartışılmaya başlandı. AK Parti’nin kurucu isimlerinden Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti kuracakları iddiaları da eklenince Türkiye’nin erken bir seçime gidip gitmeyeceği merak konusu olmaya başladı.

Eski Bakan Namık Kemal Zeybek, Anayurt'tan Tamer Arda Erşin'in sorularını yanıtladı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonucunun sadece İmamoğlu’nun zaferi olmadığını belirtti. Zeybek, İstanbul’u AK Parti’nin kaybetmesiyle ‘büyünün bozulduğunu’ söyledi. AK Parti’nin kurucu isimlerinin yeni parti oluşumu içinde oldukları iddialarının doğru olduğuna dikkat çeken Zeybek, “Erken seçim de Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nı; AKP Meclis’te çoğunluk parti olma durumunu kaybeder. 2020’de bu olur diye düşünüyorum. Kesin olur demiyorum ancak olmaya yakın durum olarak görüyorum” dedi.

31 Mart’ta gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararı ile iptal edildi. Siz hukukçu bir siyasetçi olarak kararı doğru buldunuz mu?

Karar hukuki değil siyasiydi. Bunu herkes biliyor. YSK zaman zaman baskı ve hatırla böyle kararlar alır. Benim de başıma gelmişti. Anavatan Parti’sinden ayrıldım. 1991 seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden Bayburt milletvekili adayı oldum. Anavatan Partisi YSK’ya itiraz etti. YSK adaylığımı iptal etti. Önceki

kararlarının tersi yönünde davrandı. Anavatan Partisi lideri Turgut Özal baskı yapmıştı.

‘SİHİRLİ BİR MÜDAHALE Mİ OLMUŞ?’

(31 Mart seçimlerinden sonra) İktidar baskı yaptı, YSK üyeleri de hukuka aykırı şekilde seçimi iptal etti. Hukuku bırakın bu mantığa da aykırı. Bir zarfın içine 4 kağıt konuluyor. Kağıtların bir birinden farkı yok. Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na itiraz edildi diye seçimi iptal ediyor. İptal gerekçesi de seçim kurullarını başına kamu görevlisi olmayan birisinin getirilmesi. Kamu görevlisi olmayanı getiren kim, Ekrem İmamoğlu mu? Yine YSK’nın kendisi. Kamu görevlisi olmayan kişiler nedeniyle iptal edilecekse, tümünün iptal edilmesi gerekirdi. Kamu görevlisi olmayan başkan zarfın içine sihirli bir müdahalede bulunmuş da sadece İmamoğlu’nun oylarıyla mı oynamış.

31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım ile arasındaki oy farkını 13 binden 806 bin 415’e çıkardı….

Türk milleti kızdı. AK Parti’ye ve MHP’ye oy verenler bile kızdı. Zaten MHP şu an baraj altında da, Türkiye’de demokratik düzen olsa AKP’nin de baraj altında kalması gerekirdi. Türkiye’nin şu anki durumu tam bir başarısızlık örneği. Dış siyaset, ekonomi kötü. Bir hükümetin değerlendirmesi yapılsa bütün derslerden kırık alır. Bu kadar oy alması Türkiye’de bir şeylerin ters olduğunu gösterir.

‘NİYE DAHA FAZLA OLMADI DİYE ŞAŞIRMAK GEREK’

Ters olan ne? Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Basının yüzde 90’nı iktidarın ya sahibi olduğu ya da teslim aldığı gazete ve televizyonlar. Yoksullaştırdıkları halka para, malzeme dağıtıyorlar. Tarikatlar ve cemaatler destekliyor. Böyle oy alıyorlar.

(23 Haziran seçiminde) Niye bu kadar fazla fark oldu diye şaşırmaya gerek yok, niye bu kadar az fark oldu diye şaşırmak gerek.

‘İMAMOĞLU UMULMAYANI VERDİ’

Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimleriyle tanındı ve genç bir siyasetçi. Geleceğini nasıl görüyorsunuz?

4 ay önce kimse bilmiyordu. Küçük bir belediyede başkanlık yapmış ve başarılı olmuş. Belli ki içinde saklı bir güç varmış ve ortaya çıkmayı bekliyormuş. Kemal Bey de zaman zaman doğru işler yapıyor. Ankara’da Mansur Bey, İstanbul’da İmamoğlu’nu getirerek doğru bir şey yaptığı anlaşıldı. Mansur Bey bilinen isimdi, umulanı verdi. İmamoğlu umulmayan bir isimdi, umulmayanı verdi.

‘BİRLEŞTİRİYORMUŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR, AYRIŞTIRIYOR’

İmamoğlu başarılı bir insan, toplumun beklediği barışçıl, uyumlu siyasetçi görünümünü verdi. Daha da önemlisi takipçiliği verdi, seçim sonucunu bırakmadı. Tüm bunlar iyi de daha bu yetmez. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında başarılı olup, bu çizgisini sürdürmesi lazım. Bazı yanlışlarından geri dönmeli. Yanlışı şu. Bu iktidarın yaptığı gibi Türkiye’deki etnik grupları ikide bir saymak. Birleştiriyormuş gibi görünüyor ancak aslında ayrıştırıyor.

Türkiye’de onlar var ancak bizim toplam adımız Türk.

Tamer Arda ERŞİN - Anayurt