“Eğitim müfettişleri düzenledikleri inceleme ve soruşturma raporlarından sorumlu tutulmalıdırlar. Ben kanaatimi bildiriyorum, disiplin amiri gereğini yapsın mantığı doğru mantık değildir.”

Eğitim müfettişleri ile ilgili, Eğitim Birsen Basın Yayın Sekreteri Ali YALÇIN yaşanmış bir olayı esas alarak bir sorunu gündeme getirdi. Buna benzer o kadar olay var ki, olayları yazmaya köşeler yetmez. Bu konu da haksızlığa uğrayan birçok arkadaş var. Eğitim çalışanlarına, eğitim müfettişleri hakkında düşündüklerinizi yazın diye bir soru sorulsa neler yazılır neler…  Bunları yazarken de gerçekten işinin gereğini yapan eğitim müfettişi arkadaşlarımız da var. Onları bir kenara ayırıyorum. Her meslek grubunda olduğu gibi işini kötü yapanlarda var. Kötü uygulamalardan bahsedilince de gocunmamak lazım.  Bu köşeden bir meslek grubunu töhmet altında bırakmak için yazmıyorum. İnceleme/soruşturma raporları ile ilgili bir problem var. Bunu herkes görüyor!

“İsim değiştirmek ile olmuyorrr”

İlköğretim müfettişi ibaresini kaldırıp eğitim müfettişi demek ile bir vizyon kazanılmıyor. Başbakanlık müfettişi ismini versen ne olur! Ya da İlçe milli eğitim müdürlerinin tabelalarını genel müdür yapsan, herkes genel müdür mü olacak! İlçe ilköğretim müdürü olsa ne fark eder! Biz isimler ile çok uğraşıyoruz. Bence, daha çok ilköğretim okullarının denetim ve rehberliğini yapan eğitim müfettişlerine, ilköğretim müfettişi ismi yakışıyordu. Kıyafet değiştirmek ile özde bir değişiklik olmaz!

“Müfettiş disiplin amiri değil”

Eğitim müfettişleri yaptıkları inceleme ve soruşturma sonuçlarını, kanaatlerini görevi kendilerine tevdi eden amirlere bildirmekle yükümlüdürler. Direkt disiplin cezası vermek gibi bir konumda değiller. Özellikle yeni öğretmenlerde hala tecziyeleri müfettiş uyguluyormuş gibi bir düşünceye de rastlıyoruz. Yanlış bir algılama devam ediyor. Doğrusu bir kısım eğitim müfettişi arkadaş da bundan ziyadesi ile memnun görünüyor.

“Kanaat bildirmek sorumluluğu da beraberinde getirmelidir”

Herkes yaptığı işin sorumluluğunu paylaşmalıdır. Ben kanaatimi yazarım demek doğru değildir. Bu çamur at izi kalsına dönüşebilir ki, geri dönüşü olmayan problemlere sebebiyet verir. Teftişin içerisinde bir denetim mekanizması var. Ama birbirlerinin raporlarını inceleyen eğitim müfettişlerinin sağlıklı karar verebileceklerini de düşünmüyorum. Disiplin amirlerini yanıltmamaları, işlerini doğru yapmaları, gerekir. Bunun yegâne yolu da soruşturma raporu düzenleyenlerin düzenledikleri soruşturma raporundan sorumlu tutulmaları gerekir, diye düşünüyorum.   Kendilerini yenilemeyen, teknolojiden uzak, 65 yaşını doldurmak için gün sayan eğitim müfettişleri var…  Bu eleştiriyi yaparken de herkes doğru yapıyor ya da herkes yanlış yapıyor da demiyorum.

Eğitim müfettişlerinin hazırladıkları raporların kanaat bölümünde teklif edilen tecziyelerin disiplin amiri tarafından uygulanıp, uygulanmadığına bakılmalıdır. Mahkemelere sevk edilen ön inceleme raporlarında, mahkeme rapora uymuş mu, yoksa farklı bir karar mı vermiş bunlara bakılmalıdır. Bunlar eğitim müfettişinin performansını belirlemelidir.  Düzenlenen rapordan farklı verilen kararlar için raporu düzenleyen eğitim müfettişinin hanesine eksi yazılmalıdır. Tersi durumda ise artı yazılmalıdır.  İşini yapan ile yapmayan, eyyamcılık yapan ile yapmayan ayrılmalıdır. Yer değiştirmelerde ve görevde yükselmede bu puanlar kullanılmalıdır. Ben bir ceza teklif ediyorum disiplin amiri kaldırsın ya da kaldırmaz mantığı ile inceleme raporu hazırlanmaz.

Mustafa EDİPOĞLU

Eğitimci Yazar