Eğitimde reform çalışmaları nasıl gidiyor?
Milli Eğitim Bakanlığı, çok yoğun bir şekilde, yeni öğretim yılına hazırlanıyor. Bu yüzden de öğretmenleri kampa aldı.
Hedef, “Reform Yılı“ ilan edilen 2012/2013 Öğretim Yılı’ndan önce, öğretmenleri, moral, motivasyon, teknik ve taktik açıdan maça hazır hale getirmek.
Peki, mucizevi reformlar için mucizevi bir kamp dönemi mi uygulanıyor?
İsterseniz gelin lafı hiç uzatmadan, mikrofonu kamptaki öğretmenlerden birine uzatalım ve gelişmeleri ondan dinleyelim:
“Sorunlar yüreğimizi acıttıkça bunu sizinle paylaşma ihtiyacı duyuyorum.
17 yıllık sınıf öğretmeniyim. Hani gün geçtikte değersizleştirilen öğretmenlerden birisiyim
İnanın meslek hayatım boyunca yaptığım işin bu kadar itibarsız olduğunu düşünmemiştim.
Ama biz yine de öğrencilerimiz için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.
Şu günlerde öğretmenlerin seminer çalışması adı verilen dönemi yaşıyoruz. İsterdik ki, bu dönemde biz öğretmenleri daha donanımlı hale getirecek bir eğitim programı uygulansın.
Maalesef hazırlanan program tam bir fiyasko.
Telekonferansla sunum yapılıyor, konular da bizi geliştirecek nitelikte hiç değil.
Sıkıcı ve ses düzeni bozuk, öğretmenlik hayatım boyunca böyle sıkıcı bir seminer dönemi yaşamadım.
Öğrenmeyi, dinlemeyi, kendini geliştirmeyi seven bir öğretmen olarak kesinlikle bu seminerlerden kaçmak gibi derdim yok.
Bakanlığın, öğretmenin mesleki niteliklerini geliştirmek için yaptığı bu çalışma, amacına uygun değildir. Alanında iyi yetişmiş akademisyenler, kişisel gelişim ve iletişim uzmanları, yüz yüze eğitim verirlerse, çok daha iyi olur, biz de onlardan ilham alırız. Kimsenin bu sıkıcı seminere sabrı kalmadı!..”
Abartı var mı? Kesinlikle hayır. Çünkü aynı konuda çok farklı illerden benzer tepkiler geliyor.
Bu yaz sıcağında daha iyisi olamaz mı, elbette olur.
O zaman bu özen gösterilsin ki, çok tatil yapıyorlar diye öğretmenler cezalandırılıyor, intibaı tam tersine dönsün.MEB’in başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü buna mecburuz...
Herkese İngilizce
Hemen her konuda müthiş projeler üreten MEB, yabancı dil sorununa da çözüm bulmuş. 2’nci sınıftan itibaren İngilizce dersleri okutulacakmış. Helal olsun başka ne diyelim.
Demek ki çocuklar daha Türkçe öğrenmeden, İngilizce konuşmaya başlayacaklar. Muhtemeldir ki, 5’inci sınıftan sonra ikinci yabancı dile, lisede de üçüncü yabancı dile geçiş yapar ve lise bittiğinde herkes en az iki, üç yabancı dil biliyor olur.
On binlerce Fransızca, Almanca ve İngilizce öğretmeni atama bekliyor.
Eğer ciddi bir proje olarak ele alınsa ve arkasında durulsa, yukarıda yazılanlar hiç de hayal olmaz. Ama buna önce kendilerinin inanması gerekiyor ki, inandıklarını gösteren hiçbir imare göremiyoruz.
Bu konuda da yanılan biz oluruz inşallah!..
Artvin’de ulaşım
Salı günü, günübirliğine Artvin’e gittim. Eğitimin, genel ve yerel sorunlarını konuştuk. En dikkat çeken konulardan birisi de hemen her kentteki öğrencilerin ortak sorunu olan barınma ve ulaşımdı. Üniversiteyle birlikte, ev kiraları birdenbire artmış.
Ulaşım da altından kalkılamaz hale gelmiş. Öğrenciler şehir dışındaki kampüse gidip gelebilmek için iki araç değiştiriyor ve aldıkları bursun yarısını ulaşıma harcıyormuş. Umarız rektörlük, valilik ve belediye bu konuda ortak bir çözüm üretir. Elbette dolmuşçuların hakları da korunsun ama birileri daha çok para kazanacak diye öğrenciler mağdur edilmesin...
Kampüsler, özellikle de yeni kampüsler hep kentin uzağına kuruluyor. Çünkü kent merkezlerinde o kadar büyük araziler yok.
Peki yurt yapılıyor mu? Hayır. İşte o zaman bunun faturası öğrenciye çıkartılmamalı.
Artvin doğal güzelliği, kültürel altyapısı, hoşgörüsü ve misafirperverliği ile mükemmel bir üniversite kenti olabilir. Coğrafi durumu nedeniyle, zaten çok fazla seçeneği de yok. İşte bu yüzden, hiç kimsenin bu hedefe takoz koymaya hakkı yok.
Öğrencilerin, yurt, yemek ve barınma sorunu, umarız bir an önce çözülür.
Özetin özeti: Eğitimin kırk yıllık sorunları, elbette birkaç yılda çözülmez. Ama en azından ciddi bir çözüm sürecine girilebilir. Sadece, doğru bir ilk adım atılsa, bu bile yeter. Yoksa tüm sorunları çözelim derken, hiçbiri çözülemediği gibi yeni sorunlar da çıkabilir. Bizden hatırlatması...
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.