Cumhurbaşkanı Erdoğan: Faiz inmeye devam edecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Balıkesir OSB, Çamlık Millet Bahçesi, Ardıçtepe Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Şimdi şurada bir tane pankart asılmış dikkatimi çekti, siz ezberlemişsinizdir fakat bir hatırlatmam mı gerekecek, "Zeytini koydum tasa, çıkardım yağını basa basa, Balıkesir efelerinden oy yok sana 6'lı masa." Bizim insanımız böyle, milletimiz böyle. Kimsenin aklına gelmeyeni onlar evelallah koyarlar masaya. Yaklaşık 3,5 yıllık bir aranın ardından tekrar Balıkesir'de sizlerle yüz yüze hasret gidermenin memnuniyeti içindeyim. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin diyorum.
Balıkesirli çiftçilerimize 4,6 milyar lira tarımsal destek verdik. Balıkesir'i hızlı tren hatlarına bağlayacak olan hatların şu anda inşaatı sürüyor. Balıkesir'de iki tane havaalanımız var. Tarım ve ormanda Balıkesir'e 8 baraj ile 7 gölet inşa ettik. 9 Baraj ve 2 gölet daha inşa ediyoruz. İnşa ettiğimiz sulama projeleri ile 702 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Enerjide ne yaptık? 244 bin doğal gaz abonesi bulunan Balıkesir ve 44 ilçesine doğal gaz arzı sağladık. Önümüzdeki süreçte Ayvalık, Balya, Gömeç, Manyas ve Sındırgı'ya doğal gaz arzı sağlamayı hedefliyoruz.
Türkiye'yi nasıl bugüne eser ve hizmet siyasetimizle taşımışsak inşallah Türkiye yüzyılına giden yolu da aynı şekilde inşa edeceğiz. Bu seçimlerin başlığı ne? Türkiye Yüzyılı, sizler Türkiye'yi eski istikrarsız, özgüvensiz, yoklukların ve zulümlerin dönemlerine çevirmek isteyenleri de biliyorsunuz. Türkiye yüzyılı için mücadele edenleri de biliyorsunuz. Balıkesir'in tercihi ne olursa olsun başımızın üzerindedir. Dünya, 2. Cihan Harbi sonrasındaki en zorlu dönemini yaşıyor. Küresel, siyasi ve ekonomik güç dengeleri temellerinden sarsılıyor. Salgının ve savaşın tetiklediği ekonomik ve sosyal sıkıntılar giderek daha köklü değişimlerin habercisi haline dönüşmeye başladı. Bu tablo ister istemez ülkemizi de etkiliyor. Türkiye'nin farkı son 8-9 yıldır ardı ardına maruz kaldığı saldırılar ve mücadele ettiği sıkıntılar sebebiyle bu süreci çok önceden görebilmesidir, biz bunu gördük. Kurduğumuz alt yapı, aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizlerin ülkemize etkilerini en alt düzeyde tutuyoruz. Hatta bununla kalmıyor ön alarak pek çok alanda dünyaya örnek olacak adımlar atıyoruz.
Sağlık sistemimizin gücü sayesinde salgın döneminde böyle bir misyon üstlendik. Allah'a hamdolsun sağlıkta dünya ile yarıştayız. Şu anda 20 şehir hastenemiz dünyaya örnek. Üretim gücümüzle geliştirdiğimiz kendi iktisadi büyüme modeli sayesinde ekonomik kriz döneminde benzer bir rol oynuyuruz. Hatırlarsanız bizim ekonomideki uygulamalarımızı daha bir kaç ay öncesine kadar içeride ve dışarıda birileri yerden yere vuruyordu. Sonra küresel ekonominin tüm önemli kurumları ve aktörleri bizim uyguladığımız ekonomi programını teyit ve tavsiye eden açıklamalar yapmaya başladı.
Hep söylediğimiz gibi biz en başından beri ne yaptığımızı biliyorduk, neyi hedeflediğimizi biliyorduk. Enerji ve emtia krizi ile başlayıp giderek genişleyen ekonomik sorunlar sebebiyle bilhassa gelişmiş ülkeleri gerçekten sıkıntılı bir kış bekliyor. Bizim böyle bir derdimiz var mı? Elhamdülillah bizim böyle bir derdimiz yok. Mesela sadece doğal gaz, sadece petrol, sadece elektrik değildir. Gelişmiş ülkelerin güvenlik ve refah kalelerini tehdit eden daha pek çok sorun heran başgöstermek üzere pusuda bekliyor. Biz ise yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme esasına dayanan programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Üretim tarafı oldukça iyi gidiyor. İstihdamda tarihimizin en yüksek seviyesi olan 31 milyona dayandık. İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Dış ticaretimizde enerji maliyetlerindeki aşırı artıştan ve sanayideki ara ürün ithalatından kaynaklanan bir sapma yaşanıyor. Fakat bunu ileride fazlasıyla telafi edebilecek potansiyele sahibiz. Her gün yeni bir proje ile yeni bir müjde ile milletimizin karşısına çıkıyoruz. Köprüler, yollar, demiryolları yapıyoruz. Tüneller ve sondajlar açıyoruz. Fabrikalar kuruyoruz. Konutlar inşa ediyoruz. Savunma sanayimizi güçlendiriyoruz. Harekatlar yürütüyoruz. Diplomasi trafikleri yönetiyoruz.
Şurada Karadeniz'de artık sondaj gemilerimiz var mı? Kendi sondaj gemilerimizle 12 bin metre derinliğe iniyor oralarda sondaj yapıyoruz. Eskiden nerede böyle sondaj geminiz olacak yok öyle bir şey. Şimdi var burası Türkiye 2 tane de sismik araştırma gemimiz var. Bütün bunlarla beraber inşallah şimdi doğal gazımızı da çıkardığımız andan itibaren Türkiye'nin nereye varacağını anlayın.
Ziyaret ettiğimiz her şehirde milyarlarca liralık yatırımla hayata geçirdiğimiz onlarca, yüzlerce eseri hizmete alıyoruz. Katıldığımız her toplantıda asırlık sorunların çözümü anlamına gelen reformların müjdelerini paylaşıyoruz. Velhasıl ülkemizi içeride ve dışarıda güçlendirecek ne varsa hepsini de azimle, kararlılıkla, başarıyla yürütüyoruz. En büyük sorunumuz geçtiğimiz aralık ayından itibaren malum yükselişe geçen enflasyonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntılardır. Esasen yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur. Bugün Avrupa'dan Amerika'ya dünyanın neresinde yaşayan bir yakınınız varsa lütfen telefon açıp kendilerine enflasyonun günlük hayatlarına olan yansımalarını sorun. Gerçek tabloyu onlar size anlatacaktır.
Gençler, ülkemizin farkı bu tür tartışmaların yerli ve milli bir anlayıştan uzak şekilde ideolojik saplantıların ürünü argümanlarla yürütülmesidir. İnsanlarımızın rehaf düzeylerinde yaşanan kayıpları en iyi biz biliyoruz. Bunu telafi edecek tedbirleri de yine biz alıyoruz. Ülkemizin ve milletimizin hiçbir meselesinde olmadığı gibi hayat pahalılığı hususunda da gözümüzü gerçeklere kapatmadık, kapatmayız. Burada önemli olan ülkenin ve milletin meselesini yapıcı yaklaşımla yükü artıran değil yük paylaşan bir anlayışla tartışma erdemini ortaya koyabilmektir. Maalesef bu erdemden yoksun belli kesimler tamamen milletimizi karamsarlığa sürükleme gayesi ile pireyi deve yaparak ortalığı yaygaraya vermek için çalışıyorlar. Birileri de bu puslu havayı fırsat bilerek hak ettiğinin çok ötesinde kazançlar sağlama hatta resmen devleti ve milleti soyma peşine düşüyor. Ne yaygaracılara ne fırsatçılara meydanı bırakmadık bırakmayız. Biz milletimizin derdi ile dertlenmeyi hayatının merkezine yerleştirmiş bir partiyiz.
Hükümete geldiğimizden beri vesayet güçleriyle bu anlayışla mücadele ettik. Terör örgütlerinin başını bu anlayışla ezdik. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Beslerderesi'nde artık inler tamamen boşaltıldı. Artık duyuyor musunuz bunların seslerini? Çünkü askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz hep birlikte verdikleri bu mücadele ile Allah'a hamdolsun terör örgütlerini çökerttik. Artık yaylalarda benim vatandaşım çıkıp rahatlıkla pikniklerini yapabiliyor. Ne sıkıntılar yaşadık. Şimdi bunlar yok. Şimdi Güneydoğu, Doğu bütün bu illerde geceleri saat 12'lere kadar vatandaşım sokaklarda. Darbecilere sokakları bu anlayışla dar ettik. Ekonomik tetikçilerin önünü bu anlayışla kestik. Küresel siyaset ve ekonomi baronlarının karşısında bu anlayışla ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu savunduk.
Bugün insanımızın güvenliğini, huzurunu, işini, aşını, geleceğini koruma üzerine kurulu yönetim anlayışımızla Türkiye'yi içeride ve dışarıda tüm badirelerden çıkartarak yolumuza devam ediyoruz. Sadece bununla kalmıyor, Türkiye Yüzyılı gibi yeni vizyonlarla gençlerimize bırakacağımız büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için çalışıyoruz. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin genelinde kaç üniversitemiz vardı 76, şimdi kaç üniversitemiz var 208. Üniversitesi olmayan ilimiz var mı? Yok, 81 vilayetin tamamında üniversitelerimiz var. Bu ne demek biliyor musunuz? Artık bizim gencimiz Iğdır'dan çıkıp Ankara'ya, İstanbul'a gitmesin. Muş'tan çıkıp Ankara, İstanbul'a gitmesin. Artık bizim profesörlerimiz, doçentlerimiz, hocalarımız Iğdır'a gitsin, Ağrı'ya gitsin, Muş'a gitsin. Dolayısıyla yavrularımızı orada eğitsinler. Orada yetiştirsinler. Oralardan artık hamdolsun bakıyorsunuz birinci olarak mezun olan yavrularımız var. Buraya durup dururken gelmedik. Bunların önünü hazırladık. 76 üniversiteden 208 ünivesiteye.
Yaptığımız yüksek ücret artışlarıyla işçisinden memuruna, emeklisinden sosyal yardım alanına herkesin yanında yer aldık. Göreve geldiğimizde burs 45 liracıktı. Şimdi burs 850 lira oldu. Doktora öğrencilerinin ki asgari ücret çıktı. İnşallah yılbaşında tüm bu kesimlerin durumlarını tekrar düzenleyerek refah kayıplarını biraz daha telafi edecek adımları atacağız. Hamdolsun Türkiye güçlü bir ülkedir. Bizim bu ülkeye yaptığımız en büyük hizmetlerden biri eski Türkiye'nin hastalıkları arasında yer alan kamu mali dengesindeki bozulmalara izin vermeyişimiz olmuştur. Eskiden harç alınıyordu öğrencilerden. Bu harç sebebiyle gençler hatırlayın boykotlar yapılıyordu. Biz geldik harcı ne yaptık? Tamamen kaldırdık. İsteyene burs-kredi veriyor muyuz? Veriyoruz, yurtlarımız şu anda ihtiyacı karşılayacak noktada. 850 bin öğrenci kapasiteli Türkiye genelinde yurtlarımız var.
Hani diyorlardı ya bir yılda yaparız. Bay Kemal sen hiç birşey yapamazsın. Sen Sosyal Sigortalar Kurumu'nu duman ettin, mahvettin. Savaş Ay'ın programını hatırlayın. Savaş Ay'ın programında hastanelerde rehine alınan hastalarımız vardı. Kimdi o zaman SSK'nın başında Bay Kemal. Bundan birşey olmaz aman dikkatli olalım. Şayet biz bu ülkeyi 15 seçimdir seçim kazanamayan bu bay Kemal'e benim milletim inanmadığı için bu yolu açmıyor. Bundan sonra da Allah'ın izniyle açmayacak. Şimdi biz bu adımları atarken bir şeyi görüyoruz nedir o? Ülkemiz için kalıcı bir tehdit. İşte onlar bunlar. Bunlara bu tehdit imkanını vermeyeceğiz. Cumhur İttifakı olarak 2023'ten itibaren de yeni bir döneme gireceğiz. Siz bu kararlılığı gösterdikten sonra biz bu yolda fedai can eylemişiz. Böyle de devam edeceğiz.
Ülkemiz için kalıcı bir tehdit ve telafisi zor bir yıkım haline dönüşecek hiç bir adımı atmayacağız, attırmayacağız. Şimdi sadece fiyatlardaki dalgalanma ile mücadele ediyor insanlarımızın gelirlerini yeni fiyat seviyesine göre yükseltmeye çalışıyoruz. Çünkü sorunumuz devletin batması değil fiyatların dalgalanmasıdır. Bu basit gerçeği göremeyen sözde iktisatçılar hala faiz lafı gevelemeye devamede dursun. Biz kendi işimize bakarak üretimi ve istihdamı desteklemeye devam edeceğiz. Şimdi burdan sesleniyorum, ekranları başında bizi izleyen milletim iyi dinlesin, bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin.
Eskiler, iki gönül bir olunca samanlık seyran olur diyor. Biz de milletimizle bir olduğumuzda dünyanın yükü omuzlarımıza binse şikayet etmiyoruz. Yedi düvel karşımıza dikilse de eyvallah etmiyoruz. Bilhassa da kuruluşun ve kurtuluşun şehri Balıkesir yanımızda olduğu müddetçe aşamayacağımız engel, üstesinden gelemiyeceğimiz sıkıntı yoktur. Ne diyor o güzel Balıkesir türküsünde; Karanfil oylum oylum, geliyor selve boylum. Geç buradan şen olur benim gönlüm. Biz de gönlümüzü şen etmek için bugün Balıkesir'deyiz. Balıkesirli kardeşlerimizle birlikteyiz. Şöyle maşallah karşımdaki topluluğa bakıyorum bu ne muhteşem bir katılım. Balıkesir bugün bir başka. Gümbür gümbür nereye yürüyor? 2023'e yürüyor. Rabbim eliniz, diliniz dert görmesin diyorum, dua ediyorum.
Şimdi bugün önce toplu açılış törenimizi gerçekleştirecek ve hasbihal edeceğiz. Ardından da partimizin genişletilmiş il meclisi toplantısına katılacağız. Bugün burada toplam yatırım bedeli 10 milyar 819 milyon lirayı bulan güncellenmiş harcama tutarı ile de 37,5 milyar lirayı geçen 357 ayrı yatırım kaleminin toplu açılışını yapıyoruz. Balıkesir'e yakışır.
Açılışını yapacağımız yatırımları özetlemeye her zaman olduğu gibi yola çıkarken ne dedik; Dört ana başlık dedik, eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu dört ana başlığı daha sonra ulaşım, enerji, tarım, dış politika ile güçlendirdik. Türkiye'yi 20 yılda bu dört temel üzerinde yükselterek buralara geldik.
Şu anda biz göreve geldiğimizde 30 milyar dolarlık bir ihracatımız varken bugün artık 250 milyar dolara yaslandık. Burası kasaba devleti değil Türkiye, Türkiye. 6'lı masa bundan anlamaz. Onlar daha adaylarını tespit edemediler.
Tüm kamu ve özel sektör yatırımlarının şehrimize hayırlı bereketli olmasını diliyorum. Balıkesirimizin nereden nereye geldiğini ifade edebilmek için son 20 yılda şehrimize kazandırdığımız eserleri özetin özeti mahiyetinde sizlere hatırlatmak istiyorum. Toplam 50 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 4 bin 448 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize 2. devlet üniversitesi olarak Bandırma 17 Eylül Üniversitesini kurduk. 37 adet spor tesisi inşa ettik.
Sağlıkta toplamda 2 bin 334 yataklı 32 hastane ile birlikte 78 sağlık tesisi yaptık. Sosyal yardımlarda Balıkesirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4 milyar lira kaynak tahsis ettik. TOKİ kanalı ile toplam 11 bin 814 konut projesini hayata geçirdik. Cumhuriyet tarihinin en büyük konut hamlesinin ilk etabı olan 250 bin sosyal konut projesi çerçevesinde Balıkesir'de toplam 3300 konut inşa edeceğiz. İlk evim ilk iş yerim adını verdiğimiz projemize şu anada kadar Balıkesirli vatandaşlarımız tarafından 42 bin başvuru yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ilimizde 2 milyon metrekare alanda çalışmalarımız sürüyor. 2002 yılına kadar Balıkesir'e yapılan 76 kilometre bölünmüş yol. Peki biz ne yaptık bu 76 kilometreyi biz 690 kilometreye çıkardık. Farkımız bu, İstanbul-İzmir Otoyolu'nun 106 kilometrelik kesimi de Balıkesir'den geçiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.