Erdoğan: Güvenlik soruşturmalarından vazgeçmeyeceğiz
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde bir grup milletvekiliyle kahvaltılı toplantıda, güvenlik soruşturmalarından vazgeçmelerinin söz konusu olamayacağını ifade ettiği iddia edildi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde bir grup milletvekiliyle kahvaltılı toplantıda buluştu. Toplantıda, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi taraf ülkelere yükümlülükler getiren "İstanbul Sözleşmesi" de gündeme geldi. Özellikle muhafazakar kesimlerin hedefindeki sözleşmeyle ilgili çalışma yaptırdığını belirten Erdoğan sözleşmeyi "gözden geçirecekleri" mesajını verdi. Erdoğan'ın AK Parti'den kopuşlarla ilgili milletvekillerinin pasif kalmasına tepki gösterdiği öne sürüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Şubat'ta ilki yapılan, partili milletvekilleriyle gruplar halinde görüşmeye dün parti genel merkezindeki kahvaltılı toplantıyla devam etti. Erdoğan başkanlığında üç saat süren toplantıda, milletvekilleri illerindeki sorunları ve teşkilatlardan gelen talepleri iletti.
BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın edindiği bilgiye göre toplantıda şikayet konularından birisi, kamuda işe yerleştirmelerde uzayan "güvenlik soruşturmaları" oldu.
Bazı milletvekilleri başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere güvenlik soruşturmalarının dört-beş ayı geçtiğini, birçok kişinin ikinci derece veya daha uzak akrabalarının sicili nedeniyle güvenlik soruşturmasını geçemediğini, bu durumun işe alımlarda bir çok partilinin elenmesine yol açtığından şikayet ettiler.
GÜVENLİK SORUŞTURMALARINDAN VAZGEÇİLMEYECEK
Edinilen bilgiye göre Erdoğan, güvenlik soruşturmalarından vazgeçmelerinin söz konusu olamayacağını belirterek, "Mağduriyet olmamalı ama devletin güvenliği söz konusu, o yüzden araştırmamız lazım. Güvenlik soruşturması uzuyorsa, bir şey olabilir. Örnekleri getirin baktıralım" karşılığını verdi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GÖZDEN GEÇİRİLECEK
Toplantıda gündeme gelen konulardan biri de kadına İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" oldu.
Bazı milletvekilleri son yıllarda evlilik yaşının yükseldiğini, bu durumun doğum oranının düşmesine neden olduğu, nüfusun yaşlandığını belirterek özellikle üniversite öğrencilerine evliliği teşvik edici düzenleme yapılması önerisinde bulundu.
Bunun üzerine Erdoğan, bu konuların eski TBMM başkanlarından oluşan Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısında da gündeme geldiğine dikkat çekti.
Bu çerçevede, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili eleştiriler bulunduğunu anımsatan Erdoğan, "İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden gözden geçirmemiz gerek. Onunla ilgili bir çalışma yaptırıyoruz" bilgisini paylaştı.
ERDOĞAN TEPKİ GÖSTERDİ
Toplantıda, yeni partilere geçişler ve AK Parti'ye yönelik yapılan "kuruluş ilkelerinden koptu" eleştirileri de gündeme geldi.
Seçim bölgelerinden, geçmişte parti kuruluşunda yer alan isimlerin partiden kopmalarının nedenleri konusunda sorular yöneltildiğini belirten bazı milletvekilleri, bu eleştirilere cevap vermekte zorlandıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu eleştirilere "Niye cevap veremiyorsunuz, bu konuda pasif davranıyorsunuz. Biz partimizin kuruluşunda hangi noktadaysak aynı noktadayız. Bunu beğenmeyenler çekti gitti zaten, herkes yolunu seçti" diye tepki gösterdiği öğrenildi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
'Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi', 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da yapılan Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında için imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' olarak anılıyor. Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi. Sözleşme taraf ülkelere, kadınlara yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı önleyecek gerekli yasal ve diğer önlemleri alma yükümlülüğü getiriyor. Anayasa dahil iç mevzuata cinsiyet eşitliği ilkesini dahil etme ve uygulanmasını sağlama zorunluluğu getiren sözleşme, 'cinsel yönelim' de dahil hiçbir şekilde ayrımcılık yapılamayacağını hükme bağlıyor. Son dönemde ise bazı muhafazakar çevreler ve yayın organları, toplumsal cinsiyet rollerin eşitlenmesinin 'Türk aile yapısına zarar vereceği' gerekçesiyle sözleşmeyi eleştiriyor ve Türkiye'nin anlaşmadan çekilmesi gerektiğini savunuyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.