Meşruiyeti olmayan darbeci mahkemenin, seçilmiş Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi’nin de aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında verdiği idam kararı insanlığın vicdanını kanatmıştır. Bu karar, uluslararası kamuoyunun tepki vermesi gereken ve insanlığın vicdanına sığmayan, darbeci zihniyetin zalimliğini tescilleyen bir karardır.
 
İdam kararlarının yürürlüğe girmesi noktasında son sözü söyleyecek Mısır Müftüsü’nden; görev ve sorumluluğunun gereğini yaparak, haktan ve adaletten şaşmamasını, bu hukuksuz kararı reddederek, idamların yürürlüğe girmesini engellemesini, insanlığın vicdanını kurtarmasını bekliyoruz. Aksi halde tarihe Sisi ve işbirlikçilerinin kuklası olarak geçeceğini hatırlatıyoruz.
 
Mısır halkının oyuyla seçilmiş demokrasi kahramanı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 106 kişinin idam kararının alınmasında İsrail kuklası darbeci Sisi ile iş birliği yapanlarla cuntacı batılı ülkelerin de sorumluluğu vardır. Söz konusu ülkeler, hatalarını telafi etmek, insanlığın gözünde yok olan itibarlarını kurtarmak adına idam kararlarının uygulanmaması için çaba sarf etmelidir. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi uluslararası kuruluşlar da idam kararlarının uygulanmaması için insanlığın beklediği adımları atmalıdır.
 
Hukuksuz idam cezalarının durdurulması için Türkiye bir an evvel uluslararası kamuoyunu harekete geçirmelidir.
 
Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını esas alan bir sivil toplum kuruluşu olarak darbeci mahkemenin hukuk dışı, kin ve nefretinin dışavurumu olan bu kararını tanımıyor, kararı verenleri kınıyor; vicdan sahibi tüm insanları ve uluslararası kuruluşları bu karara karşı tepki vermeye çağırıyoruz.