Erdoğan, G20 sonuç bildirgesini açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 sonuç bildirgesinde Suriye'nin geleceğine vurgu yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 sonuç bildirgesini açıkladı
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
G-20 ülkeleri terörizmle mücadele konusunda güçlü bir beraberliktedir.
Biz Türkiye olarak terörizmin ne olduğunu çok iyi bilen, bunun ağır sonuçları ile 1970'li yıllardan beri yaşayan bir ülkeyiz.
PYD PKK DAEŞ gibi terör örgütleriyle kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. G-20 liderleri olarak terör örgütleriyle mücadele etme konusunda görüş birliği olduğunu gördük.
Özellikle İslamla hiçbir ilgisi olmayan DAEŞ terörüne karşı ortak sorumluluklarımız üzerinde durduk. Çevremizde artık yönetilemez hale gelmiş ülkeler ortaya çıktı. Suriye bu konuda en çok öne çıkan yerdir. Halkıyla yakın bağları olan bir ülke olarak Suriye'de yaşanan dramın etkilerini ilk günden beri hissediyoruz.
Özellikle İslamla hiçbir ilgisi olmayan DAEŞ terörüne karşı ortak sorumluluklarımız üzerinde durduk. Çevremizde artık yönetilemez hale gelmiş ülkeler ortaya çıktı. Suriye bu konuda en çok öne çıkan yerdir. Halkıyla yakın bağları olan bir ülke olarak Suriye'de yaşanan dramın etkilerini ilk günden beri hissediyoruz.
Suriye'de bir çözümde ulaşılmadan göçmen ve terör sorunlarının üstesinden gelinemez. Uluslararası toplumun bu anlamda samimi bir dayanışma içerisinde hareket etmesi gerekiyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, terörden arınması, çoğulcu demokratik bir yönetime kavuşması bu sürecin amacıdır. Kendi halkını katleden
Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esed bu şansı çoktan kaybetmiştir.
Mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimizi açıkladık. Mülteci olayı ile terörü birbirine karıştırmamak gerekir. G-20 olarak bu konuda dünyaya örnek teşkil etmemiz gerektiğine inanıyorum. Suriye'de insani güvenlik bağlamında atılması gereken adımlar çok fazla beklenilmeden hayata geçirilmelidir.
Dönem başkanı olarak, önceliklerimizi 3 temel kavram etrafında tanımladık, bunlar; kapsayıcılık uygulama ve yatırımlardır.
Küresel büyüme bu yıl beklentilerin altında seyrediyor. Ayrıca ABD'de faiz oranlarının artırılmasının diğer ülkelerin ekonomisine etkisi üzerinde durduk. Aynı şekilde kamu maliyesi politikalarının uzun vadeli istikrarı zedelemeyecek şekilde büyüme ve istihdamı destekleyici olmasına gayret edilmesi gerektiğini not ettik. Dönem başkanlığı olarak artık konuşma değil uygulama zamanı gelmiştir.
Biz verilen taahhütlerin yarısını tamamlamış durumdayız.
G-20 bir zenginler grubu değildir. Bizler kalkınma çabası gösteren ülkeleri de temsil ediyoruz. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin temsilcileri olarak, düşük gelirli ülkelerin halinden de anlıyoruz.
G20 Liderler Bildirgesinin tamamı
Giriş
1. Bizler, G20 Liderleri olarak, insanlarımızın refahını artırmak için güçlü, sürdürülebilir ve
dengeli büyümeyi elde etmeye yönelik ilave ortak eylemlerimizi belirlemek üzere 15-16 Kasım
2015 tarihlerinde Antalya’da bir araya geldik. Büyümenin güçlü ve kapsayıcı olması konusunda son
derece kararlıyız ve daha fazla ve daha kaliteli istihdam oluşturacağız. Kapsayıcı büyümeyi
ilerletmek ve güveni sağlamlaştırmak için tüm politika araçlarının kullanılması ve bütün paydaşlarla
güçlü bir ilişki kurulması gerektiğinin bilincindeyiz.
2. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bu yıl, verdiğimiz sözleri yerine getirmek amacıyla geçmiş
taahhütlerimizin uygulanması, büyümenin güçlü bir destekçisi olarak yatırımların artırılması ve
büyümenin nimetlerinin herkesçe paylaşılabilmesi için eylemlerimizde kapsayıcılığın desteklenmesi
olmak üzere üç sacayağı etrafında kapsamlı bir gündem benimsedik. Bu gündemi uygularken aynı
zamanda, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerle olan diyaloğumuzu da güçlendirdik.
Toparlanmanın Güçlendirilmesi ve Potansiyelin Artırılması
3. Küresel ekonomik büyüme dengesiz görünümünü sürdürmekte ve bazı büyük ekonomilerdeki
olumlu görünüme rağmen beklentilerimizin altında seyretmeye devam etmektedir. Finansal
piyasalardaki riskler ve belirsizlikler devam etmekte ve jeopolitik zorluklar giderek küresel bir
soruna dönüşmektedir. Bunlara ilaveten küresel talepteki eksiklik ve yapısal sorunlar, cari ve
potansiyel büyüme üzerinde baskı oluşturmayı sürdürmektedir.
4. Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için eşgüdüm halinde sağlam makroekonomik
politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Merkez Bankalarımız, görev tanımlarıyla tutarlı olacak
şekilde, fiyat istikrarını sağlamaya ve ekonomik aktiviteyi desteklemeye devam edecektir. Maliye
politikalarını, büyümeyi ve istihdam oluşturulmasını desteklemek için kısa vadeli ekonomik
koşulları dikkate alarak esnek bir şekilde uygulayacağımıza dair taahhüdümüz yineliyoruz ve aynı
zamanda kamu borcunun GSYH’ye oranını sürdürülebilir bir patikaya oturtacağız. Ayrıca,
verimliliği, kapsayıcılığı ve büyümeyi desteklemek amacıyla bütçe harcamalarının ve gelirlerinin
dağılımını gözden geçirmeye de devam edeceğiz. Küresel yeniden dengelemenin sağlanmasına dair
taahhüdümüze bağlıyız. Olumsuz yayılma etkilerini en aza indirmek, belirsizliği azaltmak ve
şeffaflığı artırmak amacıyla, başta para politikası ve diğer politikalara ilişkin önemli kararlar olmak
üzere, adımlarımızı dikkatli bir şekilde ayarlayacak ve açık bir iletişim politikası izleyeceğiz. Büyük
ve oynak sermaye hareketliliğinden kaynaklanan risklerin olduğu bir ortamda, yeterli bir küresel
finansal güvenlik ağının sağlanmasını da içeren uygun çerçevelerle finansal istikrarı sağlayacağız
ve finansal küreselleşmenin nimetlerinden istifade edeceğiz. Döviz kuruna ilişkin önceden vermiş
olduğumuz taahhütleri yineliyoruz ve her türlü korumacılığa karşı duracağız.
