Eğitimde işler yine zıvanadan çıkmak üzere!

Eğitimde işler yine zıvanadan çıkmak üzere!

Türkiye yıllarca türbanı, katsayıları ve 8 yıllık kesintisiz eğitimi tartıştı. Güya eğitim ve çocuklarımızın geleceği sorgulanıyordu. Ama zerre kadar onlarla ilgisi yoktu...

Şimdi bu kervana bir de 4+4+4 katıldı. Tartışmalar da, daha şimdiden zıvanadan çıktı. Öyle şeyler söyleniyor, yazılıyor, iddia ediliyor ki, bu kadarına da pes diyorsunuz...
Tıpkı dün olduğu gibi bugün de güvensizlik en üst düzeyde. Kimse kimseye güvenmiyor, söylediğine inanmıyor.
Projeyi gündeme getirenler eleştirenlerin, karşı çıkanlar da iktidarın samimi olmadığını, asıl amaçlarının farklı olduğunu iddia ediyor.
Peki kim doğru söylüyor? Kim öküzün altında buzağı arıyor?

Anlayabilene aşkolsun...
Aslında ortak hedef aynı. Zorunlu eğitimin en az 12 yıla çıkartılmasını istemeyen yok gibi. Hemen herkes, okul öncesini de içine alacak şekilde, zorunlu temel eğitim 13, 14 yıl olsun diyor.
Peki o zaman bütün bu tartışmalar ve gerginlik niye?
Aslında biraz diyalog eksikliği, biraz önyargı, biraz dayatma, biraz kafa karışıklığı ve biraz da arka bahçe hayalleri var. Zaten bütün kıyamet de ondan kopuyor.
İktidar böyle bir niyetinin olmadığını anlatmakta güçlük çekiyor, muhalifler de ağızları çok yandığından olsa gerek ısrarla öküzün altında buzağı arıyor...

Diyalog şart
Olayı eğitim çerçevesinden çıkartıp siyasi arenaya taşıyanlar için zorunlu eğitimin en az 12 yıla çıkması belki önemsiz olabilir ama eğitimin önemine inananlar için böyle bir fırsat kesinlikle kaçırılmamalıdır.

Peki bu nasıl olacak?
Onlara önerimiz tüm önyargılardan kurtularak diyalog yolunu denemeleri. İktidar, elindeki gücü, sık sık eleştirdikleri 28 Şubat’çılar gibi dayatmaya dönüştürmemeli, eleştirenler de dünü dünde bırakıp getirilmek isteneni daha iyi anlamaya çalışmalı ve siyaseten değil de, pedagojik anlamda samimi eleştirilerde bulunmalıdır.
Samimi eleştirilerin karşılık bulacağına yönelik en önemli gelişme, Bakan Dinçer’in, kız öğrencilerin  okuldan erken kopmalarına, erkek çocukların da erken yaşta çıraklığa yönelebileceklerine yönelik endişeleri dikkate alacağını söylemesidir.
Bu da gösteriyor ki, en cılız diyalog bile inatlaşmaktan daha iyidir. Umarız bu diyalog ve birbirini anlama ve saygı duyma süreci daha da güçlenir ve bağcıyı dövmekten çok üzüm yemeye odaklanırız...

Suni tartışma mı?
Kimilerine göre, kopma noktasına gelen Ak Parti tabanının, türban, katsayı ve 8 yıllık kesintisiz eğitimde olduğu gibi ciddi bir yapıştırıcıya ihtiyaç var. Bütün bu gürültü ondan kopuyor ve tüm tartışmalar dün olduğu gibi bugün de suni bir gündem yaratılarak gerçekleştirilmeye çalışılıyor.
Eminim ki bu görüşe iktidara yakın isimler şiddetle karşı çıkacak ve hatta sinirlenecektir. Ama çok önemli bir çoğunluk da “aynen işte öyle yapıyorlar” diye senaryo yazmaya devam edecektir.
İşte bu noktada her iki tarafa da önerimiz, tartışmalarını ne olur eğitime zarar verecek noktaya getirmemeleri.
Daha önceki tartışmalar milyonlarca gencimizin geleceğini kararttı, çok önemli eğitim sorunlarının gölgelenmesine neden oldu. Eğer o tartışmalar için harcadığımız enerjiyi, eğitimin gerçek sorunları için harcamış olsaydık, bugün çok daha farklı noktalarda olurduk. Muhtemelen de bugünkü tartışmalara hiç gerek kalmayacaktı...

Altyapı var mı?
Olaya herkes farkı açıdan bakıyor. Ama eğitimin içindekilerin yani projeyi hayata geçireceklerin kaygıları çok farklı.
Onlara göre böylesi devasa bir proje için ne fiziki altyapı müsait ne de moral var. Ayrıca öğretmen ihtiyaçlarına yönelik norm kadrolarda da müthiş farklılıklar ortaya çıkacak. Yani bu bir plan, program işi. Ciddi bir hazırlık süreci yaşanmadan oldu bittiye getirilerek alınacak bir karar, ciddi sorunları da beraberinde getirebilir.
İşte bu yüzden her zamankinden daha fazla aklıselime ihtiyacımız var. Bunu dün yapmamış olmamız, bugün yapmayacağımız anlamına gelmemeli,
Özetin özeti: Türkiye’nin yeni gerginliklere değil huzura ihtiyacı var. Bu olmadan çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlayamayız.

Abbas GÜÇLÜ_Milliyet

http://gundem.milliyet.com.tr/egitimde-isler-yine-zivanadan-cikmak-uzere-/gundem/gundemyazardetay/26.02.2012/1507797/default.htm

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.