Eğitimde kafalar yeterince karışmadı mı?

Eğitimde kafalar yeterince karışmadı mı?

Türkiye aylardır eğitimi tartışıyor. Önce milli bayramlar ve andımız, ardından serbest kıyafet ve tablet, şimdi de 4+4+4, sınavlar ve dershaneler.

Öğretmenlere uygulanan tacizi hatırlatmak bile istemiyoruz. Çünkü artık onlar da çok yoruldu...
Şaşkınlık sırası, şimdi öğrenci ve velilere geldi. Sınavlar ve dershaneler konusunda kafaları öylesine karıştı ki, ne yapacaklarını bilmez durumdalar. Acilen cevap bekledikleri sorular şunlar:
-  Sınavlara hazırlanmaya devam etsinler mi, etmesinler mi?
-  Gelecek yıl için dershanelere kayıt yaptırıp, para ödesinler mi, ödemesinler mi?
Eğer birileri çıkıp da bu soruların cevabını verirse, öğrenciler de veliler de çok rahatlayacaklar.
Yok eğer, önümüzdeki yıl için böyle bir durum söz konusu değilse, tam da sınav öncesi, kafalar niye karıştırıldı?..

Velilerin isyanı
Milyonlarca velinin, şu anda nasıl bir ruh halinde olduklarını anlamak için hemen her gün yüzlercesi gelen maillerden sadece birine göz atmak yeter de artar:
“Şu anda 8’inci sınıfa giden oğlum, SBS’ye hazırlanıyor. Bizimkiler şanssız. 3 senelik SBS furyasına yakalandılar. Ne test ne de sınav, artık bu kelimeleri duymak istemiyorlar.
Şimdi, yine eğitim sisteminde değişiklikten bahsediliyor.
Biz bu sistemden ne kadar etkileneceğiz?
Bizim çocuklarımız yine denek olacak korkusu içerisindeyiz.
10 yıldır aynı iktidar var ama her gelen bakan farklı eğitim sistemi getirdi. Eskiden en azından iktidar değişince sistem değişirdi. Şimdi her gelen bakan yeni bir sistem deniyor!
Hangi eğitim kurumu, hangi öğretmen -veli- rehber öğretmen çocukları bu kadar küçük yaşta doğru yönlendirecek? Bugün büyük emekler vererek avukat ve doktor çıkmış insanlar bile bu meslek bana göre değil diye mesleğini bırakabiliyor.
Her okulda aynı eğitim düzeyi sağlanabilecek mi?
Kalabalık sınıflarda, öğretmenler, hangi çocuk için doğru karar verebilecekler?
Ayrıca, benim cevabını daha bulamadığım bir soru daha var.
İstanbul Lisesi, Galatasaray Lisesi nasıl öğrenci kabul edecek?
Bu okulların itibari bile, bu süreçte belki de zarar görecektir.
Şu anda SBS’nin içindeyiz diye sancılarını çok yaşıyoruz.
Son 5 yıldır, SBS uygulamalarından dolayı veliler şaşkın, bir senenin uygulaması diğerini tutmuyor. Ne sınavlar ne puanlar! Tek sınavdı, 3’e çıkardılar, yabancı okul sınavlarını ayırdılar, yok olmadı onu da birleştirdiler. Bu yüzden, okul seçerken çok afallıyoruz. Biz daha sistemi öğrenene kadar, yerleşen yerleşiyor yerine. Bizim çocuklarımız da açıkta kalıyor.
2 sene önce, boş kalan kontenjanlara kimler girdi. Bizim bilmediğimiz kim bilir ne dolaplar dönüyor.
Yapılan haksızlıkları, nasıl da içlerine sindiriyorlar. Gelecek için endişeli ve sadece seyirci olmak çok üzücü...”

Şeffaflık neden önemli!
Hangi alanda değişikliğe giderseniz gidin, olmazsa olmazların başında şeffaflık ve gereklilik geliyor. Yani, yeni getirilecek sistemin gerekliliğine öğrenciyi, öğretmeni, veliyi inandıramazsanız, o sistem kalıcı olmuyor. Yine aynı şekilde her şey herkesin gözü önünde değil de, kapalı kapılar arkasında gerçekleşiyorsa, yine inandırıcılık sorunu yaşanıyor.
Örneğin anadolu liselerine giriş konusunda, bundan sonra ne yaparsanız yapın, en doğru olanın o olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Çünkü sürekli sistemle oynanıyor ve boş kalan binlerce kontenjanın hesabı verilmiyor.
Bu yapılmadığı için de bire beş katılıp şehir efsaneleri üretiliyor. Ve kabahatlisi de veliler değil, sistemi şeffaflaştırmayan ve hemen her yıl aynı hatalara seyirci kalanlardır.

Bundan sonra ne olur?
Eğitim öyle ya da böyle uzun süredir siyasetin bir malzemesi haline geldi. İktidarıyla, muhalefetiyle, bir an önce bundan vazgeçilmelidir. Bölünmedik bir eğitim kurumları, öğrenciler ve veliler kalmıştı, şimdi onları da kamplara ayırmayalım. Çünkü bunun hiç kimseye bir yararı olmaz...
Aceleye getirilerek alınan kararların kalıcı olmadığı da bugüne kadar bin defa görüldü. Ayrıca Ak Parti ya da başka bir parti, 4 yıllığına iktidara seçiliyor, bu yüzden önümüzdeki kırk yılı etkileyecek kararlar alınırken sadece diğer partilerin değil kamuoyunun da desteği alınmalı ki, kalıcı olsun...
Dün bu konuda yanlış yapılması, bugün de aynı yanlışın yapılmasını haklı çıkartmaz.
Özetin özeti: Ak Parti’nin eğitim konusunda kafası karışık. Hem de çok karışık. Çok önemli projelere imza attıkları için ayakta alkışlanmaları gerekirken, eleştiri odağı haline gelmeleri de bu yüzden. Özeleştiri yapma zamanları, geldi de geçiyor!..

 

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

http://gundem.milliyet.com.tr/egitimde-kafalar-yeterince-karismadi-mi-/gundem/gundemyazardetay/28.03.2012/1520754/default.htm

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum