Conrad Otel'de basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin başında basın mensuplarının kısa süre görüntü almasına izin verildi.

Davutoğlu ve Clinton'un, görüşmenin ardından şu an bir ortak basın toplantısı düzenliyor.

Basın toplantısından satır başları şöyle...

Davutoğlu:

Annan’ın istifasından sonra diplomatik çalışmalarda kesinti oldu. Alanda da insani durum daha vahim hal alıyor.

Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı 55 bini aştı.

Suriye’den gelen dostlarımız Türkiye’de kendini evinde hissedecek şekilde imkanlarımızı seferber ediyoruz.

Bir an önce Suriye’de bu insanlık trajedisine son verecek kararlı adımların atılması dileğimiz.

Suriye’de geçiş döneminin en kısa sürede tamamlanması konusunda mutabık kaldık.

Türkiye’nin ve ABD’nin bu konuda atacağı adımlar konusunda ortak adımlar atma kararlılığı var.

Önümüzdeki dönemde BM Genel Kurulu’nda ve Güvenlik Konseyi’nde Suriye’nin dostları olarak atacağımız adımları bugün gözden geçirdik.

Daha fazla bir araya gelerek ya da telefonla istişareleri arttırmaya karar verdik.

Clinton:

Burada olmak benim için onur

Öncelikle şu anda PKK’nın saldırıları nedeniyle hayatını kaybedenlere başsağlığı dilemek istiyorum

Suriye'nin dostları olarak Paris’te bir ay önce toplandık. O zamandan beri Suriye’de saldırılar daha çok arttı

Muhalefet yüklendikçe daha fazla saldırıya uğradılar

Esad rejimini kınayan ve siyasi bir barış süreci öneren bir anlaşma önerdik Cenevre’de

Ancak Rusya ve Çin Güvenlik Konseyi’nde gereken oyu vermediler

3 önemli konudan bahsettik

Muhaliflerin şiddetini durdurma çabalarına destek olmak

Suriye’de demokratik bir geçişi sağlamak

ABD muhaliflere silah dışında insani yardımlar gönderiyor

Bugün Amerikan ve Türk grupları arasındaki notları karşılaştırdık ve muhaliflere nasıl yardımcı olabiliriz bunu konuştuk. Bu şiddeti nasıl durdururuz onu konuştuk

İran, Suriye ve Hizbullah’a yaptırım öngördüğümüzü söyledik ki bu gruplar Esad’ın başta durmasını istiyor

Bölgede acil bir durumda olan insani krizi önlemek için bir şeyler yapmalıyız.

Suriye’de 2 milyondan fazla insan, insani yardıma muhtaç

Türk halkına Suriyeli mültecilere yönelik misafirperverliğiniz için teşekkür ediyorum

Pek çok toplantılara katıldım mülteci ve sığınmacılarla görüştüm

Bütün sığınmacılar ev sahibi ülkelerine teşekkür ediyorlar

Sığınmacı kadınlardan biri Suriye yönetimi onun köyünü yakınca buraya kaçmış.

Hem eğitim, hem gıda, hem de insani yardıma ihtiyaç duyanlara bunları sağlıyor Türkiye.

BM Mülteciler Yüksek Kurulu’na 5 milyon dolar yardımda bulunduk.

Türkiye’de bulunan mültecilere yardımda bulunulması için ödenek ayırdık.

Hiç kimse Esad rejiminin ne zaman düşeceğini bilmiyor ama bugünün geleceğini biliyoruz.

Suriye halkı geçiş sürecini kendisi gerçekleştirecek.

Ekonomilerini düzeltecekler, güvenliğini arttıracaklar, ülkenin kimyasal silahlarını yok etmeleri gerekecek.

Tüm bunların dikkatli bir şekilde planlanması ve uluslararası toplumdan gelecek destekle sağlanması gerekiyor.

Bugün bizde istişarelerimizde bunu nasıl destekleyebileceğimizi görüştük.

Pek çok B planı geliştirmemiz gerekecek.

Türkiye’nin Suriye’nin PKK’ya kucak açmaması dileğine katılıyoruz.

PKK’nın orada konuşlanmasını biz de istemiyoruz

Türkiye’nin bizim müttefikimiz olması gurur vericidir

Soru-cevap bölümü

SORU: Daha fazla detaylandırır mısınız? Bundan sonraki geçiş sürecinde yeterli durumdalar mı? Bölgede kimler savaşıyor? Suriye’nin teröristlere kucak açan bir bölge haline geldiğini söylediniz?

