Zaman zaman MEB’in taşraya gönderdiği yazıları okuduğumuzda yapılmak istenilen, hedeflenen, olması gereken ile mevcudun hal-i hazır durumun inanılmaz ve dayanılmaz çelişkisini yaşayıp aklımız, yüreğimiz, duygularımız dumura uğruyor.

“İnsanın hatalarının çoğunluğu düşünmesi gereken yerde duygulanması, duygulanması gereken yerde düşünmesinden kaynaklanır”ya da bir başka ifade ile düşüncelerimizle hareket etmemiz gereken yerde duygularımızla, duygularımızla hareket etmemiz gereken yerde düşüncelerimizle hareket etmenin biz fanilere  hatalar yaptıracağını düşünür ve işlerimizi yine genel kabul görmüş doğrular üzerinden yürütürüz. En azından böyle bir sorumluluğumuzun olduğuna inanır, olayları ve olguları bir mantık süzgecinden geçirmeye ve gerçeklere göre hareket etmeye özen gösteririz.

            Milli Eğitim Bakanlığında çalışan merkez ve taşra teşkilatı yöneticilerinin tamamına yakınının bu ülkeye olan vefa borcundan aynı sorumluluğu omuzlarında hissedip ona göre titiz davrandıklarında asla şüphe duymuyoruz. Buna genel olarak “Eğitimci Sorumluluğu “da diyebiliriz.

Milli Eğitim Bakanlığı 2010/53 nolu genelge ile okullarımızı ve taşra yöneticilerin en kısa ve öz anlamda “DEĞERLER EĞİTİMİ” yapmaya veya bununla ilgili okullar bazında gerekli önlemleri almaya davet etti. Genelge genel anlamda incelendiğinde, kaybolan değerler ve toplumdaki  değerler erezyonu düşünüldüğünde ne kadar isabetli bir karar diyebiliyoruz. Okulların ve öğretmenlerin kısaca eğitim camiasının  EĞİTİM ÖĞRETİM YILININ BAŞINDA dikkatlerinin bu yöne çekmedeki isabete tam not verebiliyoruz.

İçeriğe baktığımızda “Adil olma, aile birliğine önem verme, bağımsız ve özgür düşünebilme,barış,iyimserlik,duyarlı olma, dürüstlük, hoşgörü, saygı, sevgi, misafirperverlik, sorumluluk, temizlik, vatanseverlik”gibi değerleri ön plana çıkaran ve hiç birisinin toplumun temel taşı olan ailede ve çocuklarda filizlenmesine karşı durmayacağımız, can-ı gönülden destekleyeceğimiz değerler…O kadar geniş, o kadar gerekli, içi bin bir çeşit malzemeyle doldurularak tadıldığında gerçekten tadına doyulmaz bir yemek gibi…

Yazımın başın da da belirttiğim gibi Bakanlığımızdan neşet eden bu tür “projeler” taşraya geldiğinde önemsenip mutlaka üzerinde durularak sorumluluklar yerine getirilmeye gayret gösteriliyor. Ama bu değerler üzerinde düşünürken  maruz kaldığımız kimi muameleleri de düşününce akıllarımız gönül ve hislerimiz dumura uğruyor. İnanılmaz, dayanılmaz, es geçilemez  bu çelişkileri ifade ve itiraf; akabinde doğal olarak itiraz etmekten başka yol ve çare de bırakılmıyor.

Değerlerin yeni nesillere aktarımında eğitimin rolü elbette yadsınamaz.Belki de tek yol tek çare eğitim…Biz de taşranın eğitimi yöneticileri milli eğitim müdürleri ve Şube müdürleriyiz. Aktarımın gerçekleşeceği yerler okullar bizim varlık nedenlerimiz. Bizden DEĞERLER EĞİTİMİ  ile ilgili proje yapmamız istenirken değerleri gözden geçirmek işimiz gereği…

Adil olmak;Allah’ın ve Peygamber’in emri…Müslüman bir milletin çocuklarına bu değer öğretilmeli…Ama  babası memur olan ve kişi başına düşen yıllık geliri 4950 TL den fazla olduğu için bursluluk sınavına alınmayan zeki, başarılı bir çocuk, kendi ailesinden kat kat ekonomik güce sahip bir esnaf çocuğunun aynı sınava girdiğini görünce bu adaleti sorgulamaz mı? Bu çocuğa bu adalet değerini nasıl izah edersiniz?

