Enflasyon, pinpon topu ve üç harfliler...
Enflasyon, pinpon topu ve üç harfliler...
--* Zincir marketler konusunda fahiş fiyat tartışması sürerken CHP konuya başka bir boyuttan katıldı. Bu marketlerin üç harfli olanları şehir dışına çıkarılacakmış...
--* Acaba şehirlerin kaç kilometre dışına; acaba niye sadece üç harfliler... Ayrıca bu şehir dışı kararı buraları çok benimseyen ve alışveriş yapan vatandaşı cezalandırmak olmayacak mı?
Dünya Gazetesi'nden Allaattin Aktaş'ın haberine göre; Bu köşede dün zincir marketlerle ilgili gelişmeleri ele aldık ve konuya yaklaşımda büyük bir çelişki olduğunu vurguladık. Ama öyle anlaşılıyor ki ne demek istediğimiz konusunda tereddütler oluşmuş. Oysa yalın bir konuydu ve biz de o şekilde ifade ettiğimizi sanmıştık. Madem iyi anlaşılmayan yönler var, dün yazdıklarımızı özetleyerek tekrar edelim. Daha sonra da enflasyon hesaplamasına ilişkin kaygıların en dayanaksız olanlarına değinelim ve bir de tabii ki şehir dışına çıkarılmak istenen zincir marketler konusunu ele alalım.
Zincir marketlerle ilgili olarak dün iki iddiadan söz ettik.
Birincisi TÜİK’le bazı zincir marketlerin enflasyonu düşük gösterme uğruna işbirliği yaptığıydı. İddiaya göre bu marketler TÜİK’le işbirliği halinde belli günlerde özel fiyat indirimine gidiyor, TÜİK de o günlerde fiyat derleyerek enflasyonun düşük görünmesini sağlıyordu. Dedik ya bu bir iddia. Böyle "Özel TÜİK indirimi” yapılan günleri yakalayıp alışveriş yapan kimse var mıdır, bilmiyoruz.
İkinci iddia ise daha somut bir eyleme dönüşmüş durumda. Hükümet bu marketlerin fahiş fiyat uyguladığını düşünüyor ve buralarda fiyat denetimi yapıyor.
İşte dün dedik ki; bu iki iddia birden doğru olamaz.
Ne yani hükümet “enflasyonun düşük çıkması için TÜİK’le işbirliği yapan” bu marketleri cezalandırmak için fahiş fiyat denetimi mi yapıyor?
“İkisi de doğru olamaz mı?”
Bazı okurlar, “Ya ikisi birden doğruysa” diyor.
Bu nasıl olacak, biri bana izah edebilir mi?
Yani bu marketler haftanın belli günleri fiyatları çok aşağı çekecek, diğer günler ise o indirimlerin acısını çıkarırcasına yüksek fiyat uygulayacak. Hükümet de, bu marketleri TÜİK’e olan yardımlarını görmezden gelip fahiş fiyat denetimine alacak.
Bu mantıklı bir yaklaşım mı? Olasılıkları küçük bir tablo haline getirdik. Hangi durumda denetim mantıklı olabilir, hangi durumda gereksiz; çok açık...
Pinpon topu, zincir, takoz, çekme halatı!
TÜİK’in enflasyon hesabını eleştirenlerin değişmez bir gerekçesi vardır:
“TÜİK vatandaşın hiç kullanmadığı pinpon topu, zincir, takoz, çekme halatı gibi mallarla enflasyon hesaplıyor.”
Büyük üstat Uğur Mumcu’nun sözüdür: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”
TÜİK enflasyon hesaplamasını hangi mal ve hizmetlerle yapıyor, bu mal ve hizmetlerin TÜFE’deki ağırlığı ne kadar, bu mal ve hizmetlerin fiyatı kaç lira olarak esas alınıyor; bütün bunlar TÜİK’in sitesinde var.
Pinpon topu, zincir, takoz, çekme halatı listede var mı yok mu, tuik.gov.tr adresine girmekle bu görülebilir. Herkese açık bir bilgi bu.
