Erdoğan: Çalınan soruların hesabını soracağız

Erdoğan: Çalınan soruların hesabını soracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan Memur - Sen'in Yeniden büyük Türkiye sempozyumunda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da düzenlenen Yeniden Türkiye Sempozyumu'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memur olmak için gece gündüz ders çalışan, sınava hazırlanan hayalini kuran ama çalınan sınav sorularıyla hayalleri yıkılan kardeşlerimiz için daha çok gayret edeceğiz. Himmetleri, sadakaları, zekatları, kurbanları çalınan için vatandaşlarımız için bunların hesabını sormak için daha çok mücadele edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da Büyük Türkiye Sempozyumu'nda konuştu. Erdoğan "Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini bilemezsiniz. Karşıdan gelerek, erkekçe geldi beni öldürdü. Arkadan hançerleyerek öldüreni hazmedemiyorum diyor...Mesele bu. Siz dost zannedersiniz, dost bildiğinizin iradesini, idrakını karanlık odaklara pazarladığını bilemezsiniz. Önemli olan uyanık olmak. Açık konuşalım. Öz eleştiri yapıyorum. Bizde bu konuda yanıldık yanıltıldık. Biraz da daha erken netice alabilecekken geç kaldık. Son bir yıldır yaşananları gördünüz" dedi.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Şunu bilmenizi isterim. Gençleri bu mücadele ruhu gençler asla ve asla yere düşmeyecektir. İçimizden birileri umutsuzluğa da düşse, o mücadele sancağı el değiştirecek ama asla kirlenmeyecektir. Birileri umursamasa da güneş doğup battığı sürece bu davayı sürdürecek yiğitle mutlaka olacaktır. Yeni Türkiye'nin manası da budur işte. Bir büyük devleti bir cihan devletini yıktılar. 64 devlet kuruldu üzerine. Vatan topraklarımıza kast ettiler.

"DAVA SANCAĞI YERE DÜŞMEDİ"

Yüzyıllar önce geldiler, cihan devletini yıktılar. Bu millet o sancağın yere düşmesine müsaade etmedi. Sarıkamış'ta, Çanakkale'de direndi ve o müberek sancağın yere düşmesine izin vermedi. Kitaplarımıza, ezanımza taaruzlar yapıldı. İlim hazinemize taaruzlar yapıldı.

İşte böyle zor zamanlarda bile hak sancağı yere düşmedi, düşürülmedi. Hapse atıldılar ama vazgeçmediler. Gönül insanları, bakanlar idam edildi ama o yiğitler yine vazgeçmediler. İşte o yiğitler sayesinde dava sancağı yere düşmedi.

Yeni Türkiye sevdası hiç kaybolup gitmedi. Şehitlerimiz, gazilerimiz bu heyecanla canlarını feda etmişlerdir. Yeni Türkiye ve yeniden Türkiye azimle yüzyıllardan beri verilen bir mücadeledir. Yeniden büyük Türkiye gazi Mustafa Kemal'in hayaliydi...

Türkiye küresel yatırımların adeta şantiyesi olmuştur. Yeniden büyük Türkiye tarihi misyonuna sahip çıkmıştır. Yeniden büyük Türkiye mazlumun sesi olmuştur. İnançların, dillerin üzerindeki baskılar tek tek kaldırılmıştır. Eski Türkiye özlemlerinde vazgeçmeyenler var.

Türkiye huzura kavuştukça işte o aktörler eski Türkiye'yi diriltmek için çalışmaktadır. Terör eski Türkiye'yi canlandırma çabasıdır. Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin mücadelesi Eski Türkiye'yi diriltme mücadelesidir. Medyada ortak manşetlerle yapılan algı operasyonları Eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Bizim hepimizin mücadelesi hiçbir zaman nihayete ermeyecek. Nerede erecek? Son nefesi verdiğimiz anda. Menzile ulaştık, menzili tamamladı demeyeceğiz

"KARŞIDAN GELEREK BENİ ÖLDÜRDÜ"

Dava şuurunu kaybedenler, yoruldum diye sancak bayrağını bırakanlar ülkenin ve milletin yeşeren umutlarına haksızlık ederler . İşte gördünüz. Saldırının, ihanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini bilemezsiniz. Karşıdan gelerek bizi erkekçe geldi beni öldürdü.