5. Geçen yıl Brisbane’da ilan edildiği üzere G20’nin toplam GSYH büyümesini 2018 yılına kadar
yüzde 2 oranında artırma yönündeki hedefimize bağlılığımızı yineliyoruz. İstihdam oluşturulması,
kapsayıcılığın sağlanması, eşitsizliklerin azaltılması ve fiili ve potansiyel büyümenin artırılması için
talebi destekleyici önlemler ile yapısal reformlar içeren büyüme stratejilerimizin tam olarak ve
zamanında uygulanması en önemli önceliğimizdir. Geçen yıldan bu yana, çok-yıllı taahhütlerimizin
yarısını uygulayarak taahhütlerimizi yerine getirmede önemli bir mesafe kattettik. IMF, OECD ve
Dünya Bankası Grubunca yapılan analize göre, uygulamış olduğumuz politikalar ortak büyüme
hedefimizin üçte birinden fazlasına tekabül etmektedir. Ancak, bundan daha fazlasını yapmaya
ihtiyaç olduğunu da tasdik ediyoruz. Kalan taahhütlerimizin uygulanmasını hızlandırmak için hızla
eyleme geçecek ve daha fazla çaba harcayacağız. Buradan hareketle, bu yıl geliştirdiğimiz sağlam
izleme çerçevesi yoluyla taahhütlerimizin uygulanmasını yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Değişen ekonomik şartlar ve politika öncelikleri ile özellikle yavaşlayan verimlilik artışı gibi 2
yapısal zorluklar karşısında geçerliliklerini muhafaza etmek ve ortak büyüme hedefimiz ile
tutarlıklarını korumak amacıyla büyüme stratejilerimizi gözden geçirmeye ve güncellemeye de
devam edeceğiz. Güncellenmiş büyüme stratejilerimizi ve ana taahhütlerimizin uygulama
takvimlerini içeren Antalya Eylem Planı, küresel ekonomideki zorlukları aşmaya yönelik
kararlığımızı yansıtmaktadır.
6. Büyümenin kapsayıcı olmasını, istihdam yaratmasını ve toplumun tüm kesimlerine fayda
sağlamasını temin etmeye kararlıyız. Birçok ülkede artan eşitsizlikler, sosyal uyuma ve
vatandaşlarımızın refahına yönelik risk teşkil edebildiği gibi, olumsuz ekonomik etkilere de neden
olabilmekte ve büyümeyi artırma hedefimize zarar vermektedir. Kapsamlı ve dengeli ekonomik,
mali, işgücü, eğitim ve sosyal politikalar eşitsizliklerin azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Çalışma
ve İstihdam Bakanlarımızın Bildirgesini kabul ediyor ve İşgücü Gelirinin Milli Gelir içerisindeki
payı ve eşitsizlikler konusundaki G20 politika önceliklerinde belirtildiği üzere, istihdam piyasalarını
daha kapsayıcı kılmaya dönük öncelikleri uygulamak konusundaki kararlılığımızı ifade ediyoruz.
Finans ve Çalışma ve İstihdam Bakanlarımıza büyüme stratejilerimiz ile istihdam planlarımızı
eşitsizlikle mücadele konusundaki eylemlerimizi güçlendirecek ve kapsayıcı büyümeyi
destekleyecek şekilde gözden geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Sosyal diyalogun hedeflerimizin
ileriye götürülmesinde elzem olduğunu dikkate alarak, B20 ve L20’nin istihdam, büyüme ve
düzgün iş koşulları konusundaki ortak açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz.
7. İşsizlik, eksik istihdam ve kayıt dışı işler, birçok ülkede eşitsizliklerin önemli bir kaynağını teşkil
etmekte ve ekonomilerimizin gelecek dönemde büyüme beklentilerini zayıflatabilmektedir. G20
Kaliteli İşlerin Geliştirilmesi Çerçeve Belgesiyle uyumlu olarak daha fazla ve daha iyi kaliteli
işlerin geliştirilmesine ve G20 Beceriler Stratejimizle becerilere yatırım yapmaya ve geliştirmeye
odaklanmış durumdayız. Girişimciliğin teşvik edilmesi dahil olmak üzere, gençlerimizin işgücü
piyasasına daha iyi entegre olmasını desteklemek konusunda kararlıyız. Daha önceki taahhütlerimiz
temelinde ve ulusal koşullarımızı da dikkate alarak, G20 ülkelerinde işgücü piyasasında daimi
olarak geride kalma riskini en çok taşıyan gençlerin oranının 2025 yılına kadar %15 azaltılması G20
hedefi üzerinde mutabık kaldık. OECD ve ILO’ya bu hedefe ulaşılması yolundaki ilerlemeyi
izlemek üzere bizlere destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz. İstihdam Planlarımızın ve
kadınların işgücü piyasasına katılımının artırılması hedefimizin uygulanması ile sürdürülebilir
küresel arz zincirleri içerisinde daha güvenli ve sağlıklı iş yerleri tesis edilmesini güçlendirmek
konularını izlemeyi sürdüreceğiz.
8. Uluslararası emek hareketliliği ile yaşlanan nüfuslar gibi konular yoluyla emek piyasalarına
sağlanmış olan fırsatlar ile meydana gelen sınamaları ele alacağız. Bazı G20 ülkelerinde iç emek
hareketliliği önemli bir işgücü piyasası meselesi teşkil etmektedir. Yeni gelişmekte olan “gümüş
ekonomi” konusundaki potansiyeli kabul ediyoruz ve bu potansiyeli daha fazla araştıracağız.
Çalışma ve İstihdam Bakanlarımızın sağlanan ilerlemeleri 2016 yılında rapor etmelerini bekliyoruz.
