Türkiye ve İslam dünyasının gözü Danıştay'ın Ayasofya için vereceği kararda. 2 Temmuz'daki duruşmada tarafları dinleyen Danıştay 10. Dairesi, kararını yarın açıklayacak.Danıştay, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederse Ayasofya cami olarak tekrar açılacak.

30 GÜN İÇERİSİNDE AÇILIR

İdare Yargılama Usulü Kanunu'na göre Danıştay'ın verdiği kararın 30 gün içerisinde yerine getirilmesi gerekiyor.

2016'DA DAVA AÇILMIŞTI

Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği'nin 2016 yılında açtığı dava geçtiğimiz hafta görülmüştü.Davaya katılan dernek başkanı İsmail Kandemir "Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesi mülkiyet hakkına aykırı" dedi. Dernek avukatı Selami Karaman ise, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülkü olduğunu ve vakfedenin iradesi dışında kullanılamayacağını söyledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI AVUKATI: TAKDİR MAHKEMENİN

Davalı Cumhurbaşkanlığı avukatı ise sadece takdiri mahkemeye bıraktıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı avukatı, bunun dışında davalı derneğin iddialarına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadı. Danıştay savcısı da daha önceki görüşünde belirttiği gibi Ayasofya'yı açmanın Bakanlar Kurulu'nun yani Cumhurbaşkanlığının takdirinde olduğunu savunarak, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini söylemişti.

86 YIL SONRA TEKRAR CAMİ OLACAK

Tarafların dinlenilmesinin ardından Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, kararın daha sonra açıklanacağını belirterek duruşmayı sonlandırmıştı. Daire'nin, Ayasofya'ya ilişkin kararını yarın açıklayabileceği ifade ediliyor. Daire, Ayasofya'yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu kararını hukuka aykırı bulur ve söz konusu kararı iptal ederse, Ayasofya'nın 86 yıl sonra tekrar cami yapılmasının önü açılmış olacak.

Derhal yerine getirilecek

İdare Yargılama Usulü Kanunu uyarınca, Danıştay 10. Daire, Bakanlar Kurulu kararının iptaline hükmeder ve bu karar kesinleşirse, kararın 30 gün içerisinde yerine getirilmesi gerekecek. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararların sonuçları" başlıklı 28. maddesinde, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez" deniliyor. (YeniŞafak)