Cumhurbaşkanı bu işlerle uğraştırılmamalı
Kamuda küçük düzenlemelerle çok ciddi iyileştirmeler yapılacağını daha önce çok fazla gündeme getirdik. Ancak, gelinen noktada çok fazla mesafe alınamadı. Özellikle gereksiz yere birçok müfettişin müşterek kararname ile atanmasının yanlışlığını her fırsat
Kamuda küçük düzenlemelerle çok ciddi iyileştirmeler yapılacağını daha önce çok fazla gündeme getirdik. Ancak, gelinen noktada çok fazla mesafe alınamadı. Özellikle gereksiz yere birçok müfettişin müşterek kararname ile atanmasının yanlışlığını her fırsatta gündeme getirmiştik. 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanı onayı ile atanan personel sayısı kısmen azaltıldı ancak, çok büyük bir kesim hala Cumhurbaşkanı onayı ile atanmaktadır.
Özellikle çok sayıda iş müfettişi yardımcısı müşterek kararname yüzünden yıllardır müfettiş kadrosuna atanamadı. Benzer sorunlar başka kariyer meslekler için de geçerlidir. Atama süreçlerinin uzaması insanlarda hem maddi hem de manevi büyük kayıplara neden olmaktadır.
* Bu sorunu nasıl çözebiliriz?
Daha önce bu köşeyi takip edenler, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun'a yönelik eleştirilerimizi hatırlayacaklardır. Özellikle müşterek kararnameli atamaların kapsamı o kadar genişletilmişti ki bu kararnameleri imzalamaya ayırdıkları süreler dahi Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın ciddi bir mesaisini alacak noktaya gelmişti. 2451 sayılı Kanun yürürlükten kaldırıldı ve kararnameli birçok personel bakan onayı veya atamaya yetkili amirler tarafından atanır hale getirildi.
Bu konuda en büyük sorunu yaşayan iş müfettişlerinin ve benzer şekilde de vergi müfettişleri ile diğer kariyer meslek mensuplarının gereksiz yere atamasının Cumhurbaşkanı onayı ile yapıldığı düşünüldüğünde rakamın ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Bu atamaların bazen çok uzun süre alması mağduriyeti de arttırmaktadır. Bu nedenle atama sürecinin prosedür gereği uzun sürmesi nedeniyle maaş kaybının önlenmesi için kararnameli atanan müfettişlerin 3 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nde yapılacak bir değişiklikle kapsam dışına çıkarılması sağlanarak atanmalarının ilgili bakan tarafından yapılması sağlanarak oluşan mağduriyeti sıfır noktasına getirecektir. Bazı müfettişler bu önerimize kızacaklardır ama gereksiz bir prestij ya da Resmi Gazete'de isminin çıkması yönündeki reklam hevesi maalesef atamaların gecikmesi nedeniyle ciddi mağduriyetler oluşturmaktadır. İş müfettiş yardımcılarının yaşadığı mağduriyet bu konuyu özetlemektedir.
* Bir aylık gecikmenin maliyeti ne kadardır?
Yeterlik sınavını kazanan bir müfettiş yardımcısı veya başka bir müfettiş yardımcısı 7'nci dereceli müfettiş kadrosuna atanmaktadır. 15 Ağustos itibarıyla 7. dereceli müfettişin alacağı net maaş 5.316 TL'dir. 8. derecedeki bir müfettiş yardımcısı ise 4.661 TL net maaş alacaktır. Dolayısıyla müfettiş kadrosuna atanılamayan her ay için 655 TL maaş kaybı olacaktır. Aynı durum derece yükselmesi için de geçerli olacaktır.
* Hangi müfettişlerin ataması Cumhurbaşkanı onayı ile yapılır?
3 sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usüllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin eki II sayılı cetvelde yer alan; bakanlık müfettişleri (Adalet, mülkiye, vergi ve İş müfettişleri dahil) Hazine kontrolörleri, sigorta denetleme uzmanları ve sigorta denetleme aktüerleri Cumhurbaşkanı'nın onayı ile atanacaktır.
Daha önceki düzenlemelere göre 2451 sayılı Kanun'da yer almayıp da kurumların teşkilat kanunlarında yer alan hükümlere göre müşterek kararname ile atanan personellerin ataması bundan sonra ya atamaya yetkili amirlerce ya da ilgili bakan tarafından yapılacaktır. Daha önce bakanlık müfettişi olup da teşkilat kanunları ile denetçi yapılan müfettişler de kararnamesiz atanmaktadır.
* Hangi müfettişlerin ataması Cumhurbaşkanı onayı ile yapılmaz?
3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yer almayan müfettişler Cumhurbaşkanı onayı ile atanmamaktadır. Yani bakanlıklar dışındaki kurumlarda görev yapan müfettişler Cumhurbaşkanı onayı ile atanmaz. Hatta daha önce ismi müfettiş olup ta bakanlıkların denetçi kadrolarına atananlar da bakan onayı ile atanmaktadırlar. Bunlar arasında genel müdürlük müfettişleri ve SGK müfettişlerini sayabiliriz. Hatta genel müdürlüklerin teftiş kurulu başkanları da Cumhurbaşkanı onayı olmadan atanmaktadır. Yine Sayıştay denetçilerinin de Cumhurbaşkanı onayı ile atanmadığı dikkate alınırsa Cumhurbaşkanı onayı ile atamanın abartılacak bir tarafı olmadığı görülecektir.
* Cumhurbaşkanı onayı ile atananlar daha mı güvencelidir?
Müfettişlerin atama, görevde yükselme, yetiştirilme gibi hususları özel yönetmeliklerinde düzenlenmektedir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı onayı ile atanan müfettişler ne kadar güvenceye sahipse diğerleri de aynı güvenceye sahiptir. Ancak, bunların göreve atanmasında ve görevden alınmasında geçen süre atanma şekline göre değişmektedir. Yani Cumhurbaşkanı onayı ile atananların müfettişliğe atanması ile üst dereceli müfettiş ve başmüfettiş kadrolarına atanmaları uzun süre almaktadır. Atamaların uzun süre gerektirmesi ise ister istemez atanmayı uzatmakta ve mağduriyet oluşturmaktadır.
Özellikle vergi müfettişlerinin ve iş müfettişlerinin sayıca çokluğu dikkate alındığında Cumhurbaşkanı'nın ne kadar gereksiz bir işle uğraştırıldığı daha iyi anlaşılacaktır. Diğer bürokratik işlemleri de dikkate aldığımızda işin çığırından çıktığı görülecektir.
Cumhurbaşkanı onayı olmadan atanan müfettişlerin daha güvencesiz olduğu yönündeki algı son derece yanlıştır. İster Cumhurbaşkanı onayı ile isterse bakan onayı ile atanan müfettişlerin müfettiş güvencesi her zaman koruma altındadır. Önemli olan müfettişin duruşunun olup olmadığıdır. Bu çerçevede Bakan onayı ile atanan SGK müfettişlerinin Cumhurbaşkanı onayı ile atanan iş müfettişlerinden daha güvencesiz olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin kimse SGK müfettişlerini Bakan onayı ile atandı diye kapı dışarı etmiyor. Hatta hakim statüsünde olan Sayıştay denetçilerinin Cumhurbaşkanı onayı olmadan ataması ne bunların prestijini ne de güvencesini azaltıyor.
* Kararnameden ziyade müfettişin duruşu kalitesini belirler
Her şartta vicdanlarının sesini dinleyen ve bildiklerinden şaşmayan müfettişlerin işleri her geçen gün zorlaşsa da bunlar hiçbir zaman değer kaybetmezler. Bunlar gösterdiği duruş nedeniyle uzun süren turnelerden dolayı evlerine dahi dönemezler. Bunlar içerisinde Cumhurbaşkanı onayı ile atananlar da vardır Bakan onayı ile atananlar da.
Bütün müfettişler çok iyi bilirler ki müfettişleri cezalandırmanın çok sayıda yöntemi vardır. Bunlar arasında en bilinen yöntem müfettişin çok sayıda teftiş göreviyle görevlendirilmesi ve zamanında yetiştiremediği için de disiplin cezası ile cezalandırılması yöntemidir. Maalesef birçok müfettiş bu yöntemle hizaya sokulmaya çalışılmıştır. Her konuda istenildiği gibi rapor yazan müfettişler maalesef işlerini vicdanlarına göre yapanları zora sokmuştur.
* En fazla tiksinti duyulan aynı zamanda da vazgeçilemeyen müfettiş tipleri
En fazla tiksinti duyulan aynı zamanda da vazgeçilemeyen müfettişler işportacı tipi müfettişlerdir. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı onayı olan da olmayan da bulunmaktadır. Yani bunlar her türlü rapor yazmaya teşne olan müfettiş tipleridir. Bu ifadelere hiç kimsenin kızmaya veya öfkelenmeye hakkının olmadığını düşünüyoruz. Sırf idarelerin imha etmek isteyip de bu tür müfettişler marifetiyle imha ettiği personel sayısı hiç de azımsanmayacak miktardadır. Bu tür teftişlere maruz kalan personellerin ve ailelerinin çektiklerini kimse bir kenara koyamaz. Ya da çok vahim suçlar işlediği halde korunan ve kollanan personellerin de miktarı azımsanmayacak miktarlardadır. Bütün bu olup biten olaylar karşısında herkesin şapkasını çıkarıp nerede hata yapıldığını araştırması ve bu hatalardan ders çıkarması gerekmektedir. Basit bir soru bizi nerelere getirdi değil mi? Hiç kimse kızmasın biz aynadaki yansımaları kaleme aldık.
Ahmet Ünlü - YeniŞafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.