9. Özellikle özel sektör katkısıyla yatırımları arttıracak güçlü bir ivme sağlamak için yatırım
ortamının geliştirilmesi, kamu yatırımları da dahil olmak üzere verimli ve kaliteli altyapı
yatırımların teşvik edilmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) desteklenmesi ve bilgi
paylaşımına katkı sağlayacak somut politika ve eylemleri bünyesinde barındıran Ülkelere Özel
Yatırım Stratejilerini geliştirdik. OECD tarafından yapılan analize göre bu stratejilerin G20
ülkelerinin toplam yatırımlarının milli gelirlerine oranını 2018 yılına kadar yaklaşık yüzde 1 puan
civarında arttıracağı tahmin edilmektedir.
10. Yatırımların hazırlanma, önceliklendirilme ve uygulanma süreçlerinin geliştirilmesi amacıyla
kamu-özel işbirliği (KÖİ) modellerinde rehberler ve en iyi uygulama örneklerini geliştirdik. Ayrıca,
altyapı yatırımları ve KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak şeffaf ve anlaşılır menkul 3
kıymetleştirme ile varlığa dayalı finansman dahil alternatif finansman yapılarını değerlendirdik. Bu
bağlamda, yatırım ortamını geliştirmek, uzun dönemli finansmanı kolaylaştırmak, kurumsal
yatırımcıların katılımını artırmak, alternatif sermaye piyasası araçları ve varlığa dayalı finansman
modellerinin gelişimini desteklemek ve de kaynak kullandırmaya, bilançolarını optimize etmeye ve
özel sektör finansmanını harekete geçirmeye yönelik çok taraflı kalkınma bankalarını teşvik etmek
üzere Bakanlarımıza çalışmalarına devam etmeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz. Ülkelerin altyapı
projelerini daha iyi hazırlama, önceliklendirme ve finanse etmelerini sağlayacak yöntem ve
araçların ortaya çıkarılması amacıyla girişimlerimizi artırıyor ve araç setleri geliştiriyoruz. Küresel
Altyapı Merkezi’nin bu çabalar doğrultusunda önemli katkı sağlamasını bekliyoruz. Özel sektör
yatırımlarını destekleyecek güçlü kurumsal yönetim çerçevesini mümkün kılmaya yönelik
G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkelerini kabul ediyoruz. KOBİ’lerin uzun vadeli finansman
imkanlarının geliştirilmesine özel önem verdik. Ayrıca, rehber niteliğinde hazırlanan KOBİ
Finansmanı Ortak Eylem Planı ile G20/OECD KOBİ Finansmanı Üst Düzey İlkelerinin yanı sıra
KOBİ’lerin büyüme ve istihdama katkısını kolaylaştıracak küresel bir platform niteliğinde yeni bir
girişim olan ve özel sektör öncülüğünde kurulan Dünya KOBİ Forumu’nu memnuniyetle
karşılıyoruz.
11. Küresel ticaret ve yatırım, ekonomik büyüme ve kalkınmanın önemli itici güçlerini
oluşturmakta, istihdam yaratmakta ve refah ile kapsayıcı büyümeye katkıda bulunmaktadır. Küresel
ticaretteki büyümenin kriz öncesi dönemin altında kalmaya devam ettiğini not ediyoruz. Bu durum
hem dönemsel hem de yapısal faktörlerin bir sonucudur. Bu nedenle, gözden geçirilmiş büyüme
stratejilerimiz dahil olmak üzere ticaret ve yatırımın kuvvetlendirilmesi yönündeki çabalarımızı
daha iyi koordine edeceğimize dair güçlü taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Kapsayıcı Küresel Değer
Zincirleri (KDZ) dünya ticaretinin önemli güçlerinden biri haline gelmiştir. Her boyuttaki şirketin
ve özellikle KOBİ’lerin her ekonomik kalkınma düzeyindeki ülkede KDZ’lere katılmasına imkan
veren politikaları destekliyoruz ve gelişmekte olan ülkelerin daha iyi katılımını ve değer katmasını
teşvik ediyoruz. Korumacı tedbirleri arttırmama ve bunları geri çekme konusundaki uzun süredir
devam eden taahhüdümüzü teyid ediyoruz ve bu alandaki ilerlememizi izleyerek müteyakkız
kalacağız. Bu amaç doğrultusunda, DTÖ, OECD ve UNCTAD’dan ticaret ve yatırımı sınırlayan
önlemler konusundaki raporlamalarını sürdürme çağrısında bulunuyoruz. Ticaret Bakanlarımızdan
düzenli olarak toplanmalarını istiyor ve bunu destekleyecek bir çalışma grubu üzerinde anlaşmaya
vardığımızı açıklıyoruz.
12. DTÖ çok taraflı ticaret sisteminin omurgasıdır ve ekonomik büyüme ile kalkınmayı geliştirmek
için merkezi bir rol oynamaya devam etmelidir. Çok taraflı ticaret sisteminin daha iyi ve etkin
çalışması gerektiği konusunda mutabıkız ve sistemin işleyişinin iyileştirilmesi için birlikte çalışma
kararlılığımızı yineliyoruz. Doha Kalkınma Gündemi ile ilgili olanlar dahil, dengeli sonuçlar
sağlayacak ve Doha gündemiyle ilgili çözümlenmemiş konular ve ilgili diğer konulara ilişkin
Nairobi sonrası çalışmalara sarih biçimde yol gösterecek başarılı bir Nairobi Bakanlar Konferansı
için birlikte çalışmaya kararlıyız. Tarım, kalkınma, kamu stokları ile Ticaretin Kolaylaştırılması
Anlaşması’nın hızlı bir şekilde onaylanması ve uygulanması dahil olmak üzere Bali Paketinin tüm
unsurlarının uygulanması için gayretlerimizi arttıracağız. İkili, bölgesel ve çok taraflı ticaret
anlaşmalarımızın birbirlerini tamamlaması, şeffaf ve kapsayıcı olmaları ve DTÖ kuralları
temelinde daha güçlü çok taraflı ticaret sistemine katkı sağlamalarını temin için gayretlerimizi
sürdüreceğiz. Ticaretin küresel kalkınma çabalarındaki önemli rolünü vurguluyoruz ve kapasite
geliştirme yardımına ihtiyaç duyan kalkınmakta olan ülkelere yönelik ticaret için yardım gibi
mekanizmaları desteklemeye devam edeceğiz.
