Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkan Vekili Latif Selvi ve Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ile birlikte, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı ziyaret ederek, Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu takdim etti.

Ali Yalçın, Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu Bakan Yılmaz’a takdim ederek, raporun içeriği hakkında bilgi verdi.

Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nun Türkiye’de yükseköğretimle ilgili hemen hemen bütün göstergeleri içeren, bu alanda ilk defa yapılan en kapsamlı çalışma olduğunu belirten Ali Yalçın, “Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası ve sivil toplum örgütü olmanın bilinciyle, eğitim sistemine her alanda katkı sunmak, niteliğin artmasına yönelik sorumluk üstleniyoruz. Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu, Türkiye yükseköğretim sisteminin tüm verilerini yorumlayarak birçok boyutunu ortaya koymuş, sistemi kılcal damarlarına kadar resmetmiştir. Rapor, yükseköğretimin mevcut durumunu, tarihsel eğilimleri ve uluslararası kıyaslamaları dikkate alarak ve veriye dayalı olarak ortaya koymuştur. Veriye dayalı analiz ilkesi gözetilerek hazırlanan bu rapor sayesinde, daha etkin, verimli ve kaliteli bir yükseköğretim sisteminin tesis edilmesine yardımcı olacak temel analizleri bundan sonraki yıllarda da yapacağız. Bir eğitim sendikası olarak üyemiz, ülkemiz ve milletimize hizmet için üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız bunun için çalışıp katma değer üretecek her hizmetin içerisinde bundan sonra da olacağız” dedi.

Bakanlıkça hazırlanan ‘Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023’ belgesinin alanda etki değil tepki yarattığını ve konuyla ilgili olarak eleştirilerini kamuoyuna açıkladıklarını belirten Ali Yalçın, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Mesleğe girişte KPSS, alan bilgisi sınavı, mülakat, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte yazılı ve sözlü sınav gibi birçok sınava girerek birçok badireyi atlatan, meşakkatli süreçlerden geçen öğretmenlerimizin dört yılda bir sınava tabi tutulması kabul edilebilir bir durum değildir.  Hiçbir gerekçe bu türden ayrımcı bir uygulamayı öğretmenlerimize izahta edemez. Öğretmeni sınavla test etmek yerine mesleki gelişme yönelik eğitim süreçleri planlamak daha yapıcı ve daha faydalı bir yönelim olacaktır.”

Ali Yalçın, görüşmede, sözleşmeli öğretmenlik konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak, “Denenmiş ve vazgeçilmiş bir uygulamaya tekrar dönülmüş oldu. İlerleyen günlerde, önceden yaşanan bazı sorunlarla tekrar yüzleşmiş olacağız. Öğretmen istihdamı konusunda sözleşmeliliğin çözüm olarak görülmesini ve mülakat konusunun da bu süreçte Türkiye’nin yaşadığı durumdan kaynaklı olarak tercih edilmiş olmasını tekrar değerlendirmeye ihtiyaç var. Başlangıçta üç katı insanın mülakata alınması, mülakat sonrası işe alınanların iki katının dışarıda bırakılması, ‘ben neden dışarıda kaldım’ diye iç sorgulamaya neden olacaktır. Bu durum beklenmedik fotoğraflarla karşılaşmamıza neden olabilir. 15 bin değil, 30 bin öğretmenin alındığı yerde mülakat sonrası 60 bin insan olacaktır. Mülakattan geçemeyen kitle bir süre sonra 100 binlerle ifade edilebilir. Bu aynı zamanda uzun vadede bir sosyal risk demektir” şeklinde konuştu.

Açığa alma ve meslekten ihraç konularında kılı kırk yarmak, adaletten şaşmamak ve hızlı hareket etmek gerektiğini vurgulayan Ali Yalçın, “Açığa alınanlar ve ihraç kapsamında olup Bylock iddiası ile olanların savcılıkça yapılan teknik inceleme ve cihaz taramasında irtibatı olmayan ve temiz olanların iadesi noktasında adım atılmıyor. Suçlu olmayanların göreve iadesinde gerekli adımların bir an önce atılması gerekmektedir” dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitimin en önemli paydaşlarının başında sendikaların geldiğini bu nedenle kendisine iletilen sorunların çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, eğitimle ilgili yapılan her çalışmayı önemsediklerini, Yükseköğretime Bakış 2017 raporunu değerlendireceklerini belirtti.