Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İletişim Oluşturma Çalıştayı’na katıldı.

Kadınları ilgilendiren konularda sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliğinin üst seviyeye taşınmasına yönelik görüş ve önerilerin dile getirildiği toplantıda konuşan KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarının bir araya geldiği organizasyonlarda asıl olanın Türkiye kadın gerçeğinin ortaya çıkarılması olduğunu söyledi.

Kadınlar üzerinden bir operasyon yapıldı

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal, hazırladıkları ‘Rakamlarla 28 Şubat’ raporuna atıfta bulunarak, 28 Şubat’ın, özellikle kadınlar üzerinden yürütülen bir operasyon olduğunu vurguladı.

Rapora göre, 1997-2003 yılları arasında 33 bin 271 öğretmenin kılık-kıyafet nedeniyle disiplin soruşturması geçirdiğini, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildiğini, 11 bin 890 öğretmene disiplin cezası verildiğini, 4 bin 625 Milli Eğitim Bakanlığı çalışanının sözde irticayla ilişkilendirilerek fişlendiğini, 11 bin civarında öğretmenin istifa etmek zorunda bırakıldığını belirten Öçal, yaşanan mağduriyetleri kurum olarak takip ettiklerini, şu ana kadar bin 64 öğretmenin görevine geri döndürüldüğünü ve yaşanan mağduriyetlere çözüm getirilinceye kadar, ‘Bin yıl da sürse’ bunun takipçisi olmaya devam edeceklerini kaydetti.

Haksızlıklara karşı birlikte hareket etmeliyiz

12 il ve 2 bin 500 eğitimciyle ‘Mobbing Algısı’ anketi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Öçal, araştırmanın, kadın öğretmenlerin yaklaşık yarısının (yüzde 47,9) çalışma hayatında bir şekilde yıldırmaya maruz kaldıklarını gösterdiğini dile getirdi.

Verilerin, kadın öğretmenlerin çoğunluğunun (yüzde 77,6) en çok etkilendiği yıldırmaya meslek yaşamlarının ilk 10 yılında maruz kaldıklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Öçal, kadın öğretmenlerin maruz kaldıkları yıldırma karşısında, durumu değiştiremeyecekleri düşüncesiyle, yıldırmayı sonlandırmaya yönelik herhangi bir girişimde bulunmadıklarını belirttiklerini söyledi.

Habibe Öçal, sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak iş birliğinde yalnız kadın hakkı değil, değerlerimizle çatışan ve medeniyet kültürümüzde yer almayan tüm haksızlıklara karşı birlik olma noktasında karar birliğine varılması gerektiğini dile getirerek, “Sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak, her birimiz işin bir ucundan tutsak da, hedefimiz önce insan, sonra aile ve ardından medeniyetin inşasıdır” dedi.