“EŞİT İŞE EŞİT EK DERS”

“EŞİT İŞE EŞİT EK DERS”

“EŞİT İŞE EŞİT EK DERS”

Milli Eğitim Bakanlığında çalışanlar arasında adaleti sağlamak için birçok düzenleme yapılması gerekmektedir. Yıllardır savunduğumuz, “Eşit İşe Eşit Ücret” uygulaması hayata geçince, en çok mağdur olanlar öğretmenler oldu. “Ek Ödeme” olarak bir öğretim yılı dillendirdiğimiz mağduriyetin çözüm yeri olarak gördüğümüz Toplu Sözleşme Masası da çözüm olmadı. Hâlbuki buradaki haksızlık, anlatılan bütün muhatapları tarafından kabul edilmişti.

            Eğitimciler olarak, ek ödeme ile ilgili şikâyetlerimizi, sitemimizi, sinirimizi, unutulmuş olmanın acısını ve kahrını, bu haksızlık giderilinceye kadar, her platformda muhataplarımızın yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Ancak eğitim alanında düzenlenmesi gereken diğer hususları da açık yüreklilikle dile getirmeliyiz. Mevcut durum lehine olan arkadaşlarımızın anlayışla karşılayacağını umarak, tablodaki rakamları konuşturalım isterseniz: Önce öğretmenler açısından;

 

OKUL TÜRÜ:

AYLIK KARŞILIĞI

EK DERS

 

ANAOKULU

18

15

 

İLKÖĞRETİM OKULU

18

15

 

GENEL LİSE

15

18-20

 

AND. FEN ve SOS. BİL. LİSESİ

15

18-20

 

MES. LİSESİ-ATÖLYE-LAB. ÖĞ.

20

27-29

 

REHBER ÖĞRETMEN

 

18

 

 

Burada, aynı eğitimi almış öğretmenlerin, aylık karşılığı okutması zorunlu ek ders saatlerindeki farkın anlamı nedir? Bu tabloya göre, haftada 30 saat derse giren öğretmenlerden; bir sınıf öğretmeni veya okul öncesi öğretmeni 15 saat ek ders ücreti alırken, genel bilgi dersleri öğretmeni 18 veya 20 saat ek ders alabilmektedir. Atölye ve laboratuar öğretmenleri, aylık karşılığı 20 saat görünse de haftalık alabilecekleri toplam ders saati sayısı bakımından en avantajlı durumdadır. Dokuz üç çalışan rehber öğretmen, ikili öğretimde, günde on bir saat çalışan müdür yardımcısı ile aynı ek dersi almaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı sınavlarda, öğretmenler oturum başı 5 saat ek ders (yaklaşık 39 TL9 alırken, hizmetliye 46.45 TL, polise 58.06 TL, il temsilcisi 107.40 TL almaktadır. Hafta sonu yapılan sınav görevine, niçin hafta içi ücreti ödenmektedir? Bu nasıl adalettir? Bu nasıl bakanlık ki öğretmenine, kendi yaptığı sınavda polise verdiğinden daha az ücret vermektedir?  

            İdareciler açısından ise tablo çok daha adaletsizliklerle dolu:

 

OKUL TÜRÜ:

MÜDÜR

MD. BAŞ. YARD.

MÜDÜR YRD.

ANAOKULU

25

 

20

İLKÖĞRETİM OKULU

20

20

18

GENEL LİSE

20

20

18

AND. FEN ve SOS. BİL. LİSESİ

25

25

20

MES. LİSESİ.(Tam Gün-Yıl)

30

30

 

MES. LİSESİ.(Normal)

25

25

20

AND. MESL. L.(Tam Gün-Yıl)

30

30

 

AND. MESL. L.(Normal)

25

25

20

HALK E.M. (Tam Gün-Yıl)

30

30

 

HALK E. M. (Normal)

20

20

18

REH. VE AR. MERK.

20

 

18

MESLEKİ EĞT. MERK.

20

20

18

 

            Bu tabloya göre: Okul müdürlerine farklı farklı ek ders sayıları veriliyor. Anaokulu müdürlerine, ilköğretim okulu ve genel lise müdürlerinden haftada 5 saat fazla ek ders veriliyor. Anaokulu müdür yardımcısına haftalık verilen ek ders saati, ilköğretim ve genel lise müdür ve müdür başyardımcısına verilen ek ders saatine eşit. Hâlbuki her ilköğretim okulu, içindeki anasınıfları ile bağımsız anaokulları kadar öğrenciye hizmet vermektedir. Bazı ilköğretim okullarının anasınıflarında bağımsız anaokullarının mevcudundan fazla öğrenci var. Yine müdürler ile müdür başyardımcılarına aynı ek ders veriliyor. Öğrencisi ve öğretmeni seçilerek alınan ve bir idareciye düşen öğrenci sayısı daha az olan Anadolu Lisesi müdür ve müdür başyardımcılarına 5 saat, müdür yardımcılarına 2 saat daha fazla ek ders veriliyor.

