Eğitim çalışanları “"eşit işe, eşit ücret"in neresinde?

Eğitim çalışanları “"eşit işe, eşit ücret"in neresinde?

Yıllardır ülkemizde iktidarlar hep devlet memurları ile ilgili reformlar yaparlar ve “eşit işe eşit ücret” diyerek çalışanlar arasında bir denge kurmaya çalışırlar. Ancak 85 yıllık Cumhuriyet tarihimizde bu sağlanamamıştır.

Yıllardır ülkemizde iktidarlar hep devlet memurları ile ilgili reformlar yaparlar ve “"eşit işe eşit ücret"” diyerek çalışanlar arasında bir denge kurmaya çalışırlar.
Ancak 85 yıllık Cumhuriyet tarihimizde bu sağlanamamıştır. Örneğin A kurumunda masa başında çalışan bir memur maaş+yılda 3 ikramiye+döner sermaye+vb.. alırken, B kurumunda masa başında çalışan bir memur ise sadece maaş almakta, bunun dışında başka bir ücret alamamaktadır. Bu nedenle memurlar buldukları ilk fırsatta kurum değiştirmeye çalışarak maaşlarını iyileştirme gayretindedirler. Peki eğitim çalışanlarında durum nedir?
Eğitim çalışanı deyince öncelikle öğretmenler aklımıza gelmektedir. Ancak diğer kurumlarda olduğu gibi Milli Eğitim bünyesinde de hizmetli, memur, VHKİ ve şef gibi Yardımcı Hizmetler ve Genel İdare Hizmetleri sınıfında çalışanlar vardır. Bu çalışanlar yıllardır diğer bakanlıklardaki emsallerinden düşük ücretle çalışmışlardır. Ancak sayıları fazla olduğundan yapılan ek zamlarda ya unutulmuşlar ya da en az oranda faydalanmışlardır.


Öğretmenlerde ise durum tamamıyla karışıktır. Kısacası “eşit işe, eşit ücret” laftadır.
Çünkü ülkemizde çeşit çeşit öğretmenler vardır. Örneğin;
1- Kadrolu öğretmenler,
2- Sözleşmeli (4-B) öğretmenler,
3- Sözleşmeli (Ek ders ücret karşılığı) öğretmenler,
4- Vekil öğretmenler,
5- Usta öğreticiler,
6- Vb…..

Farklı isimlerde de olsa sonuçta aynı işi yapan ve isimleri öğretmen olan bu kişiler “eşit işe eşit ücret” sözünün kapsamı dışında kalmışlardır. Çünkü yukarıda saydığımız 5-6 çeşit öğretmenin aylık eline geçen ücretleri arasında 1.000 YTL'ye kadar farklar oluşmaktadır. Örneğin ek ders ücreti karşılığı derse giren bir öğretmen ayda en fazla 600 YTL alabilmekte, kadrolu bir öğretmen ise maaş+ek ders ile 1.600 YTL alabilmektedir. “Eşit işe eşit ücret”in en çok devreye girmesi gereken yerlerden birisi de burasıdır. Bu durumda Türkiye Eğitim olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı yetkililerine önerilerimiz vardır.

- Farklı isimler adı altında öğretmen çalıştırılmamalı, bütün öğretmenler kadrolu olmalıdır.
- Ülkemizde binlerce öğretmen adayı işsiz gezerken, diğer fakülte ve 2 yıllık yüksekokul mezunlarının değişik isimlerle öğretmenlik yapmasının önüne geçilmelidir. “Nasıl ki bir veterineri sözleşmeli polis, hakim ya da savcı yapamayacaksanız, öğretmen de yapmamalısınız.”
- Bugün Türkiye'de 600 bin civarında kadrolu öğretmen vardır. Ancak her yıl 50-60 bin civarında değişik isimlerle geçici öğretmen alınmaktadır. Bunu önlemek için öğretmen atamaları yapılırken hiçbir okulda açık kalmayacak şekilde atama yapılmalıdır.

Bu gerçekleştiği takdirde farklı isimlerde öğretmen çalıştırmaya gerek kalmayacak bütün öğretmenler kadrolu olduğundan ve aynı ücreti alacağından “eşi işe eşit ücret” gerçek olacaktır.

Kısacası "ya farklı isimlerle öğretmen çalıştırmayın ya da çalıştırıyorsanız aynı maaşı verin"

Sencer KAYA
Eğitim Uzmanı

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.