Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’OHAL’ açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbe girişiminden bu yana mevcut bulunan OHAL yetkileri sadece terör örgütlerine karşı uygulanmıştır. Biz bunu yapmayacağız da terör örgütlerinin işini mi kolaylaştıracağız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbe girişiminden bu yana mevcut bulunan OHAL yetkileri sadece terör örgütlerine karşı uygulanmıştır. Biz bunu yapmayacağız da terör örgütlerinin işini mi kolaylaştıracağız? Tabii ki terör örgütlerine karşı mücadelede her türlü enstrümanı kullanmak durumundayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 178. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Jandarma Genel Komutanlığı heyetini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu tarafından verilen mini konseri izledi. Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu, Diriliş Ertuğrul'un müziği ile başladığı konseri Demokrasi Marşı ile bitirdi. Jandarma Teşkilatının kuruluşunun 178. kuruluş yıl dönümünü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1839'dan beri hazır tetik nöbet duran Jandarma Teşkilatımızın her bir mensubuna ülkemize ve milletimize yaptıkları hizmetler için şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" dedi. Teşkilat bünyesinde görev yaparken şehit olan tüm jandarmalara rahmet dileyen Erdoğan, "Bugün de coğrafyamızın en zor koşullarında, en zorlu dağlarından sahillerimize kadar ülkemizin dört bir yanında 24 saat görev başında olan jandarmalarımıza Rabbimden kolaylıklar temenni ediyorum" diye konuştu.
Cumhuriyetin 94. yılında Jandarma Teşkilatının 178. yıl dönümünü kutluyor olmanın anlamı üzerinde iyi düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Buradaki mesaj, devletimizin nevzuhur bir devlet olmadığıdır. Bu devlet farklı. Bu devlet bir kabile, bir göçebe devlet değildir. Devlettir. Asırlara baliğ olan yapısıyla öyle bir devlet. Türkiye Cumhuriyeti binlerce yıllık köklü devlet geleneğimizin coğrafyamızdaki en son ve en genç temsilcisidir. Selçuklu ve Osmanlı'dan beri bu toprakları kendimize yurt edinmek için gösterdiğimiz fedakarlıklar anlatmakla bitmez. Gerçekten de biz bu coğrafyayı kahramanlıklarla dolu bir mücadele ile kendimize vatan kıldık. Bugün de vatanımızı yine kahramanlıklarla dolu bir mücadele ile müdafaa ediyoruz. Vatan müdafaamız iki boyutludur; birincisi sınırlarımız dışından ülkemize yönelen tehditler ve saldırılara karşı verdiğimiz mücadeledir. Bu görev TSK, İstihbarat Teşkilatımız ve diplomatlarımız tarafından yerine getirilmektedir. İkincisi de sınırlarımız içinde faaliyet gösteren terör örgütlerine ve her türlü asayiş sorununa karşı yürüttüğümüz mücadeledir. Ülkemiz içindeki bu çalışmaları şehirlerde polislerimiz, kırda da Jandarma Teşkilatımız icra ediyor. Jandarma Teşkilatımızın trafikten narkotiğe kadar geniş bir alanda verdiği hizmetleri taktirle takip ediyoruz. Hele hele son zamanlardaki operasyonlar anlatılır gibi değil. Bu başarının artarak devamı bizler için çok önemli. Çünkü bunun farklı özellikleri var. Bir taraftan burada neslin korunması yatıyor, bir diğer taraftan da terör örgütlerinin para kaynağı oluşu yatıyor. Dolayısıyla bu operasyonların getirisi çok anlamlı" şeklinde konuştu.
"JANDARMALARIMIZ GÜNÜN 24 SAATİ, YILIN 365 GÜNÜ TERÖRİSTLERE DAĞLARI, MAĞARALARI, OVALARI DAR EDİYOR"
Jandarmaların asıl büyük kahramanlıklarının terörle mücadele operasyonlarında görüldüğünün altını çizen Erdoğan, "1984 yılından beri süren bölücü terör örgütü ile mücadelede en önemli görevleri Jandarma Teşkilatımız üstlenmiştir. Sınırların korunması sorumluluğu da tamamen KKK'na devredilene kadar Jandarma Teşkilatımızın uhdesinde bulunuyordu. Bugün jandarmalarımız sınırlarımızın içinde yürüttükleri operasyonlarla günün 24 saati, yılın 365 günü teröristlere dağları da, mağaraları da, ovaları da dar ediyor. Gerçekten şahsım ve milletim adına sizlere özellikle şükranlarımı ifade ediyorum. Terörle mücadelede görev alan birimlerimiz arasında bölücü örgütün çukur eylemleri sırasında yoğunlaşan işbirliği ve dayanışma iklimini 15 Temmuz darbe girişiminin kurumlarımızda yol açtığı tahribata rağmen giderek gelişmesinden bizim buradaki kararlılığın aldığı netice sebebiyle memnuniyet duyuyoruz. Jandarma Genel Komutanlığımızın İçişleri Bakanlığımıza bağlanması sağladığı bilgi paylaşımı ve lojistik destek sayesinde ülke içinde yürütülen mücadelenin yönetimini de kolaylaştırmıştır. Son dönemde terör örgütlerine tarihlerinin en ağır darbelerinin vuruluyor olması, atılan bu adımın ne derece isabetli olduğunu da göstermektedir. Teknolojik altyapısı giderek güçlenen Jandarma Teşkilatımızın önümüzdeki dönemde çok daha büyük başarılara imza atacağından şüphe duymuyorum. Her yönüyle Jandarma Teşkilatımızı çok daha güçlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
"JANDARMA ESKİDEN BERİ ACISIYLA, TATLISIYLA MİLLETİMİZİN HAYATINDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP OLMUŞTUR"
Jandarma kavramının Türk kültüründeki karşılıklarına da değinen Erdoğan, "Orkestra anlamlı parçalar seslendirdi. O meşhur türküde, "Kız ben sana demedim mi, karşıki dağlar jandarma. Yârin ufak sen askere gönderme, siyah zülfün ince bele indirme." Milletimiz nasıl bir aşık bir millet, bütün bunları derler toparlarken, nasıl derlemiş toparlamış? Jandarma eskiden beri acısıyla, tatlısıyla milletimizin hayatında önemli bir yere sahip olmuştur. Ulaşım imkanlarının bugünkü kadar kolay olmadığı dönemlerde jandarmalarımızın görevlerini kimi zaman atla, kimi zaman ciple, kimi zaman yürüyerek yerine getirmelerine dair hatıraları hep büyüklerimizden dinlemişizdir. Her ne kadar özellikle tek parti döneminde devletin o ceberut yüzünün temsilcisi olsa da milletimiz jandarmanın huzurumuzun ve güvenimizin sağlanmasındaki hakkını daima teslim etmiştir. Biz Türkiye'yi yasaklardan kurtarıp özgürlüklerin ülkesi haline getirdikçe bu konudaki sıkıntılar ve şikayetler de giderek azalmıştır. Bugün ülkemizde "demokrasi, insan hakları, hukuk" diyerek şahsımı, hükümetimizi elbette polisimizi ve jandarmamızı eleştirenlerin, hatta güvenlik korucularımızı eleştirenlerin çoğu ideolojik saplantı ile hareket etmektedir. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler konusunda nereden nereye geldiğini gayet iyi bilmektedir. Ülkemizde 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana mevcut bulunan OHAL yetkileri sadece terör örgütlerine karşı uygulanmıştır. Biz bunu yapmayacağız da terör örgütlerinin işini mi kolaylaştıracağız? Tabi ki terör örgütlerine karşı mücadelede her türlü enstrümanı kullanmak durumundayız. Bunların hepsinin bir hukuk içinde, yasal düzenlemelerle yapmamızın gereğine de inanmış olan bir kadroyuz. Hiçbir vatandaşımızın günlük hayatı OHAL'den dolayı bugüne kadar etkilenmemiştir. Göreve geldiğimizde Türkiye'de OHAL vardı ama bütün fabrikalar, şirketler, vatandaş rahatsızdı. Güneydoğu'yu dolaşırken bana vatandaşlarımız o zaman "Ne olur şu OHAL'i kaldırın biz başka bir şey istemiyoruz" demişlerdi. Sayın Gül Başbakan, ben Genel Başkandım OHAL'i kaldırdık 1 ayda. Kaldırdık ama değişen bir şey olmadı, tam aksine biz OHAL'i kaldırırken terör örgütleri bölgede arzu etmediğimiz şekilde terör estirmeye devam ettiler. Sabır sabır bugünlere kadar geldik. Jandarmamız başta olmak üzere tüm güvenlik güçlerimiz ve devletimizin diğer birimlerinin bu konudaki hassasiyetleri taktire şayandır. Bu duygularla biz bu mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmek zorundayız. Hele hele bu son dönemde, Kato Dağı'ndan tutunuz Bestler Deresi, Cudi, bütün bölgede yiğitçe verilen bu mücadele unutulmayacaktır. Sizler şuanda bir tarih yazıyorsunuz. Bu kayıtlara çok farklı bir şekilde geçecektir. Şehitlerimiz bu tarihin mezar taşı olmaktan öte köşe taşları olacaktır. Medeniyetimizin güç kaynakları oluyorsunuz. Çünkü bu ülkenin medeniyeti çok güçlü, farklı. Ben birliğinizin, beraberliğiniz daim olmasını özellikle istiyorum. Birbirinizi bu vatan için sevin. Birbirinizi Allah için çok sevin. Bu mücadelenin sonunda gidilen o makam eğer bir şehadet varsa malum ondan daha büyük bir makam olmaz, Rabbim inşallah bize de o makamı nasip etsin. Onların güler yüzle gittiğini biliyorum. Her an bizim yanımızda olduklarını da biliyoruz. Sizler zaten bu mesleği seçerken inanıyorum ki, o makamı görerek bu mesleği seçtiniz. Askerimiz, jandarmamız, polisimiz hepsinde de bu mesleğin tercih edilmesinin ardında ben bunun yattığına inanıyorum" şeklinde konuştu.
"KATO DAĞI'NDAN HEREKOL'A KADAR EVLATLARIMIZ BÜYÜK BİR MÜCADELE ORTAYA KOYUYORLAR"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Her dakikası bir destan olan 200 yıla yakın bu köklü maziden aldığımız güç ve ilham ile Jandarma Teşkilatımızın suç ve suçlu ile aziz vatanımıza uzanan ellerle mücadelesi her alanda artarak ilk günkü azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Devletimizin gücü ve istikrarının artışına paralel olarak teknik donanım, personel, hareket kabiliyeti ve modernleşme anlamında her gün daha da gelişen Jandarma Teşkilatımız terörden asayişe, uyuşturucudan trafik denetimlerine kadar devletimizin bekası, vatandaşımızın huzuru ve güveninin temini için ülkemizin her noktasında görev yapmaktadır. Mazimizden, aziz milletimizden aldığımız güç ve ilham ile inşallah jandarmamız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla milletimizin hizmetinde ve her türlü kötülüğe karşı mücadele halinde olacaktır. Sadece muvazzaf ve emeklilerden değil, şehitlerden de müteşekkil bir kurum olan jandarmamızın 178. yılını kutluyoruz. Şuanda Kato Dağı'ndan Herekol'a kadar her noktada evlatlarımız, sizin evlatlarınız büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar. 1915'te hangi anlayış içindeyseler bugün de bu toprakların hürriyeti, özgürlüğü, bağımsızlığı ve aynı zamanda kamu düzeninin devamı için aynı anlayışı sürdürüyorlar" dedi.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ise yaptığı konuşmada, "Jandarmamız 1839 yılından günümüze Türkiye Cumhuriyeti'nin huzur ve güvenliğini sağlayan önemli yapı taşlarından birisi olarak güzel yurdumuzun her köşesinde devletin kudret ve adaletini, şefkat ve merhametini fedakarlıkla yerine getirmektedir. Tarihin her döneminde küresel ve bölgesel sorunların odağındaki böylesine kıymetli bir coğrafyada bulunan ülkemizin güvenliği, huzuru ve bekası için Jandarma Genel Komutanlığının başta teröristle mücadele olmak üzere kendisine tevdi edilen tüm görevleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunlarından aldığı yetiyle yerine getirmesi hayati önemdedir. Bu hassasiyetin bilincinde olan Jandarma Genel Komutanlığımız milli, kültürel ve ahlaki değerlere sahip, cumhuriyetimizin temel niteliklerine bağlı, vatanını, milletini ve bayrağını seven, milletinin emrinde, vazifesini her şeyin üstünde tutan personeli ile bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da ülkesinin bekası ve milletinin huzuru için kendisine tevdi edilecek her türlü görevi başarma kararlılığı içinde olacaktır" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.