13. Finansal kuruluşların dayanıklılığının güçlendirilmesi ve finansal sistemin istikrarının
geliştirilmesi, büyüme ve kalkınmanın sürdürülebilirliği için önem arz etmektedir. Küresel finansal
sistemin dayanıklılığının geliştirilmesi için finansal düzenlemeler gündeminin ilave temel
unsurlarını tamamladık. Özellikle, batamayacak kadar büyük sorununun sona erdirilebilmesinde
önemli bir adım olarak, küresel sistemik önemi haiz bankaların toplam zarar karşılama
kapasitelerine yönelik uluslararası ortak standardı tamamladık. Ayrıca, küresel sistemik önemi haiz
sigorta şirketlerinin zarar karşılama kapasitelerine yönelik yükümlülüklerin ilk versiyonu üzerinde
uzlaştık.
14. Daha güçlü ve dayanıklı bir finansal sistem inşa edebilmek için, yapılması gereken kritik
çalışmalar bulunmaktadır. Bilhassa, merkezi karşı tarafların dayanıklılığı, toparlanma planlaması ve
çözümlenmesi konusundaki çalışmaları bekliyoruz ve FSB’nin bir sonraki toplantımızda bizleri
bilgilendirmesini istiyoruz. Finansal sistemde ortaya çıkan, önemli bir kısmı bankacılık dışı
sektörlerden kaynaklanabilecek, risk ve kırılganlıkları izlemeye ve gerektiğinde bunlara yönelik
tedbirler almaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, piyasa temelli finansmanın dayanıklılığının
artırılması amacıyla, sistemik risklerin yapısıyla uyumlu bir şekilde, gölge bankacılığın
düzenlemesini ve gözetimini güçlendireceğiz. Muhabir bankacılık hizmetlerindeki azalmanın
değerlendirilmesinde ve uygun tedbirlerin alınmasında aşama kaydedilmesini bekliyoruz. St.
Petersburg Bildirgesiyle uyumlu bir şekilde, haklılığı ortaya konulduğu takdirde, ülkelerin
birbirlerinin düzenlemelerini esas almaları da dahil olmak üzere, tezgahüstü türev ürünler
reformunun uygulanmasına yönelik çabalarımızı artıracağız. Önümüzdeki dönemde, küresel
finansal düzenleme çerçevesini üzerinde uzlaşmış olduğumuz takvimlerle uyumlu bir şekilde tam
ve tutarlı olarak uygulamada kararlıyız ve ülkeler arasındaki dengesiz uygulamayı gözlemleyecek
ve buna yönelik tedbirler alacağız. Finansal İstikrar Kurulu’nun (FSB) uygulamaya ve reformların
etkilerine ilişkin ilk yıllık raporunu memnuniyetle karşılıyoruz. Küresel finansal düzenleme
çerçevesinin sağlamlığını gözden geçirmeye ve reformların uygulanmasını ve reformların -yükselen
piyasalar ve gelişmekte olan ülkelere dair dikkate değer öngörülemeyen sonuçları da dahil olmak
üzere- etkileri ile bunların genel hedeflerimizle devam eden uyumunu gözlemlemeye ve
değerlendirmeye devam edeceğiz.
15. Küresel olarak daha adil ve modern bir uluslararası vergi sistemine ulaşmak amacıyla, iddialı
G20/OECD Matrah Aşınması ve Kar Kaydırma (BEPS) Projesi kapsamında geliştirilen tedbirler
paketini onaylıyoruz. Yaygın ve tutarlı uygulama, özellikle sınır ötesi vergi kurallamalarında olmak
üzere, Projenin etkinliğinde kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, Projenin zamanlıca uygulanmasını
kuvvetle teşvik ediyoruz ve gelişmekte olanlar dahil olmak üzere, tüm ülke ve yetki bölgelerinin
bize katılmalarını teşvik ediyoruz. BEPS Projesinin küresel ölçekte uygulanmasının gözetimi için,
OECD’yi 2016 yılının başlarında, BEPS’i uygulamayı taahhüt eden, gelişmekte olan ülkeler de
dahil olmak üzere, ilgilenen G20-dışı ülkeler ve yetki bölgelerinin eşit bir zeminde katılımıyla
kapsayıcı bir çerçeve hazırlamaya çağırıyoruz. IMF, OECD, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası
Grubu’nun talep eden ülkelere BEPS de dahil olmak üzere yerel kaynakların mobilizasyonuyla ilgili
karşılaşmış oldukları zorlukları aşabilmelerine yönelik uygun teknik yardım sağlama çabalarını
memnuniyetle karşılıyoruz. İlgilenen G-20 dışı gelişmekte olan ülkelerin uygulama takvimlerinin
diğer ülkelerden farklılaşabileceğini kabul ediyoruz ve OECD ve diğer uluslararası kuruluşların
çerçevede bu ülkelerin durumlarını layıkıyla yanıtlamalarını bekliyoruz. Vergi sistemlerimizin
şeffaflığının geliştirilmesi yönünde ilerliyoruz ve 2017 ve 2018 sonu itibarıyla otomatik bilgi
değişimine ve talebe bağlı bilgi değişimine yönelik önceki taahhütlerimizi yineliyoruz. Diğer yetki
bölgelerini bize katılmaya çağırıyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası vergi gündemine
katılımını güçlendirecek çabaları destekliyoruz.
16. Büyüme ve dayanıklılık gündemimizi destekleyecek şekilde 2015-2016 G20 Yolsuzlukla
Mücadele Eylem Planının etkili şekilde uygulanması yoluyla, yolsuzluğa karşı küresel düzeyde
hoşgörüsüzlük kültürü oluşturulması yönünde taahhüdümüzü sürdürüyoruz. Şirketlerimizin etik ve 5
yolsuzlukla mücadele konularındaki küresel standartlara uymalarına yardımcı olacak Özel Sektörde
Dürüstlük ve Şeffaflık G20 Yüksek Düzeyli İlkelerini onaylıyoruz. Kamu sektörlerimizin dürüstlük
ve şeffaflığının temini zaruridir. Bu bakımdan, G20 Yolsuzlukla Mücadele Açık Veri İlkeleri ile
G20 Kamu Alımlarında Dürüstlüğün Teşviki İlkelerini onaylıyor ve varlık beyanı çerçevelerine
ilişkin devam eden çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz. Rüşvetle etkili mücadelede gerektiği
hallerde ve ulusal hukuk sistemleriyle uyumlu olacak şekilde hukuki ve idari prosedürler de dahil
olmak üzere uluslararası işbirliğini temel bir araç olarak teşvik edeceğiz ve yolsuzluğa bulaşan
görevliler ile onları yolsuzluğa bulaştıranlara koruma sağlanmaması ile varlıklarının geri
verilmesini destekliyoruz. Yararlanıcı mülkiyet konusundaki uygulama planlarımızın
yayınlanmasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bu alandaki çabalarımızı sürdüreceğimizi açıklıyoruz.