CLINTON: Görüştüğüm muhalif aktivistlerden neler yaptıkları bilgisini aldım. Gittikler, yerlerde bölgede Suriye’nin demokratik ve çoğulcu bir ülke haline gelmesini amaçlıyorlar ve ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye’de var ama Suriye’de özgür bir basın olmadığını söylüyorlar. Adalet sistemiyle ilgili sorunlardan bahsettiler. Kadınların durumu ile ilgili de konuştuk. Suriye’deki kadınlar şiddete maruz kalan en büyük kesim. Kadınların desteğe ihtiyacı var. Öğrenci temsilcileri barışçıl şekilde gösteriler düzenliyorlar. Dışarıdaki muhalefet arasında tam bir birlik olmadığından yakınıyorlar. Gençlerden biri birleşik bir cephe haline gelebilme umudundan bahsetti. Halep’ten gelen bir genç tankların nasıl bombardımana tuttuğunu anlattı bana. Çatışmayı bir an önce bitirmek gerekiyor. Bunu daha fazla ölüme sebep olmadan yapmak gerekir. Genç aktivistlerle görüştükten sonra çok etkilendim. ABD, şu anda hem sivil topluma hem de aktivistlere büyük miktarlarda para sağlıyor. Bu parayı nasıl verdiğimiz konusunda detay vermek istemiyorum. Onları tehlikeye atmak istiyorum. Çok yoğun bir planlama süreci geçirmeliyiz. Bu durumun yani eylem planının detaylarına geliyoruz. Her iki devletin de bütün detaylara hakim olması gerekir. İstihbarat servisleri ve askeriyenin büyük yükümlülüğü var. Bir araya gelip çalışma grupları kuracağız. Kimyasal silahlar konusu büyük endişe yaratıyor. Kimyasal silahları kötü ellere düşürmekten kurtarmalıyız

DAVUTOĞLU: İki ana hususta yoğunlaşacağız. Olabilecek olumsuz senaryolara karşı nasıl tepki vereceğiz, olumsuz senaryolar içinde büyük bir insani göç dalgası yaşanabilir. Bazı gruplar kendi egemenliklerini kurmaya kalkabilirler. Kimyasal silahlarla ilgili potansiyel tehdit var. Suriye’deki mazlum halka her türlü korumayı sağlarız. Ama bu halk sürekli hava bombardımanı altında yaşıyorsa, ki bu bir çok yönüyle savaş suçları içine girer. Bu konuda uluslar arası toplumun sessizliğini bozması lazım. Biz elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ciddi bir koordinasyon vardı. Şimdi olabilecek olumsuz şeylere karşı daha pratik çalışmalar yapma kararı aldık. Yeni Suriye’de düzenli bir geçişin temin edilmesi için atacağımız adımlar olabilir. Bu görüşmemiz oldukça faydalı bir altyapı oluşturdu

SORU: Hem dışarıda hem de içerdeki Suriyelilerden konuşmalardan biliyorum, uluslar arası toplumun hareketsizliğinden yakınıp kendilerini yalnız hissettiklerini söylüyorlar. Görüştüğünüz somut çözümler var mı? Uçuşa yasak bölgeler, tampon bölgelerden bahsettiniz mi? Türkiye’de de Kürt varlığından ve Suriyue2nin kuzeyindeki PKK varlığından endişe duyuluyor. Bu endişe duyulacak bir durum mu?

CLINTON: Bahsettiğiniz sorunlar bizim sayın Bakanla görüştüğümüz konular. Bu konuda daha fazla analize ihtiyaç duyulduğunu söyledik biz de. Yönetimin zalimliğinin sınırları yok. Şüphesiz sayın Bakan da biliyor ki elimizden geleni kullanıp şiddeti durdurmalıyız. Daha fazla şiddet oluşturmak değil amacımız. Bunu nasıl yaptığımız çok önemli. Olası planı oluşturmak önemli. Olabilecek bütün senaryoları görüştük. Bizim öncelikli hedefimiz şiddetin ve kan akmasının bir an önce durması. Buna ulaşırken de her şeyi detaylıca analiz etmeliyiz. PKK konusuna gelecek olursak, ABD Türk müttefikimizi savunmasında her zaman ona destek oluyor. Birlikte radikalliği  ve terör sorununa karşı omuz omuzayız ve PKK’ya karşıyız. Biz bu konuda endişeleniyoruz. Teröristlerin şu anda Suriye’de süregelen Suriye halkının meşru mücadelesini kullanarak kendi gündemlerini oluşturmalarına ve boşluklar bularak buradaki şiddeti kışkırtmaları bizi endişelendiriyor. Türk halkının korunması için elimizden geleni yapacağız.