Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında işlenen suçlara ilişkin görülen davanın dosyasına giren görüntülerde, firari sanık eski emir astsubayı Serhat Pahsa'nın cuntanın en aktif isimlerinden olduğu tespit edildi.

Sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 sanığın yargılandığı dava kapsamında, olay gününe ait güvenlik kameralarının kaydettiği görüntülere ilişkin bilirkişi raporuna göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski emir astsubayı Pahsa, hain girişimin merkezinde yer alıyor.

Genelkurmay Başkanı Akar'ın eski yaveri sanık Yarbay Levent Türkkan, itiraflarında Pahsa'nın örgüt içerisinde "Rauf" kod ismini kullandığı, Genelkurmay Başkanı Akar'ın odasına dinlenme cihazı koyduğu bilgisini vermişti.

Akar'ı evinden alacaktı

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen çatı davası dosyasına giren bilirkişi raporundaki görüntü kayıtlarında Pahsa, saat 16.30'da Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının kullandığı protokol kapısından karargaha giriyor.

O gün izinli olmasına rağmen darbe girişiminden saatler önce sivil bir şekilde elinde çantasıyla karargaha gelen Pahsa, cuntacı ekibe katılıyor.

Kalkışma sırasında icra edeceği görev hakkında Levent Türkkan'dan bilgi alan Pahsa, özel kuvvetler mensubu askerlerle Genelkurmay Başkanı Akar'ı saat 02.30'da evinden alarak Akıncı'ya götürecekti.

Ancak darbe girişimi saatinin geriye çekilmesiyle Pahsa, saat 20.20'den itibaren karargahtaki cunta eylemlerine başlıyor.

Bakım astsubayı olmasına rağmen görüştüğü üst rütbeli subay ve generallerin karşısındaki rahat tavırlarıyla dikkat çeken Pahsa, firar ettiği 16 Temmuz günü saat 10.54'e kadar Genelkurmay Başkanı makam katı başta olmak üzere karargahın kritik yerlerinde güvenlik kameralarına yakalanıyor.

Darbe girişiminin ilk saatlerinde karargaha giriş yapan FETÖ mensubu tam teçhizatlı onlarca özel kuvvetler mensubu askerin komuta katına girmesini sağlayan Pahsa'nın, bu askerleri karargah içerisinde yönlendirdiği anlar da kameralara yansıyor.

Saat 21.45'te Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve ekibinin derdest edilmesini organize eden Pahsa, ilerleyen saatlerde Orgeneral Akar'ı alıkoyan ekipte görülüyor.

Pahsa, tuğamiral Sinan Sürer, binbaşılar Abdurrahim Aksoy, Gökhan Balcı ve Mustafa Mengi, saat 02.45'te darbeyi engellemek için karargaha giren vatandaşlardan Resul Kaptancı ve Mesut Acu'nun şehit edilmesi olayında da yer alıyor.

Gece boyunca komuta katı ve genel sekreterlik koridorlarında uzun telefon görüşmeleri yapan Pahsa, darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayınca kıyafetlerini değiştirerek, 16 Temmuz günü saat 10.54'te sanık Şener Doğrugören ile kuzey nizamiyeden firar ediyor.

Pahsa'nın Akıncı ve Genelkurmay Çatı davalarının birçok sanığı ile yaptığı telefon irtibatı da iddianameye yansıdı.

Hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Pahsa, 667 sayılı KHK ile 27 Temmuz 2016'da görevinden ihraç edildi.

Pahsa için talep edilen ceza

Pahsa hakkında ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''Silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve "örgüt yöneticiliği" nedeniyle 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Ayrıca o gece karargahta 11 sivil ile Astsubay Bülent Aydemir'in şehit edilmesine iştirak ettiği gerekçesiyle ayrıca 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Pahsa'nın, 45 sivili ise kasten öldürmeye teşebbüs nedeniyle 45 kez müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Bu suçlar dışında Pahsa için, "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürmeye teşebbüs", "ruhsatsız silah taşıma", "askeri komutanlıkların gasbı" ve "yerine getirilen kamu görevi nedeniyle, bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürme" suçlarından da ceza talep ediliyor.