17. 2010 yılında kabul edilen IMF kota ve yönetim reformundaki ilerlemenin gecikmesinin devam
etmesinden duyduğumuz hayal kırıklığı devam ediyor. IMF konusunda 2010 reformlarının
uygulanması en önemli önceliğimiz olup, ABD’yi söz konusu reformları en kısa sürede onaylamaya
davet ediyoruz. IMF’ye, 2010 Reformu’nun amaçlarını göz önünde bulundurarak, mevcut kota
seviyelerini 14. gözden geçirme kapsamında anlaşılan seviyelere en kısa zamanda ve mümkün
olduğunca anlamlı şekilde yakınsatacak ara çözümler üzerindeki çalışmasını tamamlaması için
çağrıda bulunuyoruz. 14. gözden geçirme, yeni kota formülünü de içerecek 15. kota gözden geçirme
çalışmalarında temel olarak alınmalıdır. IMF’nin güçlü ve yeterli kaynağa sahip olması ve kota
tabanlı yapısının sürdürülmesi konusundaki taahhüdümüze bağlılığımızı yineliyoruz. Tüm
uluslararası kuruluşların başkanlarının ve üst yönetiminin açık, şeffaf ve tamamen liyakate dayalı
bir süreçle atanmasına yönelik uzlaşımızı yineliyoruz ve bu kuruluşlardaki personel çeşitliliğinin
artırılmasının önemini yeniden vurguluyoruz. SDR sepeti kompozisyonunun para birimlerinin
küresel ticaret ve finans sistemi içerisindeki rolünü yansıtması gerekliliğini yineliyor ve SDR
değerleme yönteminin gözden geçirme çalışmalarının tamamlanmasını bekliyoruz. Güçlendirilmiş
müşterek eylem ve pari passu (eşit muamele) hükümlerinin uluslararası kamu borç senetlerinde
kullanılmasındaki ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz. IMF’ye, diğer ilgili taraflarla istişare
içerisinde, güçlendirilmiş müşterek eylem ve pari passu hükümlerinin mevcut borç stoklarına dâhil
edilmesinin hızlandırılması için piyasa tabanlı çözümleri araştırması yönünde çağrıda bulunuyoruz.
18. Güçlendirilmiş müşterek eylem ve pari passu (eşit muamele) hükümlerinin uluslararası kamu
borç senetlerinde kullanılmasındaki ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz. IMF’ye, diğer ilgili
taraflarla istişare içerisinde, söz konusu hükümlerin kullanılmasının teşvikine devam etmesi ve
mevcut uluslararası kamu borç stoklarına dâhil edilmelerinin hızlandırılmasına yönelik piyasa
tabanlı çözümleri daha da araştırması yönünde çağrıda bulunuyoruz. IMF ve Dünya Bankası’nın
Düşük Gelirli Ülkeler İçin Borç Sürdürülebilirliği Çerçevesi’ni gözden geçirme çalışmasını
bekliyoruz. Addis Ababa Eylem Planı’nda vurgulandığı üzere, sürdürülebilir finansman
uygulamalarını geliştirmeyi amaçlayan mevcut girişimleri not ediyoruz. Kreditör ve borçlanıcı
ülkeler arasındaki diyalogu geliştirerek kapsayıcılığa katkıda bulunan Paris Forumu girişimini de
not ediyoruz.
19. 2015, sürdürülebilir kalkınma için kritik bir yıldır ve eylemlerimizin düşük gelirli gelişmekte
olan ülkeler de dahil olmak üzere kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunmasını temin
etmek konusundaki kararlılığımızı teyid ediyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Addis
Ababa Eylem Gündemi’nin dahil olduğu 2030 Gündemi, küresel kalkınma çabaları için kapsamlı,
evrensel ve iddialı bir çerçeve çizmektedir. Herkes için kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa
edilmesine yönelik çabalarımızda kimsenin arkada bırakılmamasının sağlanması için 2030
Gündemi’nin sonuçlarının uygulanmasına kuvvetle bağlıyız. Kalkınma konusundaki diyalog ve
angajmanımızın güçlendirilmesi için G20 ve Düşük Gelirli Gelişmekte Olan Ülkeler Çerçevesi’ni 6
onaylıyoruz. Çalışmalarımızın 2030 Gündemi ile uyumlaştırılması için 2016 yılında bir Eylem Planı
hazırlayacağız.
20. Bu seneki çalışmalarımız, enerjiye erişim, gıda güvenliği ve beslenme, insan kaynaklarının
geliştirilmesi, kaliteli altyapı, finansal kapsayıcılık ve iç kaynakların harekete geçirilmesi gibi
alanlarda sürdürülebilir kalkınmayı desteklemektedir. Ürettiğimiz, tükettiğimiz ve sattığımız
gıdanın tüm boyutlarıyla – ekonomik, sosyal ve çevresel – sürdürülebilir olmasının sağlanmasına
yönelik taahhüdümüzün altını çizen G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem
Planı’nı onaylıyoruz. Piyasaların şeffaflığını geliştiren, gelirleri ve kaliteli istihdamı artıran ve
sürdürülebilir verimliliğin büyümesini güçlendiren tarımda ve gıda sistemlerinde sorumlu
yatırımların teşvik edilmesine odaklanmayı sürdürüyoruz. Küçük ölçekli ve aile işletmeleri ile kırsal
alanda bulunan kadınlar ve gençlerin ihtiyaçlarına özel bir dikkat göstereceğiz. Gıda israfı ve
kayıplarının küresel ölçekte azaltılması taahhüdünde de bulunuyoruz. “Gezegeni Doyurmak –
Yaşam için Enerji” temasıyla düzenlenen Expo Milano’yu memnuniyetle karşılıyoruz. Tarım
Bakanlarımızın, G20 ülkelerinin ve diğer ülkelerin gıda israfı ve kayıplarını ölçebilecekleri ve
azaltabilecekleri yöntemlerin iyileştirilmesi için yeni bir platform tesis edilmesine yönelik kararını
da memnuniyetle karşılıyoruz.