“Kızım bizim fert başına düşen yıllık  gelirimiz …ilçesinde… işi yapan esnaftan daha yüksekmiş o yüzden bu sınava giremiyorsunuz” dialoğu bu minik kalpteki fırtınayı dindirmeye yetmiyor…

Yıllarını  ilçelerde eğitimi yöneterek geçirmiş insanlar yer değişikliği istediğinde gözünün içine bakarak siyasi referans istenmesi dürüstlük, özgür düşünce, hoşgörü vb. reddi imkansız değerlerin hem bizim beynimizde ve gönlümüzde hem de ailemizle paylaştığımızda çocukların yüreğinde ve beyninde erezyona uğramasına neden oluyor.

Bütün bunlara rağmen biz  yine doğruları yapmaya devam edeceğiz.Bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında eğitim camiasının rolünü ve taşra teşkilatının sorumluluğunun bilincindeyiz. Bakanlığımızın asıl varlık nedeni olan okullara salık verdiği değerleri en alttan en üste kadar kendilerinin de içselleştirmesi ve tüm Türkiye’ye örnek olması gerekmez mi? Ailesi bir yerde kendisi bir başka ilde, ilçede çalışan eğitimciler “Aile birliği bütünlüğüne, bunun kutsal  ve korunması gerekli  bir değer olduğuna çocukları(nı) nasıl  inandıracaklar?

MEB merkezi sınavlarda görev alan kendi il, ilçe teşkilatı mensuplarına,Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerine, öğretmenlerine 5 saat ek ders=35 TL, aynı sınavda güvenlik görevi yapan Polis Memuruna 93 TL, İlçe Milli Eğitim Müdürüne 35 TL, aynı ilçenin Emniyet amiri veya müdürüne 100 TL…

”Adil “Yavrum Buraya gel..Duymuyor musun sesimi “Adalet “kızım! İşitme engelli misin yavrum sen? Pardon bunlar çocuklara öğretmeye çalıştığımız değerlerin ismiydi değil mi? Hay Allah yine karıştırdım.

Sesimizi duyacak mısınız? Yoksa Türkiye haritasını önünüze alıp bir ayna gibi tutarak :”siz bizim söylediklerimizi yapın, yaptıklarımızı yapmayın” sözünü söyleyip bir tutarsızlık heykeli gibi duracak mı sınız oralarda ?

Bu söz değimli Türkiye de değerleri erezyona uğratarak, yok edip adeta sel üzerinde sürüklenen çöpler gibi bizden olanları alıp uzak diyarlara götüren? Yoksa biz bu değerleri öğrencilere öğretirken  eğitimi yönetenlere hiç bakmayalım körebe mi oynayalım? Ne dersiniz?

“Adalet “sesime gel?”Dürüstlük” sesime gel! “Aile bütünlüğü” sesime gel! “Temizlik” sesime gel!”Vatanseverlik” sesime gel!”Sorumluluk” sesime gel!...Ebe ebe ebeledim seni !Mızıldanma artık haydi. Ebe sensin kör ebe sesime gel!

-Öğretmenim bu çocuk görme engelli gibi neyi arıyor bahçede?

-Kaybolan değerleri yavrum…

 Senin adın artık ADİL olsun yavrum! Adil olsun ki yöneticilerin adaletli olması gerektiğini büyüdüğünde unutmayasın! Kızım senin adın da ADALET olsun! Adil ve Adalet. Malum yönetici bürokratlar sadece erkeklerden olmuyor. Bayanlar da bu ülkede istedikleri yerlere çok rahat gelebiliyorlar…Nasıl yeni isimlerinizi beğendiniz mi? Artık oyunlarınızı yeni isimlerinizle oynayın ve sakın unutmayın ADİL ve ADALET tamam!.... 

http://ueyder.org/haberler/dernek-etkinlik-haberleri/177.html