Halk arasında siz de karşılaşmışsınızdır “Eğitim şart!” ile başlayan cümlelere.

Gerçekten bazen geyik konusu haline getirilse de, her şeyin başı “Eğitim”den geçiyor.

Eğitim konusunda en fazla duyarlılığı “basın” göstermelidir diye düşünüyoruz. Özellikle kamu ve eğitim alanında yayın yapan internet siteleri, yapmış oldukları haberlerle kamuoyunu en doğru bir şekilde bilgilendirmelidir.

Ancak son zamanlarda, en temel basın ilkelerinden uzak bir şekilde, özellikle bazı eğitim kurumlarını-yöneticilerini-bakanlık bürokratlarını hedef gösterecek, kişiliklerini zedeleyecek türden yayınlar yapıldığını gözlemliyoruz.

Haberler, bazen hiç olmadığı şekilde yansıtılmakta, bazen de çeşitli yorumlar eklenerek kişileri hedef alacak şekilde servis edilmektedir.

Bu haberler hiç yoktan çıkarılabildiği gibi, bazen inceleme/soruşturma aşamasında, bazen de yargı aşamasındaki konularla ilgili olabilmektedir.

Bizler, bir yerlerde bir yanlışlık varsa üstü kapatılsın, hasıraltı edilsin demiyoruz. Basın olarak size herhangi bir konuda bilgi geldiğinde başvuracak o kadar çok makam/kurum vardır ki saymakla bitmez. Başbakanlık, Valilik, Kaymakamlıklar ve Milli Eğitim Müdürlükleri düzeyinde bu şikayetler yapılabileceği gibi, ciddi durumlarda konu Türkiye Cumhuriyeti Savcılılarına da intikal ettirilebilir.

Ancak kendilerini basın-yayın olarak gören bazı internet siteleri bu duyumlarla ilgili yukarıda bahsettiğimiz işlemleri yapmak yerine, bilgiyi haber olarak olduğu gibi yayınlamakta, bazen de bir süre sonra yayından kaldırmaktadırlar.  Zor durumda kalan eğitimciler ise, bazen ilgili internet siteleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmakta, bazen de sessiz kalmayı tercih etmektedirler.

 “Eğitimde 'İnceleme-Soruşturma'larda vicdanları kanatan kararlar verilmesine Eğitim-Bir-Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın, Eğitim Bir Sen Genel Merkez Sitesindeki Köşesinden dikkat çekerek, Bakanlık Teftiş Kurulu'nu göreve çağırdı.” haberi mağdur eğitimcileri fazlasıyla mutlu etti. Bu şekilde mağduriyet yaşan eğitimcilerin oldukça fazla sayıda olduğunu bizler de gözlemliyoruz.

Sayın Yalçın ilgi yazısında özetle; eğitim yöneticilerinin çok basit gerekçelerle suçlamalara maruz kaldığını, bu konuda yapılan soruşturmaların sağlıksız olduğunu, basit gerekçelerden eğitim yöneticilerinin ciddi cezalar alabildiğini ifade etmektedir.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan bürokrat-yönetici-öğretmen düzeyinde yapılacak yayınlar konusunda mağduriyetlerin yaşanmaması adına daha dikkatli davranılması gerektiğini ifade ediyoruz.

TurkiyeEgitim.Com