Ek ödeme oranlarında eşitliğin sağlanmış olmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.  Şube müdürlerinin tamamı için %170 ek ödeme gösterge rakamının belirlenmiş olması bir adaletsizliğin önüne geçmiştir. Şube müdürlerinin, farklı farklı mali haklara sahip olması eşit işe eşit ücret ilkesine de aykırı bir durum idi. Bu konuda sendikaların tutumunu da önemsiyorum. Eğitim Birsen, Türk Eğitim Sen ve Teç Sen gecikmeden haksız uygulama karşısında aynı tepkiyi göstermişlerdir. Sendikaları zaman zaman eleştirsem de, ek ödeme gösterge rakamları karşısında göstermiş oldukları tepkiden dolayı tebrik ediyorum. Yalnızca öğretmen sendikası gibi davranmamışlardır. Bu köşeden hep bu eleştiriyi yapıyordum. Beni yanılttılar! Hatta Derneğimizden önce davranarak peş peşe davalar açtılar.

Dernek olarak bu konuyu yargıya taşıma hazırlıkları içerisindeydik. Şube müdürleri arasında bir ayrımı kabul etmek mümkün değildir. Gerek web sitemizden yaptığımız açıklamalar ile gerekse bireysel olarak yetkililer ile yaptığımız görüşmelerimizde bu uygulamanın adaletsiz olduğunu kamuoyuyla paylaştık. 652 sayılı Teşkilat Yasası yayınlandığı günden beri bu durumu gündeme getirmekteyiz. Yetkililerin, sorumluluk sahiplerinin, haksızlık karşısında susmayanların seslerini duymaları önemlidir. Aslında bizim için hepsinden önemlisi örgütlü olarak hareket ediyor olmamızdır. Mali ve özlük haklarımız ile ilgili kayıplar karşısında sesimizi yükseltmemizdir! Bunun semeresini görmeye başladık. Ocak ayından itibaren ek ödeme orunlarında eşitlik sağlanacak olması biraz da bunun eseridir diye düşünüyorum. Kendimizi önemser isek başkaları da bizi önemser. Zaten bizi kimse dinlemez, örgütlü olsak ne olur ki? Gibi söylemler bize bir şey kazandırmadı. 2001 yılından sonra kayıplarımızı bu siteden defalarca yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz.

Özlük haklarında ise Aralık ayında önemli bir gelişme bekliyorum. Sadece yer değiştirme değil ilk atama ve görevde yükselme ile ilgili gelişmeler yaşanırsa sürpriz olmayacaktır. 7-8 yıldır bulunduğumuz il ve ilçelere çakılı kaldık, kimin nasıl üst kadrolara atandığı belirsiz diye şikâyet ediyorduk.  Bu şikâyetlerimiz son bulacaktır. 2012 yılı yaz tatilinde şube müdürleri için rotasyon uygulaması yapılacaktır. İlk atama ile ilgili de çalışmalar yapıldığını duyuyorum. Umarım duyumlarımız gerçek olur. Bu makamların statüleri yükselir! Dernek olarak bütün çabamız bunun içindir!

“Geçici görevlendirmeler”

Geçici görevlendirmeler ile ilgili bir yanlış algıyı da düzeltmek istiyorum. Gerek basın açıklamalarımızda gerekse yazılarımızda şartları tutmadan geçici görevlendirmelerin yanlış olduğunu belirttik. Kadrolu şube müdürlerinin görevlendirme ve atamalarının sorun teşkil etmediğini asıl sorunun hiçbir şarta bağlı olmadan kadrolu şube müdürlerinin görev yaptığı ilçeler de ilçe milli eğitim müdürlüğüne şartları tutmayan okul yöneticisi ve öğretmenlerin görevlendirilmesidir. Bu konuda da mesafe kaydediliyor. Bunu hep birlikte izliyoruz. İstanbul’da genel bazı illerde ise mahallî olarak usulsüz geçici görevlendirmeler iptal ediliyor. Derneğimizin yayınlarının bunda etkisi olduğunu düşünüyorum.

“Mali haklarımız”

Mali haklar açısından baktığımızda ise Ocak 2012 ayında yatılı okul müdürlerinin mali haklarına, 200TL civarında yaklaşmış olacağız. 400-500TL fark, 200-300TL ye düşecek. Yeterli mi, değil tabi. Ama bardağın dolu kısmına bakar isek bir iyileştirme yapıldığından söz etmemiz mümkündür. Derse girmeyenlere ek ders ücreti verilmesin, makam tazminatı ya da başka isim altında ödeme yapılsın söylemimiz dikkate alındı ve ek ders ücreti ödenmesine son verildi. Yıllardır biriken sorunların bir anda çözülmesinin imkânı yok. Böyle bir beklenti içerisinde bulunmak da hayalcilik olacaktır. Sorunlarımızın çözümü zaman alacaktır.  Bence mali ve özlük haklarımızda ki iyileştirmelerden Derneğimizin yani örgütlenmemizin büyük katkısı olmuştur. Artık yaprak kıpırdıyor. Ardından rüzgar gelecek.

Davut Çalışkan