Müdürlere verilen haftalık ders saatlerindeki farkın anlamı nedir? Anaokulunu ve Anadolu lisesini yönetmek diğer okulları yönetmekten daha zor bir iş midir? Tam gün tam yıl eğitim yapan meslek lisesi müdür ve müdür başyardımcılarına verilen 5 saatlik ilave fark, aynı okulun müdür yardımcılarına neden verilmiyor? Soruları artırmak mümkündür.

Burada adil düzenleme nasıl olmalıdır? Genel ölçü, maaş karşılığı girilen ders saatleri eşitlenmelidir. Herkes girdiği ek dersin ücretini mutlaka almalıdır. Farklı okul türlerindeki aynı kademedeki idareciler arasında eşitlik sağlanmalıdır. Yönetim kademeleri arasındaki hiyerarşiye paralel ek ders verilmelidir. Sadece maaş karşılığı derse girebilen ve hiç ek ders alamayan branş öğretmenlerinin durumu da tabloda değerlendirilmelidir.

Hükümet, öğretmenlerin gelirlerini hesaplarken, Milli Eğitim Bakanlığına personel için ayırdığı kaynağı personel sayısına bölerek, “Öğretmenin maaş ve ek ders gelirleri toplamı şu kadar.” diyerek kendince savunulması anlamlı bir rakam elde ediyor. Ancak olayın iç yüzünün hiç de öyle olmadığı yukarıdaki tabloda ortaya konulmuştur. Ek ders konusunda adaleti sağlamak için bir düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Eğitimciler olarak birbirimizi anlamalıyız. Öğretmenliğe uzun uğraşlar sonucu atanmayı başarmış, hiç ek ders alamayan ve maaşı en dip seviyede olan bir öğretmeni; zorunlu ek ders, isteğe bağlı ek ders, koordinatörlük görevinden gelen ek ders, branş özelliğinden gelen ek ders, tam yıl tam günden gelen ek ders, açık liseden gelen ek ders, Anadolu ayrımından gelen ek ders, döner sermayeden gelen ek ders… gibi çeşitli yollardan aldığı ek dersle, maaşından çok ek ders ücreti alan meslektaşları düşünmelidir. Ortada bir kaynak var ve bu kaynak kısa sürede artırılamıyorsa paylaşımın adil olması gerekmektedir.

Her zaman çalışma süreleri ve aldığı maaşı en çok tartışılan eğitimciler olmuştur. Hükümet verdiği maaşı savunurken en yüksek maaş alan öğretmenin maaşına aylık ortalama 400 TL. ek ders ücreti ekleyerek kendini savunmuştur. Biz ise hiç ek ders alamayan ve mesleğe yeni başlamış bir öğretmenin çıplak maaşını dikkate alıyoruz. Burada en önemli husus, ek derse ödenen ücretin emekliliğe yansımıyor olmasıdır.  Aslında bunu daha çok dillendirmeliyiz. Öğretmenlere yapılan bu uygulama, aslında sigortasız işçi çalıştırmakla aynıdır. Böyle bir maaş sistemini Okul Aile Birlikleri, çalıştırdıkları işçilere uyguladığında; SGK, devlet kurumu olduğuna bakmadan, okullara çok ağır cezalar kesmektedir. Bu şekilde kesilen cezaların mağdur ettiği yöneticiler hiç de azımsanmayacak sayıdadır.

Burada yeni tartışmalarla gündeme gelen, öğretmenlerin de tam gün mesaiye bağlı olarak çalışmaları ve ek ders ücretinin maaşa eklenerek standart maaş almaları uygulamasına geçilmesi. Bu şekilde bir düzenleme tartışılmalıdır. Böylece emeklilik primleri artacak, öğretmenlerin aldığı ücretler arasında adalet sağlanacaktır. Tam gün çalışmak zor gelse de, gelişmiş ülkelerdeki gibi bir maaşla, başka alanlarda ek iş aramak yerine, herkes buna razı olacaktır diye düşünüyorum. Bu konu tartışılmaya değer bir konudur.

Kısaca özetlersek:

  • Maaş karşılığı girilen ders sayısı tüm öğretmenler için eşitlenmelidir.
  • Yöneticilere verilen ek ders saatlerinde, hiyerarşiye uygun, adil bir düzenleme yapılmalıdır.
  • Okul türleri arasındaki haksızlıklar giderilmeli, ayrıcalıklı okul kavramı ortadan kaldırılmalıdır.
  • Sınav ücretleri ile ilgili ortaya çıkan anlaşılması güç, öğretmenleri aşağılayan düzenlemeye bir an önce son verilmelidir.

Talat YAVUZ

Eğitim  Bir Sen İstanbul 4 No’Lu Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum