Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER, yıllardır hiç kimsenin cesaret edemediği devlet okulları ile dershane ilişkileri ve öğrencilerin okullara devamı noktasında Türkiye genelinde eş zamanlı olarak 81 ilde tüm liseleri mercek altına aldı.

 

Eğitim denetmenleri 81 ilde liseleri ve dershaneleri inceleme başladı. Ayrıca İlköğretim okullarının 8. Sınıflarında okuyan öğrencilerimizin devamsızlık çizelgelerini de mercek altına aldı.

 

Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi Büyük Şehirler başta olmak üzere liseye devam eden öğrencilerimizin neredeyse 180 iş gününün 100 gününü raporlu , izinli ve devamsızlık hakkını kullanarak okullarına devam etmediği; hatta bir çok öğrencinin 150 güne yakın devamsızlık yaptığı yapılacak incelemelerde görülecektir.

 

Özellikle liselerimiz başta olmak üzere , ilköğretim okullarının son sınıfları da dahil bu okullarda derslere giren bir çok öğretmen ve idarecinin bizzat kendi görev aldığı dershaneler yada ortağı olduğu dershanelere öğrenci yönlendirdiği tespit edilecektir.

 

Örneğin İlköğretim okulunda 6 ders saati Türkçe dersinde 20 kişilik sınıfta dersi anlatamayan öğretmenimizin, evde özel dersle haftada 2 saatte konuyu anlatması..

 

Yada Lisede görev yapan bir öğretmenin aynı zamanda dershane ortağı olması ve lisede derslerine girdiği hiçbir öğrencinin dersinin zayıf olmaması , dersine girdiği öğrencilerin büyük çoğunluğunun kendi dershanesine devam ettiği gözlemlenecektir.

 

Bunlar sadece çok küçük birkaç örnek..

 

Sonuç olarak ; Liselerimizde artık eğitimin çivisi çıkmıştır. Rapor alan ve okula devam etmeyen öğrenci sayısı bir çok lisede okula devam eden öğrenci sayısının neredeyse 3-4 katıdır. Öğrenciler okulda bulunmaları gerektiği dönemlerde hastayım diye sahte rapor alarak dershanelerde vakit geçirmektedir. Sağlık sektöründe bile öğrencilere sahte rapor vermek için bir sektör yaratılmıştır. Liselerin yıllardır denetime tabii tutulmaması , öğretmenlerin ve idarecilerin öğrencilerle özel ders ve dershane ilişkileri görevlerini bile yapamaz hale gelmelerine neden olmuştur. Eğitim denetmenlerinin son olayların ardından liselere uğraması bile liselerde eğitim ikliminin değişmesine neden olmuştur.

 

Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’in bu konuda hiçbir şekilde taviz vermeden öğrencileri özel ders ve dershanelere yönlendiren, öğrencilerin rapor almasına ön ayak olan, derse devam etmediği halde derste öğrencileri okulda gösterip dershanelere yollayan öğretmen ve idarecilerin en ağır şekilde cezalandırması gerekmektedir.

 

Yıllardır liselerimizde Nisan ayında okullar boşaltılmaktatır. Bu hastalık İlköğretim okullarına da sirayet etmiş ve bir çok ilimizde Mayıs ayıyla beraber okullar boşalmaya başlamıştır.

 

Yeni düzenlenecek olan Ortaöğretim Kurumları yönetmeliğinde yazılı sınava mazereti nedeniyle girmeyen öğrencilere , mazeretlerinin bitimi ile birlikte sınav hakkı verilmeli, bilinçli olarak bir yada en fazla iki sınava girip ortalamayı yüksek tutup daha sonra yıl sonuna kadar raporlarla diğer sınavlara girmeyen ve girmiş olduğu sınav üzerinden not verilen sisteme acil olarak son verilmelidir.

 

Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’i bu yürekli davranışından ötürü tebrik ediyoruz.

 

memurlar.biz