21. Kalkınmada ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasında özel sektörün güçlü bir rolü vardır. G20
Kapsayıcı İş Çağrısı yoluyla düşük gelirli kişilerin ve toplulukların piyasalara alıcı, üretici ve
tüketici olarak katılımları için fırsatlar yaratılması yolunda bütün paydaşların ortak çalışma
ihtiyacını vurguluyoruz. Bu yıl geliştirdiğimiz G20 Para Transferleri Ulusal Planları, Sürdürülebilir
Kalkınma Hedefleri ve Addis Ababa Eylem Gündemine uyum sağlamak hedefiyle, para
transferlerinin ortalama küresel maliyetinin yüzde beşe indirilmesi yönündeki taahhüdümüz için
somut eylemler içermektedir. Ödemelere, tasarruflara, kredilere ve benzeri hizmetlere erişimi
açmaya yardımcı olmak yoluyla finansal tabana yayılmayı geliştireceğiz. Finansal Tabana Yayılma
Küresel Ortaklığı (GPFI) içerisinde finansal tabana yayılmaya ilişkin devam eden çalışmaları
memnuniyetle karşılıyoruz.
22. G20 Enerji İşbirliği Prensiplerine odaklanmaya devam edeceğiz ve Enerji Bakanlarımızın ilk
kez düzenlenen toplantısını memnuniyetle karşılıyoruz. Dünyada 1,1 milyardan fazla insanın
elektriğe erişimi olmadan yaşadığının ve yaklaşık 2,9 milyar insanın yemek pişirmek için
geleneksel biyoyakıt kullanmak zorunda olduğunun bilinciyle, ilk aşamasında sorunun en yoğun
olduğu Sahra-Altı Afrika’da elektriğe erişimin iyileştirilmesine odaklanan “G20 Enerjiye Erişim
Eylem Planı: Enerjiye Erişimde Gönüllü İşbirliği”ni onaylıyoruz. Enerjiye erişimin kalkınmayı
sağlamadaki önemli rolünü kabul ederek, Plan, G20 koordinasyonunu güçlendirmeyi ve
önümüzdeki dönemde başka bölgelerde de uygulanabilecek olan, uzun vadeli gönüllü bir işbirliği
çerçevesi oluşturmayı amaçlamaktadır. Plan’ın bu ilk aşamasında, ulusal ihtiyaçlar ve koşulları da
dikkate alarak, politika ve düzenleyici çerçeveler, teknoloji geliştirme ve kullanma, yatırım ve
finans, kapasite inşası, bölgesel bütünleşme ve işbirliği alanlarında Afrikalı ülkeler ve ilgili bölgesel
ve uluslararası kuruluşlar ile birlikte çalışacak ve işbirliği yapacağız.
23. Enerji verimliliğini geliştirme, temiz enerji teknoloji yatırımlarını artırma ve bu alandaki
araştırma ve geliştirme faaliyetlerini destekleme konularını da içeren enerjiye ilişkin eylemlerin,
iklim değişikliği ve etkileriyle mücadelede önemli olduğunun bilicindeyiz. G20 Yenilenebilir Enerji
Seçenekleri Listesi’ni onaylıyoruz. Enerji verimliliği alanındaki işbirliğimizi ileri taşımada bu yıl
içinde katılımcı ülkeler tarafından kaydedilen gelişmelerin altını çiziyor ve başta ağır iş makinaları
olmak üzere taşıtların emisyon performansı ve verimliliği, ürünler, binalar, endüstriyel enerji
yönetimi, elektrik üretimi ve enerji verimliliğinin finansmanı alanlarındaki çalışmaların 2015 yılı 7
sonuçlarını gönüllülük esasına dayalı olarak desteklemeyi kabul ediyoruz. Gaz piyasaları da dahil
olmak üzere, şeffaf, rekabetçi ve iyi işleyen enerji piyasalarını teşvik etmeye devam edeceğiz.
Enerji güvenliğinin artırılması için enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinin ve enerji yatırımlarının
devam etmesinin önemini vurguluyoruz. Yoksulları destekleme gerekliliğinin farkında olarak, israfı
teşvik eden verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının rasyonalizasyonu ve orta vadede tedricen
sonlandırılması taahhüdüne bağlılığımızı teyit ediyoruz. Bu taahhüdü ileri taşıma konusunda güçlü
bir ilerleme sağlamak için çaba göstereceğiz. Enerji Bakanlarımızı G20 Enerji İşbirliği
Prensiplerinin devam etmekte olan uygulaması konusunda 2016 yılında bize tekrar rapor vermeye
çağırıyoruz.
24. İklim değişikliği zamanımızın en büyük sınamalarından biridir. 2015’in iklim değişikliği ve
etkileriyle ilgili etkin, güçlü ve müşterek eylem gerektiren kritik bir yıl olduğunun farkındayız.
Lima Eylem Çağrısında belirtildiği üzere, iki derecenin altı hedefini teyit ediyoruz. BM İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) altında tüm taraflara uygulanabilir hukuki bağlayıcılığı
olan bir protokol, başka bir hukuki araç veya mutabık kalınmış bir çıktı kabul edilmesi için
kararlılığımızı vurgularız. Eylemlerimiz büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecektir.
Paris Anlaşması’nın adil, dengeli, iddialı, kalıcı ve dinamik olması gerektiğini teyit ederiz. Paris'te
farklı milli koşullar ışığında, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler
prensibini yansıtan iddialı bir anlaşmaya ulaşma taahhüdümüzün altını çizeriz. BMİDÇS’nin iklim
değişikliği müzakereleri için başlıca uluslararası hükümetlerarası organ olduğunu tekrar vurgularız.
Tüm G20 ülkeleri de dahil 160’ın üzerinde Tarafın BMİDÇS’ne ulusal olarak niyet ettikleri
katkılarını (INDC) sunmuş olmalarını memnuniyetle karşılıyoruz ve henüz sunmamış olanları, bunu
Paris Konferansı öncesinde gerçekleştirmeye davet ediyoruz. INDC’lerimizi uygulamaya hazırız.
