DİREKSİYON EĞİTİM ALANI KOMEDİSİ !!!
Askerlik yapanlar iyi bilir, askerlikte denetim çok önemlidir. Denetim yapılmadan önce denetim yapılacak her nokta komutanın isteğine göre hazırlanır.
Yapılan hazırlığın işlevselliği, gerçekliği ikinci planda kalır.Bunu anlatan çok güzel bir fıkra var. Komutan erlerin koğuşlarını denetime çıkmış. Komutan erlerin koğuşunu denetlerken her er dolabının başında bekliyormuş.Bir ere komutan sormuş ;
-Oğlum bu nedir?
-Denetleme fırçası komutanım,
Komutan tekrar sormuş ne işe yarar?
Komutana gösterilir komutanım, demiş er.
Meğer diş fırçasını bilmiyormuş bizim asker. Komutanın denetimde bu hususa dikkat ettiğini bilen alt rütbeliler tüm erlerin diş fırçasını temin etmişler, denetimlerde göstermek için. Hayatında hiç diş fırçası kullanmayan er de diş fırçasını sadece denetlemede kullanılan bir araç olarak bilmiş.
Bu fıkraya benzer bir gerçekte Sürücü kurslarının direksiyon eğitim alanı uygulamasında yaşanmaya devam ediyor. Malum ehliyet almak için sürücü kurslarına kayıt olmak gerekiyor. Sürücü kursları açılmadan önce İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine müracaat ederler. Mevzuat doğrultusunda Milli eğitim müdürlükleri Müfettiş gönderir, kursun açılacağı binada inceleme yapar.MEB mevzuatına göre Binada bulunması gereken birimler incelenir .Bina dışında ise kursun özelliği olarak direksiyon eğitim alanı olması mecburiyeti vardır.Direksiyon eğitim alanı en küçüğü 5000 metre kare, otobüs, kamyon ehliyeti için ise 10.000 metre kare bir alana sahip olması gerekir.Bu standartları karşılayamayan sürücü kurslarının açılışına izin verilmez. Mevzuatta direksiyon eğitim alanlarının il sınırları içerisinde olabileceğine dair kolaylıklar bulunmaktadır. İstanbul için özel maddeler konulmuş, İstanbul da ise Anadolu yakasındaki sürücü kurslarının direksiyon eğitim alanının Anadolu yakasındaki ilçe sınırları içerisinde, Avrupa yakasında kalan sürücü kurslarının direksiyon eğitim alanlarının ise Avrupa yakasında kalan ilçe sınırları içerisinde olabileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca alanı müsait olan büyük direksiyon eğitim alanlarının birden fazla sürücü kursu tarafından ortak kullanılabileceği MEB mevzuatında belirtilmiştir. Yani bir sürücü kursu başına düşen alan 10.000 metre kare olabiliyorsa aynı alanı onlarca sürücü kursu kullanabiliyor. Buraya kadar her şey normal.
İstanbul devasa nüfusu ile herhalde sürücü kursu en çok olan ilimizdir. Çünkü artık hemen herkesin ehliyeti bir ihtiyaç olarak gördüğü yerde sürücü kursu olacaktır. Talebin en yüksek olduğu bu şehirde arzda en yüksek seviyededir. İstanbul’daki sürücü kurslarının büyük çoğunluğunun şehir içlerinde 10.000 metre kare alana direksiyon eğitim alanı yapabilmesi mümkün değildir.Örneğin, Şişli, Beyoğlu,Beşiktaş,Fatih ,Bayrampaşa,Esenler gibi ilçelerdeki bir sürücü kursunun aynı ilçe içerisinde 10.000 metre kare alana direksiyon eğitim alanı yaptığını düşünelim. Acaba kaç kurs kalır?
Şehir içini bir tarafa bırakalım yerleşim yerlerine yakın alanlara bile yapmaları çok zordur. Sebebi, sürücü kurslarının aldığı ücretlerle merkezi yerlerde böyle alanların maliyetinin karşılanmayacağıdır. Doğal olarak sürücü kursları da şehrin dışında, imara çok uzak bir tarla bulabilirlerse orayı direksiyon eğitim alanı yapıyorlar, genelliklede kiralıyorlar. Hatta 200-300 dönümlük fiilen zırai faaliyetin yapıldığı tarlalar içerisine mevzuata uygun yollar, levhalar yapılmış. Resmi olarak direksiyon eğitim alanı olmuş.MEB’in standartlarına tamamen uygun.Ancak şehir merkezine çok uzak bu alanlara gelip direksiyon eğitimi vermek mümkün değil.Direksiyon eğitimine gidecek olanlar genellikle ya akşam saatlerinde müsaittirler, yada Pazar günleri.Birkaç saat direksiyon eğitimi için 50-60 km uzaktaki eğitim alanına kurs sahipleri götürmek isteseler adaylar gitmeyecektir.Öylede olmuş, 30 a yakın sürücü kursunun direksiyon eğitim alanı olarak gözüken yerde ayçiçekleri yetiştiriliyor.Adayların eğitim yapacağı yollarda tek bir tane araç izi gözükmüyor. Burası sürücü kursları tarafından kiralanıyor, resmiyette direksiyon eğitim alanı olmuş oluyor. Ama amacına hizmet etmeyen bu alanlar başta anlattığım denetim fırçasından başka bir işe yaramıyor. Sadece arazi sahipleri hiçbir faaliyet yapmadan iyi kira getirisi kazanıyorlar.
Bu husus biline biline aynı uygulamaya devam edilmemeli bence. Direksiyon eğitim alanları toplumun bir ihtiyacı haline gelmiştir. Yerleşim alanları içerisine bu tesisler yapılamalı, sürücü kurslarına değil halka sunulmalıdır. isteyen her fert uygun zaman diliminde gelip çalışmasını yapabilmelidir. Bu alanların yapımı ve işletmesi belediyelere verilmeli, insanımızın direksiyon eğitimi için gerekli olan bu tesisler bir ihtiyaç olarak algılanmalıdır.Kimsenin gidip gelmediği dağ başlarındaki diş fırçası benzetmesindeki komik durumdan bir an evvel kurtulmalıyız.
Büyüklerimize saygıyla arzolunur.
Rafet FENER
Başkan Yardımcısı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.