Şunu da söyleyelim; pinpon topu 1994 bazlı eski seri TÜFE hesaplamasında yer almış. 2003 baz alınarak hesaplanan ve hala kullanılmakta olan yeni seri TÜFE’de ise 2005’ten beri pinpon topu yok. Zincir, takoz ve çekme halatı ise hiçbir zaman TÜFE kapsamında yer almamış zaten.
TÜİK ya da başka bir kurum; eleştirelim, biz de yeri geldi mi eleştiriyoruz zaten. Ama bu eleştirinin ayakları yere basmalı.
ÜÇ HARFLİLER ŞEHİR DIŞINA!
Özgür Özel CHP’li bir milletvekili. Ancak CHP Grup Başkanvekili gibi bir sıfatı da var. Dolayısıyla konuşması yalnızca bir milletvekili görüşü olarak yorumlanamaz, bir anlamda partiyi de bağlar.
İşte Özgür Özel önceki gün tuttu, bazılarının cin demekten çekinip korkarcasına üç harfli demesi gibi, üç harfli diye nitelediği marketleri şehir dışına çıkaracaklarını söyledi. Özel, neyse ki daha sonra bu marketlerin ismini verdi de, en azından bir çekinme ya da korkma durumu olmadığını anladık.
Burada sorun küçük esnafı yok ettiği öne sürülen zincir marketlerle mücadeleyse üç harfli olanlar dışındakilere karşı ne yapılacak? Üç harfliler denilerek bir sınıfl andırmaya gidilmek isteniyorsa burada ölçü ne?
Sınıflandırma ölçüsü sermaye yapısı mı; buradan yola çıkılarak bir ayrım yapılabilir mi?
Ölçü bu marketlerin çok ucuz fiyat uygulaması ise bundan rahatsızlık duymak yerine memnun olmak gerekmez mi?
OLMAYACAK DUAYA AMİN!
Bu marketlerin şehir dışına çıkarılmasında ısrar ediyorsunuz ve bunu yapmaya kararlısınız. Diyelim o gün geldi, peki...
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir'de şehir dışı neresidir, söyler misiniz?
Hadi onu da buldunuz, yerler tamam. Üç harfli diye ifade ettiğiniz marketlerin 30 bine yakın şubesi var. Demek ki 30 bin bina inşa edeceksiniz. Onların çıkacağı 30 bin işyeri de boş kalacak.
Bu marketlerin her birinde 5 kişi çalışıyor olsa her gün en az 150 bin kişiyi kilometrelerce taşımak gerekecek.
Eleştiri okları yöneltilen bu marketleri vatandaş niye tercih ediyor diye de düşünmek gerek. Çünkü buralar ucuz alışveriş yapılabilen yerler. Hem öyle olmasa vatandaş bu marketlere ayakta kalmalarını sağlayacak şekilde ilgi gösterir miydi? Buralar çoğaldı diye esnaf dükkanını niye kapatıyor sorusuna da cevap aramak gerekmez mi? Demek ki bu tür yerlerin vatandaş açısından avantajı var. Bir karar verelim; geniş vatandaş kitlesini mi gözeteceğiz, bu marketler yüzünden zor duruma düşen esnafı mı?
Buralardan alışveriş yapan insanlar şehir dışındaki yeni yerlere gidebilecek mi? Avrupa’dan örnek vermek kolay, oradaki ulaşım olanaklarıyla, insanların taşıt sahipliğiyle biz kıyaslanabilir durumda mıyız?
KAYITLI TİCARET YAPILIYOR
Zincir marketlerden bir sakız da alsanız fişi kesiliyor, bunun vergisi de ödeniyor. Maliye takır takır KDV tahsilatını yapıyor, kurumlar vergisini alıyor. Siz gidin bir bakkaldan, bir manavdan alışveriş yapın ve nakit ödeyin, fiş kesiliyor mu?
Bütün bunlar hesaba katılmadan bir grup esnafa şirin görünmek uğruna yapılamayacak bir icraat için söz vermek... Fazlasıyla anlamsız oldu doğrusu.
Kaynak : Dünya Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.