"Doğal taşlardan" radyasyon kalkanı
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi araştırmacıları, TÜBİTAK desteğiyle yürüttükleri proje kapsamında, tamamen yerli kaynaklarla doğal taşlardan radyasyon geçirmeyen kalkan üretti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kaya, Prof. Dr. Turgay Onargan'la ortak yürüttükleri ''Radyasyona Karşı Geçirimsiz Doğal Malzemelerden Yapılmış Kompoze Taş Plaka Üretimi'' projesine ilişkin bilgi verdi.
Projelerinde tamamı Türkiye'de bulunan madenlerden, radyasyon tutuculuğu özellikleri ile bilinen doğal taşlar kullanarak radyasyon geçirimsizliği sağlayan yeni bir kompoze malzeme üretildiğini bildiren Kaya, ürüne ilişkin şu bilgileri verdi:
''Bu ürün, radyasyon ışımalarına karşı özellikle hastanelerde kalkan malzemesi olarak kullanılan kurşun levhaların yerini alacak alternatif bir yapı kaplama malzemesidir. Hastanelerde bu amaçla kullanılan kurşun levhaların zehirleyici ve pahalı olduğu, çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor.
Radyasyon kalkanı özelliğine sahip bu kompoze yapı malzemesinin radyasyon zırhlama performansı, radyasyon kaynağı ve malzeme kalınlığına göre değişen, fakat radyasyon tutma amacıyla kullanılan kurşun levhalara eşdeğerdedir.''
Ürününün ulusal patent başvurusunun yapıldığını bildiren Kaya, ürünün geliştirilmesi sırasında barit ve selestit isimli doğal taşlar kullandıklarını anlattı.
Prof. Dr. Erol Kaya, kompoze taş plakaların fayans şeklinde nihai olarak duvarlara kaplanmasının planlandığını da bildirdi.
Ürünlerin çevre, sağlık ve ekonomik yönden kurşun levhalara göre daha avantajlı olduğunu dile getiren Kaya, ''Ülkemizin doğal taş kaynakları katma değeri daha yüksek işlenmiş ürün olarak değerlendirilebilecektir'' dedi.
Prof. Dr. Kaya, dünyada ilk kez radyasyon tutucu özelliğe sahip barit ve selestit isimli doğal taşların kullanıldığı kompoze plaka ürünün, radyasyon geçirimsizlik testlerinin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Ege Üniversitesi tarafından yapıldığını da bildirdi.
Kaya, patentinin alınmasının ardından ürünü ticari olarak üretilmesi konusunda, bazı kurumlarla görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi.
Prof. Dr. Turgay Onargan da ürünün hastanelerde radyoloji odaları (röntgen ve x-ışını odaları gibi), nükleer enerji tesisleri, askeri binalar ve sığınaklar, üniversite ve özel kurumlar, nükleer araştırma odalarında potansiyel olarak kullanılabileceğine işaret etti.
Ürünün yüksek enerji seviyelerinde yüksek performans göstermesi nedeniyle nükleer enerji tesislerinde de kullanımının mümkün olduğunu bildiren Onargan, ''Son yıllarda artan nükleer enerji tartışmaları radyasyon kalkanı özelliği gösteren bu kompoze plaka ürünün önemini daha da artırmaktadır'' diye konuştu.
sabah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.