Teşvik sonuçları incelendiğinde insanın, “Batsın Bu Düzen” diyesi geliyor. Yaşasın sermaye ve zenginlik, kahrolsun fakirlik. Zengin, devletten zengin olmaya devam ediyor, fakir ise garibanlığa mahkûm olmaya. Memurun gelirini gizleme şansı yok, gizlememeli de. Maaşını almadan vergisini ödemiş oluyor. Kuyumcu, muhasebeci, avukat, mimar, müteahhit, esnaf vb. tüm serbest meslek sahipleri kendi beyanlarına göre gelir sahibi oluyorlar. Dolayısıyla hem vergi kaçırarak kazanıyorlar, hem de işte böyle teşvik alarak. Hatta bursluluk sınavlarının da artık yegane sahipleri onlar. İki çocuk sahibi memur bursluluk sınavına “gelir fazlalığı” yani “zengin” sayılması nedeniyle başvurusu dahi kabul edilmezken, 20 daire sahibi avukat “fakir” olduğundan çocuğu MEB’in bursluluk sınavından faydalanabilmektedir. Porşeile,jeep ile gidip teşvike başvuranlar şimdi patronluğun verdiği şımarık bir edayla, koltuğunda, kıçının yarısını da dışarı çıkararak yan yan oturup, ayak ayak üstüne atıp; “olsun çerez parası da olsa iyidir”, deyip pis pis sırıtırken, memur ise bin türlü hesap yaparak üçbin lirayınasıl telafi edeceğini bin türlü hesapla, stresle, uykusuz gecelerin sabahını beklemeye devam etsin. Ödeyememenin stresiyle birde o saf, temiz yürekli çocuğuna bakışlarıyla çaresizliğini ve öfkesini yansıtsın. Ne demeli şimdi bu düzene? Bu nasıl bir zihniyet? Bu nasıl vicdan?

MEB Özel Öğretim Genel Müdürlüğü teşviklerle özel okullaşmayı yüzde kaç artırdığını açıklasın? Elbette dershanelerin kapatılmasının özelleşmeye temel ortaokul ve temel lise olarak, oransal bir etkisi direkt olmuştur. Peki, sadece teşvikten dolayı bu oran nedir? Açıklanmalıdır. Devlet kendi okullarını, temizlik ve hizmetli noktasında kaderine terk ederken, özellikle Özel Öğretim Genel Müdürlüğü, Sayın Bakanımızı, Başbakanımızı ve Cumhurbaşkanımızı yanlış bilgilendirip, seçim arifesinde garibanların tepkisini almaya devam ediyor. Bu çarpık düzen böyle gidemez, yeter kapitalizmin kölesi olduğunuz. Memur ve emekçiden, asgari ücretliden peşin aldığınız vergileri, zenginlerin puro parası yapmaktan vazgeçin artık.

Hamza Yürekli / gazetekamu.com