İNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran seçimi öncesi partisinin ilk mitingini Bayburt'ta yaptı. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu büyük bir kalabalığa seslenen Erdoğan, seçim yarışındaki rakiplerini yerden yere vurdu.

Erdoğan, dün Kırklareli'de "10 bin milisinle Taksim'e gel, ben de bin bozkurtumla meydana geleceğim ve sen Kasımpaşa'ya kadar arkana bakmadan kaçacaksın" diyen Bahçeli'ye sert bir dille yanıt verdi:

"Şimdi oradan bizi Bozkurt'larıyla kovalayacakmış. Ben meydandayım. Hodri Meydan! Böyle afra, tafra, safralarla siyaset yapılmaz."

CHP'Yİ ERGENEKONLA VURDU

CHP'nin Ergenekon davası sanıklarını aday göstermesini de sert dille eleştiren Erdoğan seçmeninden söz aldı:

"Bir kaset operasyonuyla yönetime gelip, şimdi çetelere bedel ödeyenler var. 12 Haziran'da çetelere hizmet edenlerle, millete hizmet edenlerin ayrımını yapacak mıyız?."

SORUMLU BDP

Yüksek Seçim Kurulu'nun veto kararının ardından Güneydoğu'da yaşanan sokak çatışmalarından BDP'yi sorumlu tutan Erdoğan, "Otobüslerin içinde insanları öldürüyorsunuz, sokakları yakıp yıkıyorsunuz. Siz seçim propagandası yapacaksın diye dağlarda gençler ölüyor. Bu nasıl bir vicdan?" dedi.

Başbakan Erdoğan, seçmenlerinin merakla beklediği ilk seçim mitingini Bayburt'ta yaptı. Ekonomiden, Bayburt'a yapılan yatırımlara, YSK'nın kararından terör sorununa kadar geniş bir yelpazede konuşan Erdoğan'ın konuşması sık sık alandaki kalabalık tarafından kesildi. Çoğunluğununu kadın ve gençlerin oluşturduğu miting alanında Erdoğan'a 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları atıldı. Erdoğan'ın muhalafet partilerinden ve liderlerinden bahsettiği bölümlerde ise miting alanından yuhalama sesleri yükseldi.

NEDEN BAYBURT? 

Erdoğan, konuşmasına ilk mitingi Bayburt'ta düzenleme gerekçesini açıklayarak başladı. Geçmiş iktidarların Bayburt'tan yatırımları, gençleri ve umutları götürdüğünü söyleyen Erdoğan, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğü bir düzenleme sonrası Bayburt'un tek milletvekiline sahip tek ilk haline getirilmesini eleştirdi ve seçmenine söz verdi:

"Bugün Bayburt'tan Bismillah diyoruz. Hiç üzülmeyin Baybur'un iki milletvekili var. Bunlardan biri sizin desteğinizle inşallah Bünyamin Özbek, diğeri de bütün kalbimle söylüyorum, Recep Tayyip Erdoğan."

BAHÇELİ 3.5 YILLIK

"Biz eserlerimizle konuşuyoruz. CHP ve MHP neyle konuşuyor?" diye seçmenine soran Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ile arasında süren '2023 projesi' tartışmalarına noktayı koydu:

"8.5 yıl önce görevi MHP'den DSP ve ANAP'tan aldık. Bu MHP şimdi çıkıp, '2023 benim diyor!' Ey Bahçeli! Millet sana 5 yıl görev verdi. Sen ne yaptın? 3.5 yılda kaçtın. Neden, çünkü ülkeyi idare edecek kapasiteye sahip değiller. Sayın Bahçeli sen 3.5 yıllıksın. Geç 2023'ü!"

BOZKURT ÇIKIŞINA JET YANIT

"Dün Bahçeli, meydan okuma yapmış. 'Taksim'e 10 bin gençle gelecekmişsin. Bin Bozkurt'la Kasımpaşa'ya kadar kovalarım' demiş. Sen bozkurtla mı dolaşıyorsun?. Ben bozkurtla dolaşmıyorum. Bizim gençliğimizin hiçbir illegal işi olmamıştır, ama senin geçmişinde bunlar var. Seni muhatap almıyorum. Bizim işimiz var. Sen o bozkurtlarla alanlarda kovalamaca yapmaya devam et. Biz de fabrika ve okul inşa etmeye devam edeceğiz. Böyle milliyetçilik olmaz. Sen neredesin biz neredeyiz. Şimdi oradan bozkurtlarıyla kovalayacakmış. Ben meydandayım. Hodri Meydan! Böyle afra, tafra, safralarla siyaset yapılmaz"

KASET OPERASYONUYLA GELDİ, ÇETELERE HESAP VERİYOR

CHP'nin aday listelerinde Ergenekon davasının tutuklu sanıklarının yer alması da Erdoğan'ın eleştiri oklarının hedefi oldu. Daha önce CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifasına neden olan 'kaset' skandalını hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na atfen "Bir kaset operasyonuyla yönetime gelip, çetelere bedel ödeyenler var" dedi.

