DENETİM KALKIYOR(MU)Ş !
DENETİM KALKIYOR(MU)Ş !
Milli Eğitim Bakanlığında denetim kalkıyor (mu)ş?Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına müjde…Denetim kalkıyor.
Öğretmenlere müjde…Denetim kalkıyor…
Haberin sunuluş şeklini mi eleştirelim.
Bunun bir müjde olarak sunulmasını mı eleştirelim.
Neden denetlenmekten korkuyorsunuz arkadaş?Yaptığınız işlerde bir sorun mu var? Diyelim
Neresinden başlayacağımı şaşırdım.
Öncelikle eğitimle ilgili internet medyasının haber sunuş şekillerinde inanılmaz bir aymazlık var.Bu sunum şekilleri bana Ara dönem haber spikerlerinin(kamuoyu kimleri kasdettiğimizi iyi anlar) haber sunma şekillerini anımsatıyor.
Flaş flaş flaş!
Dan dan dan!
Çekilin yoldan!
Deve tellalları geliyor…
Az sonra…
Bizden ayrılmayın…
*** **** ****
Milli Eğitim Bakanlığında Denetimin kaldırılması ve bunun eğitim camiasına bir müjde olarak sunulması…
Denetimsiz bir dünya…
Sınavsız bir dünya…
Dikensiz bir gül bahçesi…
İnsanların gözlerinden sadece mutluluktan yaş akması…
Aç ve açıkta kimsenin olmaması…
Müreffeh bir ülke…
Sorunsuz bir yaşam…
Hiç kimsenin yürürken ayağının tökezlememesi ve nohut büyüklüğünde de olsa ayağına bir çakıl taşının değmemesi….
Yani aklınıza gelen tüm iyiliklere bu ülkenin insanları layık…
Eyvallah…
Denetimler kaldırılsın.
Siciller kaldırıldı.
Yerine yeni bir sitem getirilmedi.
Dünyanın sonumu geldi?
Kıyamet mi koptu?
Performans değerlendirme formları kullanmaya başladık.
Bu gerekli mi?
Elbette gerekli.
Laf üretenle iş üreteni birbirinden ayırmanın bir yolu olmalı…
Yönetimin var olduğu tarihle birlikte denetim de var olmuştur.Olacaktır.
Bu o kadar normal bir şey.
Önemli olan bizim denetimsiz dünyada ne yapacağımız neyi nasıl yapacağımız, yapıp yapmadığımızdır.
Dünyada eğitimde denetim sisteminin olmadığı ,ya da bizdeki eğitim denetmenliği sisteminin olmadığı ülkeler de yok değil.
Bunlardan en çarpıcı örneği geçen Eğitim ARTI dergisi yayınladı.
Yayınladığı ülke Finlandiya.
Toplam Nüfusu 5 milyon,bizimki 75 milyon…
Orada eğitim ana okulundan üniversiteye kadar ücretsiz.Yemeği servisi her şeyi ile ücretsiz.Yaşam standartları en yüksek ülkelerden birisi Finlandiya…
Öğretmenlerin tamamı yüksek lisans ve doktoralı.
En az üç dil konuşuyor.
Fince dışında iki yabancı dil zorunlu.
Ülkede en çok kazandıran meslekler arasında öğretmenlik ilk üç sırada…
O dergide yayınlanan incelemeden bir dialog gerçekten çok calibi dikkat.
Muhabir soruyor öğretmene:”Ne zaman bu mesleği bırakmak istersiniz.
“Benim yaptığım işi beğenmeyip,ne zamanki birileri gelir beni denetlemek ister,. O gün bu işi bırakır başka iş yaparım.”
Bu bir öz güven cümlesi…
.Bu kalitemi kimseye test ettirmem cümlesi.
Yaptığım işin en iyi şekilde yapıyorum,yapacağım cümlesi…
Peki bizdeki durum ne?
Denetim olduğu halde okullarımızın durumu ortada…
Taşıma servislerimizin durumu ortada…
Yemeklerimizin durumu ortada…
Kendi öz denetimini yaparak ve sadece Allah korkusu ile iş yapan ve Peygamberin emrine uyup “dosdoğru iş yapan” emrolunduğu üzere dosdoğru olan”kaç kişi çıkar?
Denetimsiz bir eğitim sistemi elbette özlenen bir ortam?
Ama eğitim çalışanları olarak biz bu güveni sağlayabilmiş miyiz?
Torpili adam kayırmayı,hakça adilce bölüşüm adam gibi iş yapmayı ve yaptığımız her işi şeffaf,denetimi açık yapmayı başarabilmiş mi yiz?
Asıl mesele bu?
Yani biz kendi iç dünyamızda dürüstlüğü erdemi,ahlakı hesap verebilirliği içselleştirebilmiş mi yiz?
Yoksa hala kabile klan kültürü ile devam mı ediyoruz?
Denetimsiz bir eğitimden bahsetmek elbette güzel…
Denetimli sistemde 12 yıl yabancı dil öğrenimi olup da lise mezunları How are you? Dan başka cümle kuramayan kaç ülke vardır?
PISA verileri ortada…
Öğretmen seçimimiz ortada..
KPSS sistemimiz ortada
Üniversiteye giriş sistemimiz ortada…
Müfettiş alma sistemimiz ortada.
Sınavları kamera ile kayıt altına alınma zorunluluğu 2009 yılında Danıştay kararı ile getirildi.
Her yönden dünya ölçeğinde kendimizi tarttığımızda durumumuz pek iç açıcı değil?
Denetim varken böyle…
Denetimsiz bir sistem…
İnşallah hayırlar getirir ama…
Perşembenin gelişi de çarşambadan bellidir.
652 Sayılı KHK ile İl Eğitim Denetmenlerinin görev alanlarına İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri de dahil edildi.
Bunun pek şık bir iş olmadığı ortada…
İstisnaları olmakla birlikte…
Denetleyenin/denetlenen den fazlaca ne yeterliliği var bu çok tartışma götürür bir konu.
Onların nasıl atandıklarını da iyi biliyoruz
O ayrı bir yazının konusu.
Sözün özü şu.
“Boyasına güvenen halılar güneşten korkmazlar…”
İşini adam gibi yapanlar için denetim ne bir kabus,nede denetmenler öcüdür.
Ben, sen, biz, hepimiz ,aynaya bakıp kendimizi,eğitimciler olarak performansımızı sorgulayalım.
Ölçü mü istiyorsunuz?
Nasıl bir öğretmen olacağız hocam?
Kendi çocuğunun öğretmeni nasıl istiyorsan öyle bir öğretmen?
Bunu garanti ettiğin gün,isterse gelsin bakan denetlesin.Korkma!
Yani …
Ya çaresizsiniz
Ya da çare sizsiniz.
Bu haberleri flaş flaş flaş diye geçen eğitim sitelerine de çağrımız şu…
Sizi takip eden insanların %99’U EĞİTİMLİ İNSANLAR.
Bizim ,eğitimcilerin zeka düzeyleri ile alay eder gibi ,modası geçmiş kartel medyası metotlarına başvurmayın.
Haberleriniz gerçek
Sizler de gerçekçi olun…
Bir süre sonra YALANCI ÇOBAN olacaksınız benden söylemesi…
Yalan hem güveninizi hem onurunuzu yok eden bir ateştir.
Onlarsız siz sadece eğitimcilerin gözünde bir sıfır olursunuz.
Rakamların arkasına değil,önüne konan bir sıfır.
Emin KÜÇÜK
Tokat İl Temsilcisi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.