Genel Mali Sekreterimiz Ahmet Özer, İsrail'in Gazze'de bir insanlık suçu işlediğini ifade ederek, “Son 20 yılın en ağır saldırısının yapılması ve devam etmesi artık bir soykırıma girişildiğini bütün çıplaklığıyla göstermektedir. İslam ülkelerini ortak tavır belirlemeye, milletimizi de İsrail mallarını boykot etmeye ve daha çok yardımda bulunmaya çağırıyoruz” dedi.

İsrail'e Karşı Ortak Tavır Belirlenmelidir

Ankara 1 No'lu Şubemiz, İl Divan Toplantısı'nı, Genel Merkez Mehmet Akif İnan Salonu'nda gerçekleştirdi. Şube Yönetim Kurulu üyeleri, İlçe Temsilcileri ve Yönetim Kurulu üyeleri ile İşyeri Temsilcileri'nin katıldığı toplantıda konuşan Genel Mali Sekreterimiz Ahmet Özer, yıllardır Filistin'de tecrit politikası uygulayan, terörist eylemlere girişen İsrail'in, son saldırılarıyla bir defa daha vahşi yüzünü gösterdiğini söyledi. Birleşmiş Milletler'in (BM) vahşete sessiz kalması ve işbirlikçi devletlerin üç maymunu oynamasından cesaret alan İsrail'in barışı istemediğini ve sivil insanların hayatını hiçe saydığını kaydeden Özer, “Hain saldırılar karşısında BM'yi harekete geçmeye, İslam ülkelerini ortak tavır belirlemeye, milletimizi de İsrail mallarını boykot etmeye ve daha çok yardımda bulunmaya çağırıyoruz. Dünyanın geleceği için İsrail artık durdurulmalı, kanlı katiller cezasız bırakılmamalıdır” şeklinde konuştu.

Darbe Heveslileri Yargılanmalıdır

Konuşmasında, Ergenekon Soruşturması kapsamındaki son gözaltı olaylarına da değinen Özer, milletin meşruiyetin kaynağı olmasını içine sindiremeyen, kendini devletin sahibi olarak gören birilerinin, rayına sokulmaya çalışılan demokrasi trenine kaza yaptırtmak için gizli planlar yaptığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“21. yüzyılda, üçüncü dünya ülkelerinde gördüğümüz bu tür teşebbüslerin artık ülkemizde yaşanmasını istemiyoruz. Daha şeffaf bir demokrasi, daha çok insan hakları ve hukukun üstünlüğü için art niyetli oluşumlar, çeteler, darbe heveslileri ortaya çıkarılarak yargılanmaları sağlanmalıdır. Bu anlamda, Ergenekon Soruşturması bu ülkede bir milattır. Artık hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktır. Şu iyi biliyoruz ki, antidemokratik süreçlerde hep milletimiz kaybetmiş, insanlarımız fakirleşmiştir.”

Sorunların Çözülemeyişinin Temel Sebebi Mevcut Anayasadır

Türkiye'de pek çok alanda sorunların çözülemeyişinin en temel sebebinin, antidemokratik sürecin ürünü olan bugünkü Anayasa olduğunu dile getiren Ahmet Özer, “Bireyin, toplumun, kurumların reflekslerini dikkate almadan, zorlamayla hazırlanan anayasa miadını çoktan doldurmuştur. Hükümetin önceki yıllarda sivil anayasa konusundaki çabası, bilhassa sivil toplumu heyecanlaştırmış ancak çalışmalar her nedense askıya alınmıştır.  Milleti kucaklayan, demokratik, özgürlükçü ve sivil bir Anayasa mutlaka çıkarmalıdır” diye konuştu.  

Toplu Sözleşmeli Yasa İstiyoruz

Sivil Anayasa'ya paralel olarak 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda da restorasyona gidilmesini, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun örgütlenmeyi kolaylaştıracak, toplu sözleşmeli ve grevli demokratik bir yasa haline getirilmesini isteyen Özer, eğitimin herkesin önceliği olması, eğitim sisteminin ve dolayısıyla öğretmenlik mesleğinin sorunlarının çözümü için, öğretmenlerin yurtiçinde istihdamları konusunda sağlıklı bir insan gücü planlamasının yapılması gerektiğini anlatarak, “Eğitim; hizmetlisi, memuru, şoförü, öğretmeni ve idarecisiyle bir bütündür. Eğitimin kalitesi ve eğitimcilerin başarısı ancak bu ekibin uyumlu çalışmasıyla mümkündür. Sorunların çözümüne yönelik atılacak adımlarda bu bütünlük göz ardı edilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sorunlarına Çözüm Bulunmalıdır

Özer, öğretmen açığının 'Sözleşmeli' alımıyla kapatılmaya çalışılmasını yanlış bulduklarını, vekil ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi, mevcut sözleşmelilerin de derhal kadroya geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Kalkınmada öncelikli yörelerde görev yapan öğretmenlere 'Yöre Tazminatı' verilmelidir” diyen Özer,  kariyer basamakları sınavının biran önce yapılması, yönetici atamada yaşanan kaosun giderilmesi, özür durumuna bağlı yer değiştirmede meydana gelen sıkıntıların acilen giderilmesi, ek ödemelerdeki adaletsizliğe son verilmesi, ve öğretmenevlerinden alınmaya başlanan 60 lira bandrol ücretinden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Eğitim Hizmet Kolunda Temsil Krizi Yaşanmaktadır

Özer, eğitim hizmet kolunda temsil krizi yaşandığını ve eğitim çalışanlarının haklarının korunması noktasında bir sıkıntı olduğunu belirterek, “Bugüne kadarki büyüme trendimiz, sendikamızın 2009 yılında 'Yetkili Sendika' olacağını ortaya koymaktadır. Eğitim çalışanlarının sendikamıza 2008 yılının ikinci yarısındaki yönelişi bizleri heyecanlandırmıştır. Eğitim-Bir-Sen olarak 'Yetkili Sendika' olma mücadelesi esnasında insanlara faydalı olma konusunda etkili sendika olarak elbette üzerimize düşeni yerine getirdik. Toplu görüşmelerde eğitim çalışanlarının yetkili sendikalarca temsil edilemediği ve bir temsil kriziyle karşı karşıya olduğumuz düşünülecek olursa, Eğitim-Bir-Sen'in yetkili sendika olmasına ne denli büyük ihtiyaç duyulduğu da anlaşılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.   

Şube Başkanımız Mustafa Kır ise, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kır, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının durdurulması için sendika olarak en üst perdeden tepki gösterdiklerini söyledi.

Daha sonra söz alan İlçe Temsilcilerimiz, karşılaştıkları zorlukları ve yetkiye ulaşma noktasında yapılması gerekenleri katılımcılarla paylaştılar.

Toplantıda, dört yıldan beri Çankaya İlçe Temsilcimiz olarak görev yapan Recep Akdoğan'a, Artvin İl Milli Eğitim Müdür yardımcılığına atanmasından dolayı bir plaket verildi.

Genel Mali Sekreterimiz Ahmet Özer, daha sonra Ankara 2 No'lu Şubemizin İl Divan Toplantısı'na katıldı.

http://www.egitimbirsen.org.tr/detay.php?id=1359&cid=52