En Büyük Tehdit: Adam Kayırmacılık!

En Büyük Tehdit: Adam Kayırmacılık!

Genel Merkez yöneticilerimiz Ankara 6 No’lu Şube’ye bağlı Şereflikoçhisar İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programına katıldı.

Genel Merkez yöneticilerimiz Ankara 6 No’lu Şube’ye bağlı Şereflikoçhisar İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programına katıldı. Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Aytaç Çoşan, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Şereflikoçhisar İlçe Temsilcisi Erhan Oklu ve çok sayıda üyenin de katıldığı programda Genel Mali Sekreter Seyit Ali Kaplan, Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir de hazır bulundular.

Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreterimiz Sami Özdemir şöyle konuştu: “ Bizleri bu soğuk kış gününde birlikte tutan ve bir araya gelmemize sebep olan ne bir beklenti, ne bir makam ne de bir mevki.  Gönül birliğimiz, ülke sevdamız ve yaşadığımız sıkıntılar sonucunda daha güçlü, daha etkili, daha yetkili bir Türk Eğitim-Sen mensupları olarak biz bugün buradayız. Birileri belki makam uğruna birilerine takla atabilir. Ama biz önce Allah’ın hak bildiği yolda yürüyerek bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan, milli ve manevi değerleri içinde özümseyen bir kuruluşun değerleriyiz. Allah’a binlerce şükür ki bundan da mutluluk duyuyoruz. Biz zamana ve şartlara göre yön ve şekil değiştiren, fikir değiştiren bir camia olmadık ve olmayacağız da. 

Şunu herkes çok iyi bilsin ki on iki yıllık AKP iktidarı döneminde bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü sağlayan milli ve manevi değerleri önemseyen ve bu konuda mücadele eden sizin gibi çok değerli arkadaşlarımız üzerinde oynanan oyunları yüce Rabbim görüyor. Bu kul hakkı yiyenler, -inşallah bir gün keser dönecek sap dönecek- bu hesabı da verecek. Hiçbir kimse yaptığımız yanımızda kar kalır diye düşünmesin. Asla kalmayacak. Müdür atamalarında yaşanan sıkıntılar var. 2 ay önce müsteşarın elinden başarı belgesi almış, 1 ay önce bakanın elinden başarı belgesi almış, 20 gün önce valinin elinden ilin en başarılı okul müdürü seçilmiş ama üç gün önce gelen bir şube müdürü, bir ilçe milli eğitim müdürü bu kişinin başarılarını göz ardı ederek görevine son vermiş. Ondan sonra da din, Allah, kitap diye meydanlarda nutuk atıyorlar. Hiç kusura bakmayın. Yüce Rabbim ne diyor: Her şey ile gel ama kul hakkıyla gelme. Kul hakkı demek illa birinin cebinden parayı çalmak değildir. Başarılı insanın başarısını çalmak da en az hırsızlık kadar kul hakkıdır. Bunu da herkes bilmeli.

İlla size biat mı edelim, illa size takla mı atalım? Hiç kusura bakmayın. Ne takla atarız. Ne de size yalakalık yaparız. Ama gün gelir bir gün bunun hesabını sorarız. Türk Eğitim-Sen olarak, on iki yıldan bu yana arkadaşlarımızın üzerinde oynanan baskı ve zulme rağmen, onlar iktidara geldiğinde 125 bin olan üye sayımız, bugün 131 bin oldu. Demek ki biz doğru yapıyoruz. Hiç kimse Şereflikoçhisar’da genç, dinamik eğitim çalışanlarını görmezden gelemez. Bir sendikaya yaranmak için hiç kimse hakkınızı yiyemez. Allah yukarda şahit, hak yerini bulacak. Açtığımız davalar teker teker bizim lehimize sonuçlanıyor. Arkadaşlarımız manevi tazminat davası açacaklar.

Türk Eğitim-Sen olarak her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir anket çalışması yapıyoruz. Bu yıl yapmış olduğumuz bu ankete 23 bin kişi katıldı. Her yıl bir konuda aynı soruyu soruyoruz. Ankete katılanlara ‘Size göre Türkiye için en büyük tehdit nedir?’ sorusunu yönelttik. Bu yıla kadar birinci sırada terör cevabı yer alırken, bu yıl yüzde 42.8 ile adam kayırmacılık ve kadrolaşma cevabı birinci sırada yer aldı. Bu, ülkenin sosyal patlamasına sebep olacak bir konu. Benden isen Müslümansın, her makama layıksın ama bana biat etmiyorsan kafirsin, başarısızsın ve ötekisin.