"Bunlar gücünü çetelerden, mafyatik örgütlerden alıyor. Dışarıdan gösterecek milletvekili adayı bulamadılar. Silivri'den milletvekili adayı gösterdiler. Onların yerini dolduracak aday mı yoktu partinizde? Ne işiniz var Silivri'de? Yargılananları oralardan kurtarmak için aday göstermenin siyasi ahlakla alakası var mı? Bir kaset operasyonuyla yönetime gelip, çetelere bedel ödeyenler var. Yıllarca dokunulmazlık çığırtkanlığı yaptılar. Şimdi bu dokunulmazlık zırhından Silivri'dekileri nasıl yararlandırırız derdindeler. CHP'nin çatısı altında Ergenekon'un irtibat ofisini kurdular. Bunlar hesabı gider çetelere öderler. 12 Haziran'da sizin için siyaset yapanlarla çeteler için siyaset yapanları ayırt edecek misiniz? Çetelere hizmet edenlerle millete hizmet edenlerin ayrımını yapacak mıyız?"

BDP FIRSATI DEĞERLENDİREMEDİ

BDP'nin 4 yıldır Meclis'te siyaset yapmasına karşın Kürt sorununun çözümü için hiçbir çözüm önerisi getiremediğini de söyleyen Erdoğan, "Büyük fırsat yakaladılar ama bunu heba ettiler" dedi. YSK'nın veto kararı sonrası yaşananları da sert bir üslupla eleştiren Erdoğan, olaylardan BDP'yi sorumlu tuttu.

"Biz bir etnik unsurun partisi değiliz. Biz tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının partisiyiz. Biz yolumuza böyle devam ediyoruz. BDP'nin etnik unsurlar üzerinden siyaset yaparken, MHP şehitler üzerinden siyaset yapıyor. Kin ve gözyaşının dinmemesi için var gücüyle tehdit siyaseti yürütüyorlar. Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Cizre'de Batman'da gençler sokağa dökülüp, öldükçe BDP bir kenara geçip ellerini ovuşturuyor.  Devam eden kargaşadan silah tüccarları ve istismarcılar kazanıyor, Türkiye kaybediyor.

BDP VİCDANSIZLIK YAPIYOR

"BDP mağduriyet, tahrik üzerinden kendisine çıkar sağlamanın peşine düştü. BDP gençleri vicdansızca sokağa dökerek oy almanın peşine düştü. BDP'li bir belediyenin pencerelerinden molotof atıyorlar. Otobüslerin içinde insanları öldürüyorsunuz, sokakları yakıp, yıkıyorsunuz. Seçim propagandası yapacaksın diye, dağlarda gençler ölüyor. Askerimiz, polisimiz şehit oluyor. Bu nasıl bir yaklaşımdır. Hani sizin kardeşliğiniz, beraberliğiniz... Nerede bir eylem varsa gidip eylemin başını çekiyorlar. Bunu yapanlar vicdansız değil midir?"

ERDOĞAN MUHTAR BİLE OLAMAZ DEDİLER

YSK kararının ardından CHP, MHP, BDP'nin karardan AK Parti'yi sorumlu tutan açıklamalar yapmasına tepki gösteren Erdoğan, 2002 öncesi YSK'nın kendisini de veto ettiğini hatırlattı ve ekledi:

"Benim de milletvekilliği noktasında önümü kestiler. Yargı kararını verdi, seçime giremez dedi. Bunların yayındaki medya o günlerde 'Erdoğan muhtar bile olamaz!' diye manşetler attılar. Ne yapmıştım ben. MEB'in tavsiye ettiği bir kitaptan bir dörtlük okumuştum. Bundan dolayı önümü kesmek isteyenler oldu ama bunu başamadılar. Milletim yürü dedi. Biz de yürüdük ve sizinle yürüyeceğiz."