Sözcü'den Mert Öz'ün haberine göre Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 19 Kasım’da yapacağı toplantıya işaret eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Acı reçete ne demek biliyor musunuz? Faizler muhtemelen en az 400 baz puan artırılacak" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son bir hafta içerisinde yargı ve ekonomi reformuna ilişkin sözlerine dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi;

“Partimizin programında ne dediysek, ne yaptıysak Sayın Cumhurbaşkanı yeni hatırlamış. Onları kullanmaya başladı. ‘Ekonomide güven için adalet ve hukuk lazım’ diyor. E günaydın! Gerçekten günaydın. Kendisine verdiğim metinlere baksın, başbakanlıktan son derece anti demokratik ve çirkin bir şekilde ayrılmak zorunda bırakılmış olmama rağmen kendisine verdiğim metinlere baksın. Bunu ben hep anlatmaya çalıştım” diye konuştu.

“ALBAYRAK’IN MİLLETVEKİLİ OLMAMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM”

“Milletvekili seçimleri yapılırken kural koydum. ‘Birinci derece akrabalar milletvekili adayı olamaz’ dedim” diye hatırlatan Davutoğlu, “Tehlikeyi görüyordum. Herkesin siyaseti kendi akrabalarının, yakınlarının geleceği olarak düşüneceğini görüyordum. O bağlamda Hazine ve Maliye Bakanı’nın (Berat Albayrak) milletvekili olmaması gerektiğini de söyledim. İlkesel bir mesele vardı. Gelecek Partisi genel başkanı olarak sizlere söylüyorum (partilileri işaret ederek) Bu partinin kapısından nepotizm girmeyecek. Milleti düşünmeyenin yakınlarını düşünmesine asla izin vermeyin!” ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN SÖYLEDİĞİMİZE GELDİ”

“Erdoğan bunları yeni hatırlıyor. Bir yıldır her konuşmada söyledik” diye devam eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Bu ekonomi yönetimi cahildir dedik. Şimdi, ‘Ekonomi, hukuk ve demokrasi bunlar birlikte gelişir’ diyor. Eh, biz bunu söylüyoruz. Bakalım, görelim bunu nasıl gerçekleştirecekler. Nasıl bir adalet anlayışı getirecekler” diyerek, şu soruları sordu: “Nasıl bir demokrasi anlayışı getirecekler? Hala kanalları tek tek arayıp Gelecek Partisi’nin hakkında yayın yapılmaması için baskı uyguluyorlarsa bu nasıl demokrasi?

*On binlerce dava açıp her eleştirene dava açıldığı bir ortam nasıl bir demokrasi? Kavala örneğinde olduğu gibi öğlen bırakılıp akşam başka bir davayla yeniden tutuklama nasıl bir hukuk? Türkiye’nin en kaliteli üniversitesini kapatan anlayış nasıl bir adalet, demokrasi getirebilir?

İktidarın ‘reform’ açıklamaları için ‘İzleyeceğiz ama ümidimiz yok’ diyen Davutoğlu, “Bu iktidardan bir demokrasi ve adalet anlayışı çıkacağına, sağlam bir ekonomi çıkacağına da kişiler gitse de gelse de inanmıyorum” dedi.

ACI REÇETEYİ AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Acı reçete’ ifadesini kullandığı sözüne dikkat çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

*Acı reçete diyor Sayın Cumhurbaşkanı. Acı reçete ne demek biliyor musunuz? Faizler muhtemelen en az 400 baz puan artırılacak. Neden? Çünkü faiz görünüşte yüzde 10 civarında. Ama arka kapı operasyonlarında, açık pencere uygulamalarında yüzde 15’lerde.

*Kredi ortamına girersen yüzde 20’lerde. Şimdi ise resmi rakamı yüzde 20’lere çıkaracaklar, Merkez Bankası’nın politika faizini. Peki ne diyecek Sayın Cumhurbaşkanı? Bu sefer kimi suçlayacak? Hangi bakanı harcayarak kendi koltuğunu korumaya çalışacak? Kaç sefer aldatılacak?

“MİLLETE ACI ZEHİR İÇİRDİNİZ”

*Merkez Bankası rezervlerinin negatife indiğini bilmiyor da, Hazine ve Maliye Bakanı saklamış da, son anda fark etmişse, bunu fark ettiği için Naci Ağbal’ı atamışsa, şunu sormak lazım: 18 yıldır bütün bütçeler önünden geçiyor. Merkez Bankası istatistiklerine bakacak kadar bir bilgi mütessabatı sizin zihninizde oluşmadı mı? Ne anlama geldiğini birilerinin telkini ile mi görüyorsunuz?

*Acı reçete diyerek iflası kabul ediyor. Peki bu millete acı reçete gerekiyorsa, demek ki acı bir zehir içirdiniz. Acı bir zehrin etkisini kaldırmak için acı reçete uygulayacaklar.

*Detoksa başladı, Hazine ve Maliye Bakanı’ndan kurtuldu beden. Ama bilsinler esas zehrin etkilerinden gerçek detoksla kurtulmak bu iktidarın bütün unsurlarıyla ülke yönetiminden gitmesine bağlıdır.