"SİZ DOST ZANNEDERSİNİZ"

Arkadan hançerleyerek öldüreni hazmedemiyorum diyor...Mesele bu. Siz dost zannedersiniz, dost bildiğinizin iradesini, idrakını karanlık odaklara pazarladığını bilemezsiniz. Önemli olan uyanık olmak. Açık konuşalım. Öz eleştiri yapıyorum. Bizde bu konuda yanıldık yanıltıldık. Biraz da daha erken netice alabilecekken geç kaldık. Son bir yıldır yaşananları gördünüz.

"SİZ OYUNU FARK ETTİNİZ"

Memur-Sen'e ihaneti görüp karşı durduğu için teşekkür ediyorum. Saldırıyı görüp milli iradeye sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Sızan hainleri gördüğü için teşekkür ediyorum. Hak mücadelesinden taviz vermediğiniz için teşekkür ediyorum. Siz oyunu fark ettiniz

Kumpası fark ettiniz. Zamanında başbakanı idam ettiler. Bugün de senaryoyu yazmışlardı. Tıpatıp uyuyor. Şimdi de elimize geçenlere baktığımızda Seçilmiş başbakana bu defa da dönemin başbakanı diyorlar ama siz buna müsaade etmediniz.

17-25 Aralık'ta bunu yapmak istediler. Maskeleri beraber düşürdüler. 30 Mart'ta bu mücadeleyi beraber verdik. Dönemin başbakanı diye fezleke hazırlayanlar şimdi Dönemin haşhaşileri oldu. Hala beddua seansları düzenliyorlar. Mart'ta da düzenlemişlerdi.

Bu defa yer değiştirdi, Pensilvanya'da düzenliyorlar. Akla hayale gelemeyecek yakıştırmalar yapıyorlar. Ne yakıştırırsanız yakıştırın, bilin ki sizin tuzaklarınız üzerinde Allah'ın tuzağı vardır bunu böyle bilin...

"İNLERİNE GİRİLİNCE..."

Paralel yapıyı bir maşa olarak kullanan üst akıl, kullandığı maşa beceriksiz çıkınca başka yollara sapacaktır. Yeni kuklalar arayacaktır. Uyanık olacağız. İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca ortalığı gürültüye vurmaya başladılar. Bu konuda çok başarılılar

Gidiyor ağlama duvarlarında mazlum edasıyla gözyaşı döküyorlar.

"GAZETECİ SADECE KALEM TUTMUYOR Kİ"

Bir grup eli kalem tutanlar ilan vermişler. Gazeteciler tutuklanmış, içeri atılmış vs. Bizim cezaevlerimizde 7 tane mahkum gazeteci vardır. Bu önemli toplantıda açıklamam lazım. Bunların bir grubu terörle ilişkilidir. Bir kısmı öldürme suçuyla ilişkilidir. Son operasyonda gözaltına alınan gazeteci illegal bir gruba destek olmaktan alındı. Ey eli kalem tutanlar gazeteciler suç işlemez mi? Suç işliyorsa bedelini ödemek zorundadır. Gazeteci sadece kalem tutmuyor ki, yeri gelir silah tutar.

"ABD'DE BİLE BUNU YAPAMAZLAR"

Cezaevlerinde olanların sayısını hesap kitap yapıp baksınlar. Türkiye aleyhine propaganda yapıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye'deki kadar serbest değildir. İddialı konuşuyorum. O kadar serbesttir ki demokratik ülkelerde bile müsaade edilmeyen hakaretler yapılıyor. Bunu şahsımda yaşıyorum, ailemle yaşıyorum. Onlara yapılan hakareti dünyanın hiçbir yerinde yapamazsınız. Yerden tavana sınır yok hakaretlerin. ABD'de bile bunu yapamazlar.

"BİS AB'NİN GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLİZ"

Bu manşetleri AB içinde atamazlar. Amerika'da daha geçen hafta gazeteciler gözaltına alındı. Anadolu Ajansı'ndan arkadaşımız yerlerde sürüklendi ama bunu görmediler. Kendileri yapınca, başkaları yapınca susuyorlar ama Türkiye'de gazetecilik faaliyeti dışında gözaltına alınanları bize karşı kullanıyorlar. Biz AB'nin günah keçisi değiliz, parmak sallayacağı, azarlayamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz...Eski Türkiye yok artık yeni Türkiye var. O günler geçti. O günler eski Türkiye'de kaldı...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum