MEB, bilindiği gibi aday öğretmenler için yeni bir düzenleme yaptı. Buna göre Şubat döneminde yeni atanan öğretmenler altı ay süreyle danışman öğretmenle birlikte derse girecek, okulda ve ilçede idari işleri öğrenecek, 300 saati bulan eğitimler alacak vb.

Danışman öğretmenlerin seçimleri ve bunlara verilen eğitimler tartışmalara yol açtı. Danışman öğretmenlerin seçimi ile ilgili solumuzdaki sendika iftiraya varan suçlamalarda bulunuyor. Bu sendikaya göre, danışman öğretmenler belli siyasî çizgiye yakın ve yetkili sendika üyeleri arasından seçilmiş. Diğer sendika mensuplarına, bunlara göre, hiç yer verilmemiş. Aynı zihniyet, bir iki ilin sayısal verilerini bir araya getirip genelleme yapıyor. 

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır derler. Bunların yaptığı da tamtamına aynısı. Bize yansıyan bilgiler de tam tersine. Hem İstanbul'da hem de diğer illerde üyelerimiz istedikleri halde danışman öğretmen olamadıklarından şikayet ediyorlar. Danışman öğretmenlerin iki günlük seminerine katılanlar Eğitim-Bir-Sen üyelerinin azınlıkta kaldığını söylüyorlar. Yani mesele bunların anlattığı gibi değil. Dahası bu zihniyet mensuplarının, danışman öğretmenlik seminerlerinde provakasyon yaptıkları duyumlarını alıyoruz. 

Malum zihniyet sahiplerine şunu söylemek gerekir: Azdan az, çoktan çok olur. İki büyük sendikanın üye toplamı ancak Eğitim-Bir-Sen üye sayısı kadar. Bu durumda danışman öğretmen çoğunluğunun Eğitim-Bir-Sen üyelerinden teşekkül etmesi gerekmez mi? Gerçek bunun tam aksine olmasına rağmen bunların isyan etmelerine ne demeli? 

Camiamızdan yükselen şikayetler de şöyle: Ne kadar terör sevici, devlet / hükümet düşmanı varsa danışman olmuş. Şimdi buna ne denilecek? Sizinki bir iddia ise bu da bir iddia. Sesi çok çıkanın haklı olduğu devirler geride kaldı. 

Bir iki söz de bakanlığa söylemek gerek: Yeni bir uygulama ile karşı karşıyayız. Aksaklıkların olması bir noktaya kadar doğaldır. Ancak mesele bazı yerlerde kaos boyutuna vardı. Konunun iyi anlatılamadığı, bunun neticesinde iyi anlaşılamadığı, sorunların da buradan kaynaklandığı kanaatindeyiz. Ciddiyet ve özen noktasında zaaf var. Bakanlık, yaşanan aksaklıkları iyi tahlil ederek önümüzdeki dönemde aynı hatalara düşmemelidir.

Erol ERMİŞ
Eğitim-Bir-Sen 3 Nolu Şube Başkanı