AKP iktidarı, ‘bana yüzde 50 oy verildi.’ diyor. Geri kalan yüzde 50’yi ne yapacaksın?   Bunu nasıl görmezlikten geleceksin? Bu ülkenin 30 yıldan beri 40 bin insanının canına katleden katil, bugün AKP iktidarının yöneticileri tarafından neredeyse baş tacı edilecek. Sayın Bülent Arınç dün Abdullah Öcalan’ı itibarsızlaştırmak için mücadele edildiğini söylüyor. Bu ülkenin milyar dolarlarına sebep olan bir terör örgütünün lideri bu hükümet tarafından baş tacı edilmiştir. Türk Eğitim Sen olarak bu konuları vatandaşlarımıza anlatmak zorundayız. Sözde Müslümanlar ama özde Müslüman olmayanlar, hak yiyenlerden mutlaka hesap sorulmalıdır.

Biz yayınlarımızda ve yapmış olduğumuz etkinliklerimizde bunları gündeme getiriyoruz. Her zaman eğitim çalışanlarını bir bütün olarak görüyoruz. Eğitim çalışanlarının haklı mücadelesinde de her zaman yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz. Aylık çıkan bültenimizi 50 bin civarında bastırıyoruz. Üç ayda bir çıkarttığımız Eğitimin Sesi dergisi ve Kredi ve Yurtlar Kurumu ile üniversite çalışanlarının sorunlarını dile getiren bültenimiz var. Afiş ve broşürlerimiz ile Eğitim Bilimleri ve Fen Bilimleri alanında uluslararası hakemli dergilerimiz var. Bu yayınlarımız takip edilsin, okunsun. Web sayfamızın mutlaka takip edilmesi ve genel merkezimizin çalışmalarının eğitim çalışanlarına aktarılması çok önemlidir.”

Genel Mali Sekreterimiz Seyit Ali Kaplan da konuşmasında şunları kaydetti: “Türk Eğitim-Senli olmak, Türk Eğitim-Sen’e gönül vermek yüreklilerin işidir. Bu cesareti gösteren siz Türk Eğitim-Senli arkadaşlarımızı can-ı gönülden kutluyorum.

Sendikacılık denilince Türk Eğitim-Sen akla gelmektedir. Türk Eğitim-Sen sendikacılıkta tarih yazmıştır. Eğitim çalışanları ile ilgili her konuda müdahil olmuş, iktidarların yanlışlarına hukukun elverdiği kadar dur demiştir, demeye de devam edecektir.

Türk Eğitim-Sen bayrağına, ezanına, vatanına, ülkü bütünlüğüne inanan Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin devamı için sonuna kadar mücadele edenlerin sendikasıdır.”

On iki yıldır kamu çalışanlarının, eğitim çalışanlarının güvencesine göz dikildiğini, 657 sayılı kanundaki memur güvencesinin her fırsatta kaldırılmaya çalışıldığını belirten Kaplan, “memurun, eğitim çalışanlarının güvencesi Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’dir. Şimdiye kadar iktidarın bu konudaki tüm girişimleri Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen tarafından geri püskürtülmüştür.” dedi.

Şûraların bile kamu çalışanlarının ve ülkenin aleyhine olan konularda kullanılmaya çalışıldığını belirten Kaplan, “18. Milli Eğitim Şûrası’nda öğretmenlerin tümünün sözleşmeliye geçirilmesi ile ilgili komisyondan geçen karar Türk Eğitim-Sen gücüyle rapordan çıkartılmıştır” dedi.

On iki yıldır milli eğitimin iyi yönetilmediğini ifade eden Seyit Ali Kaplan, bu dönemde milli eğitime ayrımcılığın, adam kayırmacılığın sokulduğunu, kul hakkı yemenin, hak gaspının olduğunu, ehil olmayanların iş başına getirilmesine, yandaş sendikanın milli eğitimi yönetmesine izin verildiğini söyledi.

İslam’ın kul hakkına önem vermesine rağmen hak gaspçılarının, hırsızların bu dönemde pirim yaptığını söyleyen Kaplan bu yanlışların hesabının mutlaka sorulacağını ifade etti.

Seyit Ali Kaplan konuşmasına şöyle devam etti: “Her şeye rağmen Türk Eğitim-Sen başarılıdır. Biz gücümüzü her türlü zulme başkaldıran Hz. Muhammed’den, Çanakkale’de, kurtuluş Savaşı’nda yokluklar ve zorluklar karşısında hayatını hiçe sayarak mücadele edenlerden alıyoruz.”

Kaplan, bayrağın inmemesi, ezanın susmaması, vatanın bölünmemesi için Türk Eğitim-Sen’e üye olarak ve üye yaparak destek veren siz değerli arkadaşlarımı tebrik ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.