Erdoğan Avrupalı parlamenterlere sert çıktı!

Erdoğan Avrupalı parlamenterlere sert çıktı!

Erdoğan Avrupalı parlamenterlere sert çıktı!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı. Avrupalı parlamenterler Erdoğan'a tutuklanan gazetecilerden seçim barajına, dini azınlıklardan basın özgürlüğüne kritik sorular yöneltti. İşte Erdoğan'ın o sorulara verdiği yanıtlar:

Soru: Sayın Erdoğan, 'İmamın Ordusu' kitabınının daha piyasaya çıkmadan toplatılmasının ve yazarı Ahmet Şık'ın tutuklanmasının sebebini bize açıklayabilir misiniz?


- Bu kitapları toplatan ben değilim. Tutuklanan medya mensuplarının elindeki belge ve bilgilerin ardında bir şey var ki yargı hemen tedbir istiyor. Bakın bir örnek vereyim. Bombayı kullanmak suçtur. Bombanın hazırlanmasında kullananan malzemeleri kullanmak da suçtur. Bunun ihbarı gelmişse güvenlik güçleri bunu toplamaz mı? Yargı bu tür hazırlıklar olduğu tespit etmiş ve harekete geçmiş. Türkiye'de yürütmeye bağlı bir yargı yok. Bağımsız bir yargı var. Kitap internete girmiştir ve burada ne olduğu görülmüştür. İşinize gelince bağımsız yargı diyorsunuz, Türkiye’ye gelince yürütmeye bağlı yargı istiyorsunuz.

Soru: Demokratik süreçlerden söz ettiniz, ancak neden yüzde 10’luk seçim barajını indirmediniz?

- Yüzde 10’u halk koymadı, bizde yüzde 10’la geldik. Partimizi kurduk, 16 ayda iktidar olduk. Yani bu bir gerçeği gösteriyor. Nasıl kurulduktan 16 ay sonra iktidar olduk? Sağ, sol kanatta kalmadık, merkezde yer aldık. Kürt’üyle, Abaza’sıyla, Roman’ıyla, Türkiye’de herkesi kucakladık. Ama Fransa’da Romanların sınır dışı edildiğini duyuyorum. Bu doğru mu? İnanç özgürlüğüne saygı gösterilmediğini duyuyorum. Bu inanç özgürlüğü mü? İlk önce kendilerini yargılasınlar, sonra bize baksınlar.
Yüzde 10 barajını indirmek demokrasiyle ilintili değildir. Avrupa’da yüzde 7-8 de var. Bizden önce tek başına iktidarların olduğu dönemde Türkiye’nin çıtası yükselmiş, koalisyonların olduğu dönemde ise çıta düşmüştür.

SİZE SORACAK DEĞİLİZ!

Türkiye’yi yargılama içinde olanlar kendilerine baksınlar. Seçim barajı demokrasiyle ilgili değil. Barajı gerekirse biz düşürürüz, halkımız isterse düşürürüz, isterse olduğu gibi tutarız. Size soracak değiliz.

"ARKADAŞ TÜRKİYE'YE DE FRANSIZ!"

Fransız parlamenterden soru: Bütün dini azınlıkların eşit bir şekilde ibadet yerlerine erişim ve ibadet haklarını, ibadetini nasıl garanti edebilirsiniz?

- Sizi ben Türkiye’ye davet etmek isterim. Türkiye’yi yakından takip etmiyorsunuz. Zannederim arkadaş Fransız. Ama Türkiye’ye de Fransız. Bakınız, biz, Ortodoks Patrik’i seçimi, Lozan Antlaşması’na göre Sensinot Meclisi’nde yapılır. Sensinot Meclisi’nin seçtiği kişi, anlaşma gereği T.C vatandaşı olmak zorundadır. Bugün, Türkiye vatandaşı olmamasına rağmen, biz buna göz yumuyoruz. Önceki Başbakan’dan rica ettim, şimdi sevgili dostum Yorgo’dan da rica ettim. Dedim “Vatandaşlığa alalım, anlaşmayı ihlal etmeyelim, vatandaşımız yapalım.” En son Patrik’ten istedim. Sonunda vatandaşlık verdik. Dediler ki “Sümela Manastırı’nda ayin yapmak istiyoruz”. Geçen yıl ayinlerini yaptılar. Aynı şekilde Alman dostlarımıza aynı ricada bulunduk, önlerini açtık. Sümela’da ayin yapıyorlar. Van’da Ermeni Ortodoks Kilisesi yıkılıyordu. Kendi paramızla onardık, ibadete açtık. Ülkemizde her vatandaşımızın ibadet edebilmesinin sigortası durumundayız. Kimse “biz ibadetimizi yapamıyoruz” diyemez, derse bize karşı saygısızlık yapar. Kim derse, bizzat ilgileneceğim.

vatan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.