Önümüzdeki günlerde Paris'te ileride izlenecek yolun belirlenmesi için müzakerecilerimizi, diğer
hususlara ilaveten, salım azaltımı, uyum, finansman, teknoloji geliştirme ve transferi ile şeffaflık
gibi kilit konuların görüşülmesine yapıcı ve esnek bir biçimde müdahil olmaları yönünde
talimatlandıracağız. Paris 21. Taraflar Konferansı’ndan başarılı bir sonuç çıkması için beraberce
çalışma kararlılığındayız.
25. Başlıca insani, siyasi, sosyal ve ekonomik sonuçlarıyla mevcut göç krizinin boyutu, küresel bir
endişe haline gelmiştir. Anılan krizin ve uzun dönemli sonuçlarının üstesinden gelinebilmesi için
koordineli ve kapsamlı yanıtlara ihtiyaç duyulmaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde benzeri
görülmemiş sayılara ulaşan mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişilere koruma ve destek sağlanması
ve kalıcı çözümler bulunması yönündeki tüm çabalara yönelik desteğimizi güçlendirmeye devam
etmeye kararlıyız. Tüm devletleri, mevcut krize mukabelede bulunulmasına katkı sağlamaya ve
mültecilerin yeniden yerleştirilmesi, diğer insani kabul yöntemleri, insani yardımlar ve mültecilerin
hizmetlere, eğitime ve temel ihtiyaçlara ulaşmasının temini doğrultusundaki çabalar vasıtasıyla
krizle bağlantılı külfeti paylaşmaya davet ediyoruz. Yer değiştirmelere neden olan temel sorunlara
çözüm getirilmesi ihtiyacının altını çiziyoruz. Bu bağlamda, çatışmalara siyasi çözüm bulunmasının
ve kalkınma için arttırılmış işbirliğinin önemine de dikkat çekiyoruz. Mültecilerin ve yerlerinden
edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü olarak kendi ülkelerine dönebilmelerini sağlayacak koşulların
yaratılmasının önemini de kabul ediyoruz. Göç ve mülteci akımlarına yönelik uzun vadeli hazırlık
ve bu akımların yönetimi için kapasitenin güçlendirilmesini teminen diğer ülkelerle beraber
çalışacağız. Tüm ülkeleri, ulusal imkanları çerçevesinde, bu krizden etkilenen ülkelere yardım etme
yeteneklerini artırabilmelerini teminen ilgili uluslararası kuruluşlara yapmakta oldukları katkılarını
arttırmaya davet ediyoruz. Keza özel sektör ve şahısları da bu uluslarası çabalara iştirak etmeleri
yönünde teşvik ediyoruz.
26. Küresel büyümeye fırsatlar ve sınamalar getiren internet ekonomisi çağında yaşıyoruz. Bilgi
İletişim Teknolojilerinin (BİT) kullanımına ve güvenliğine yönelik tehditlerin, dünyada ekonomik
büyüme ve kalkınmanın güçlendirilmesi için interneti kullanmaktaki müşterek kabiliyetimize zarar
veren riskler taşıdığını kabul ediyoruz. Sayısal bölünmeler arasında köprü kurulabilmesi için çaba
göstereceğiz. Diğer alanlarda olduğu gibi dijital ortamda da devletlerin güvenlik, istikrar ve
ekonomik ilişkileri geliştirme konusunda özel bir sorumluluğu bulunmaktadır. Bu hedef
doğrultusunda, hiçbir ülkenin şirketlere veya ticari sektöre rekabet avantajı sağlamak dahil, internet
iletişim teknolojilerini kullanarak ticari sırlar veya diğer benzeri gizli iş bilgileri dahil fikri mülkiyet
hırsızlığı faaliyetlerinde bulunmaması veya desteklememesi hususunu teyid ediyoruz. Tüm ülkeler
internet iletişim teknolojilerinin güvenliğini sağlamak üzere, sayısal iletişim bağlamı da dahil olmak
üzere, özel hayatın gizliliğine yönelik kanunsuz ve keyfi müdahalelere karşı özgürlük ilkelerini
korumalı ve saygı göstermelidir. Birleşmiş Milletler’in bu konudaki normların geliştirilmesinde
oynadığı temel rolü not ediyor, bu bağlamda BM Uluslararası Güvenlik Bağlamında Bilgi ve
Telekomünikasyon Alanında Hükümet Uzmanlar Grubu 2015 Raporunu memnuniyetle karşılıyor,
uluslararası hukuk ve özellikle BM Şartı’nın devletlere BİT kullanımın iletiminde uygulanabilir
olduğunu teyid ediyor, tüm ülkelerin BİT’in kullanımı konusunda A/C.1/70/L.45 sayılı BM karar
taslağı kapsamında sorumlu devlet tutumuna uyması gerektiği görüşünü benimsiyoruz. Tüm
tarafların BİT’in güvenli kullanımının faydalarından yararlanabileceği bir ortam yaratılmasına
yardımcı olmaya kararlıyız.
27. Ekonomilerimizin gerçek ve potansiyel büyümesini yükseltmek, istihdam oluşumunu
desteklemek, dayanıklılığı güçlendirmek, kalkınmayı teşvik etmek ve politikalarımızın
kapsayıcılığını artırmak için beraber hareket etmeyi sürdürmeye kararlılığımızı devam ettiriyoruz.
Türkiye’ye G20 Başkanlığı için ve bu yıl başarılı bir Antalya Zirvesi’ne ev sahipliği yaptığı için
teşekkür ediyoruz. Çin Başkanlığı kapsamında 2016 yılı Eylül ayında Hangzhou’da gerçekleşecek
bir sonraki toplantımızı bekliyoruz. Ayrıca, 2017 yılında Almanya’da bir araya gelmeyi de
bekliyoruz.
Kabul Edilen Belgeler
• Antalya Eylem Planı, Kasım 2015
• Hesap Verilebilirlik Değerlendirme Raporu
• G20 Yatırım Stratejileri ve G20 Yatırım Stratejileri Hakkında G20/OECD Raporu
• Bilançoları Optimize Etmek için Çok Taraflı Kalkınma Bankaları Eylem Planı
• G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri
• KOBİ Finansmanı Konusunda G20/OECD Yüksek Düzeyli İlkeleri
• KOBİ Finansmanı Konusunda Ortak Eylem Planı
• Küresel Düzeyde Sistemik Açıdan Önemli Bankalar için Toplam Zarar Karşılama Kapasitesi
Hakkında Ortak Uluslararası Standart, FSB
• Küresel Düzeyde Sistemik Açıdan Önemli Sigortacılar için Daha Yüksek Zarar Karşılama
Gereksinimleri, IAIS
• G20 ve Düşük Gelirli Gelişmekte Olan Ülkeler Çerçevesi
• G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı
• Yurtdışı Para Transferleri Hakkında Üst Düzey Açıklama
• Kapsayıcı İş Modelleri Hakkında G20 Liderlerinin Çağrısı
• G20 Enerjiye Erişim Eylem Planı: Enerjiye Erişim Hakkında İhtiyari İşbirliği
• Yenilenebilir Enerjinin Tesisi için G20 İhtiyari Seçenekler Araç Seti
• G20 İş Becerileri Stratejisi
• Gelirde Emeğin Payı ve Eşitsizlikler Hakkında G20 Politika Öncelikleri
• Genç İstihdamında Daha İyi Sonuçların Teşviki için G20 Politika İlkeleri
• Nitelikli İşlerin Teşviki Hakkında G20 Çerçevesi
• Özel Sektörün Şeffaflığı ve Sağlamlığı için G20 Yüksek Düzeyli İlkeleri
• Kamu Alımlarında Güvenirliğin Teşviki için G20 İlkeleri
• G20 Yolsuzlukla Mücadelede Açık Veri İlkeleri
Bakan Açıklamaları
• Bildirge, G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı, İstanbul, 9-10 Şubat
2015
• Bildirge, G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı, Vaşington, 16-17
Nisan 2015
• Bildirge, G20 Tarım Bakanları Toplantısı, İstanbul, 7-8 Mayıs 2015
• Bildiri, G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı, Ankara, 3-4 Eylül 2015
• Başkanlık Açıklaması, G20 Finans ve Çalışma Bakanları Ortak Toplantısı, Ankara, 4 Eylül
2015
• Bildirge, G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı, Ankara, 4-5 Eylül
2015
• Bildiri, G20 Turizm Bakanları Toplantısı, Antalya, 30 Eylül 2015
• Bildirge, G20 Enerji Bakanları Toplantısı, İstanbul, 2 Ekim 2015
• Başkanlık Özeti, G20 Ticaret Bakanları Toplantısı, İstanbul, 6 Ekim 2015
Çalışma Grubu Belgeleri
Çerçeve Çalışma Grubu
• G20 Üyelerinin Büyüme Stratejilerinin Uygulanmasının Niceliklendirilmesi - (IMF-OECD
Notu)
Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu (ACWG)
• 2015 Hesap Verilebilirlik Raporu
• Gerçek Yararlanıcılar Hakkında Yazılı Uygulama Planı
Kalkınma Çalışma Grubu (DWG)
• Kapsayıcı Büyüme ve Kalkınma: 2015 Antalya Kalkınma Yol Haritası10
• Kalkınma Çalışma Grubu 2015 Yıllık İlerleme Raporu
• G20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi Uygulama Planı
• G20 Yurtdışı Para Transferleri Ulusal Planları
• G20 Kapsayıcı İş Modelleri Çerçevesi
• G20 Kapsayıcı İş Modelleri Çerçevesi’nin Ekleri
• G20 Kapsayıcı İş Modelleri Küresel Platformu Kavram Kağıdı
• Gelişmekte Olan Ülkelerde Vergi Kapasitesinin Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Çağrısı
• G20 Kalkınma Çalışma Grubu ile İstihdam Çalışma Grubu arasında İnsan Kaynaklarının
Geliştirilmesi Konusunda Politika Tutarlılığı ve Eşgüdümü için Çok Yıllı Çerçeve
İstihdam Çalışma Grubu (EWG)
• Etkin Kamu İstihdam Hizmetleri için G20 İlkeleri
• Gümüş Ekonomi ve Çalışma Hayatından Kopmadan Yaşlanmaya ilişkin G20 İlkeleri
• G20 İstihdam Çalışma Grubu Şartnamesi
• G20 Güvenli ve Sağlıklı İşyerleri Ağı Şartnamesi
• G20 İstihdam Çalışma Grubu Gelirde Emeğin Payı ve Eşitsizlikler Alt Çalışma Grubu
Şartnamesi
• G20 İstihdam Planlarının Uygulanmasına ilişkin Ülke Raporlama Şablonu
Finansal Tabana Yayılma Küresel Ortaklığı (GPFI)
• GPFI Özel Sektör Katılım Stratejisi
• GPFI 2015 İlerleme Raporu
• Kadınların İşgücüne Katılımının Artırılmasına Yönelik Dijital Finansal Çözümler
• Tarımsal Finansmanda Yeniliklere İlişkin Sentez Raporu
• OECD/INFE Gençler için Finansal Okuryazarlık Hakkında Temel Yetkinlikler Çerçevesi
• OECD/INFE Finansal Eğitim için Ulusal Stratejilerin Uygulanması Hakkında Politika El Kitabı
• Göçmenler ve Aileleri için Finansal Eğitim: OECD/INFE Politika Analizi ve Uygulama
Araçları
• OECD/INFE Mikro KOBİ’ler ve Potansiyel Girişimciler için Finansal Eğitim İlerleme Raporu
• Standart Koyucu Kuruluşlar ve Finansal Tabana Yayılma Hakkında GPFI Beyaz Bülteni’nin
İkinci Baskısı için İstişare Belgesi
• Yurtdışı Para Transferleri Piyasasında Risk Azaltıcı Faaliyetler Hakkında G20 Araştırması
• Yurtdışı Para Transferlerinin Kullanımı ve Finansal İçerme
• Finansal Tabana Yayılmayı Destekleyen Yenilikçi Dijital Ödeme Mekanizmalarına İlişkin
Durum Değerlendirmesi Raporu
• KOBİ Finansmanı Paketi Çalıştayı Hakkında Rapor
İklim Finansmanı Çalışma Grubu (CFSG)
• İklim Değişikliğinin Olumsuz Etkileri Karşısında Savunmasız olan Düşük Gelirli Gelişmekte
olan Ülkeler, Gelişmekte olan Küçük Ada Devletleri ve Afrika Ülkeleri gibi Gelişmekte olan
Ülkeler için Uyum Finansmanına Erişimin Güçlendirilmesi Araç Seti, Küresel Çevre Aracı ile
işbirliği halinde OECD.
• İklim Fonu Envanteri, OECD
• G20 İklim Finansmanı Çalışma Grubu Yıllık Raporu, 2015
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.