Katılımcılara Hz. Ömer'in yaşlı bir kadınla olan diyaloğunu anlatan Başbakan Erdoğan'ı dinleyen bazı kadınlar duygu dolu anlar yaşadı.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Dünyanın her yerindeki ezilmiş ve mağdur kadınları selamlıyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kadınlara yönelik şiddetin son bulmasına, cinayetlerin sona ermesine, istismarın son bulması temennisinde bulunuyorum

Kadına yönelik istismar kötünün de kötüsüdür. Kadına yönelik şiddet vicdansızlıktır, alçaklıktır.

Hiç kimse kendi kaba şiddetini mazur göstermeye çalışmasın. Kol kırılır yen içinde kalır, hayır bunu kabul etmiyoruz. Böyle saçmalık mı olur.

Bizim dönemimizde mesele araştırıldı. İstatistikler tutulmaya başaldı. Partimin kadın kolları farklı şekilde çalıştaylar düzenlendi.

İlk kez töre cinayetlerine müebbet hapis cezası getirildi.

Biz kadın haklarının erkekler eliyle değil bizzat kadınlar tarafından savunulması gerektiğine inanıyoruz.

Hanım kardeşimin derdinden erkekler şöyle böyle anlar ancak hanım kardeşlerim kendi kendinin derdini anlar.

Kadınların yerel yönetimlere el vurmasını istiyoruz.

Daha fazla kadının siyasete katılması için elimizden geleni yapmaya çaılışıyoruz. Kadın üzerinden siyaset yapılmasına ve kadınların oy deposu olarak görülmesine karşı çıkıyoruz.

Kadın kollarımız Türkiye'de örgütlüdür.

Tüm seçim sandıklarında kadın görevli arkadaşlarımız var. Siyasete kadınımızın muhakkak girmesi gerektiği için söylüyorum.

Bir kadının ölümü tüm insanlığın ölümüdür.

Kadınların yoksulluğu üzerinden istismarına karşı çıkıyoruz. Sosyal xyardımları doğrudan kadınlara yapıyoruz.

Haydi Kızlar Okula Kampanyasıyla 350 bin kızımız okula başladı. Bu kampanyanın içinde eşim var.

İş kanunundaki değişiklikle eşit işe eşit ücret verilmesi kararlaştırıldı. Kadınların doğum izinlerini 16 aya çıkardık.

Kadın istihdamının artırılması için teşviki arttırdık.

Valilerime diyorum ki ben her yere ulaşamam sen benim elim ayağımsın kimlerin ne ihtiyaçları bunların görülmesi lazım. Devletin yardımı sadaka değil, sosyal yardımlaşmadır.

Kadına yönelik şiddeti birlikte çözeceğiz, ayrımcılığı birlikte çözeceğiz. Siyasi meselere, demokratikleşmeye daha fazla kadının elinin değmesini istiyoruz. Kadınlar daha fazla insiyatif almasını bekliyorum.

Hiç bir kardeşimin arasında ayrım gözetmiyoruz.

Kadınların hak mücadelesini her zaman desteklemeye devam edeceğiz.

HZ. ÖMER İLE YAŞLI KADIN ARASINDAKİ DİYALOG ŞÖYLEYDİ:

Hz. Ömer bir çadırın başında durup ağlama sızlama var mı diye içeriyi dinledikten sonra yolun en ucundaki bir çadıra gelir.

Diğerlerinde olduğu gibi bu çadırın kapısında da dikilerek içeriyi dinledik; birbirine karışmış durumdan ağlayan çocuk sesleri geliyordu.

Epeyce dinledikten sonra Hz. Ömer (r.a.) kapıyı vurup selamla birlikte içeriye daldı. Evin içi karmakarışıktı. Durmadan ağlayan çocukların gözleri şişmiş; yüzleri akan yaşların çizgileri ile benek benek kararmıştı. Yaşlıca bir kadın ocağın başına oturmuş hem ateşin üzerinde kaynayan tencereyi karıştırıyor hem de halsizlikten dizinin dibine serilen minicik yavruları susturmaya çalışıyordu.

Hz. Ömer (ra.) kendini tanıtamadan tatlı bir dille kadına sordu "valide bu yavrular niye böyle durmadan ağlıyor?" Kadın içini çekerek kısaca "iki günden beri açtılar da ondan" diye cevap verdi. Hz. Ömer (r.a.), "peki niye önlerine yemek koymuyorsun?" diye soracak oldu hıçkırıklar birden kadının boğazına düğümlendi. Durmadan akmaya başlayan gözyaşları arasında bize içini dökmek üzere söze başladı.

"Oğlum" dedi Halife Ömer'e "sen şu ateşte kaynayanı yemek mi pişiyor sandın; ne gezer!.. Yavruları avutabilmek için çakıl koydum tencereye; durmadan kaynatıyorum.' der.

Kadın hiddetten kararan bakışlarını Halifeye dikerek şu sözleri söyledi.

"Dilerim ki o Halife Ömer daha dünyada iken bulsun Ahirette de elim yakasından kopmasın." O, müslümanların reisi, baş bekçisi değil mi? Bizler evvela Allah'a sonra do onun eline emanetiz. Gelip de benim halimi nasıl sormaz. Müslümanların reisi olmayı böyle kolay mı sanıyor!.."

Hz. Ömer (r.a.) yavaş yavaş dolmaya başlayan göz pınarlarını kadından saklayarak "valide haklısın, doğru söylüyorsun; ama zavallı Halife'nin işi bir iki değil ki.

Halife evden ayrılır gider, bir çuval un ve yağı kaptığı gibi yaşlı kadının evine getirir. Kadın daha sonra bu kişinin halife olduğunu öğrenir.

takvim