Üniversiteye girişte baraj puanının kaldırılmasının, öğrencilerin üzerindeki barajı geçememe stresini ortadan kaldırması açısından olumlu bulduklarını ifade eden Selvi, “Yapılan düzenleme ile barajı aşamama endişesi ortadan kaldırıldı, böylece öğrencilerimiz baraja takılma endişesini taşımayacak. Diğer bir konu ise soru adedinin sabit tutularak sürenin artırılması. Bu sayede ‘süre yetmedi, olsaydı çözerdim’ sorunu çözülmüş oldu. Ayrıca barajın kaldırılmış olması sınava giren bütün öğrencilerin bir yükseköğretim kurumuna yerleşeceği anlamına gelmiyor” dedi.

Eğitim-öğretimin bir bütün olduğunu kaydeden Selvi, “Eğitim-öğretim, sadece bilgi yüklemek değildir. Başarılı bir eğitim sistemi, çocuklarımıza karakter kazandırmalı; ahlaklı, toplumunun değerlerine vakıf, inançlı fertlerin yetişmesini sağlamadır. Bunun yanı sıra çocuklarımıza beceri de kazandırmalıdır” şeklinde konuştu.

Eğitimde, yozlaştıran değil, çocukların özündeki cevheri ortaya çıkaran bir yaklaşımın ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Selvi, şöyle devam etti: “Çocuklarımıza, gençlerimize gereken vasfın kazandırılabilmesi için komple bir irade; yozlaştıran değil onların özündeki cevheri ortaya çıkaran bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Bu anlamda doğru adımlar atılıyor esasen. Bu iş sadece ve tek başına okulla, aile ile olmaz. Bu konuda herkes elini taşın altına koymalı, üzerine düşeni yapmalıdır. Kısacası, millet olarak topyekûn bir irade ortaya koymalıyız.”

Sendika olarak yaptıkları çalışmalara da değinen Selvi, hem durum tespiti yaptıklarını hem görüş ve önerilerde bulunduklarını hem de çözüme ilişkin öneriler sunduklarını kaydetti.

Latif Selvi, sözlerini şöyle tamamladı: “Yanlışları ortaya koyuyor, doğruları söylüyoruz. Eğitimin daha nitelikli hâle gelmesi için çalışmalar yapıyoruz. Eğitime bakış raporlarımızla, araştırmalarımızla durum tespiti yapıyor, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşıyor, yetkililere iletiyoruz.”