Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İlk kez konuştu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İlk kez konuştu

İmralı süreciyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Herhangi bir pazarlık, böyle bunu görmemek gerekir" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CNN TÜRK'te "Eğrisi Doğrusu" adlı programda Taha Akyol'un ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
 
Cumhurbaşkanı Gül, "Anayasada Türk kavramının olup olmaması, milliyetçilik, Kürt meselesi, bütün bunları nasıl bir çerçevede bize anlatırsınız?" sorusu üzerine, bunların Türkiye'nin önemli meseleleri, zaman zaman kendilerini çok uğraştıran konular olduğunu söyledi.
 
Bu meselelerin, Türkiye'nin bütün potansiyelini kullanmasına engel olduğunu dile getiren Gül, bu konuları Türkiye'nin gündeminden çıkarmanın, ülkenin menfaatlerine olduğuna inandığını vurguladı. 
 
Gül, "Özellikle Kürt meselesi ve terör meselesi. Bunu iki ayak üzerinde görmek isterim ben. Bu, Türkiye'yi uzun zamanlar çok meşgul etmiştir, şimdi de meşgul etmektedir. Zaman zaman 'Bunu nasıl gündemden çıkartalım' diye gelenler olmuştur fakat netice vermemiştir" diye konuştu.
 
Gül, şiddetle, terörle bu konularda bir yere varılamayacağına işaret ederek, terörle, şiddetle hak alma ve kazanmanın mümkün olmadığını, bunun döneminin çoktan geçtiğini belirtti.
 
Hiçbir devletin teröre baş eğmeyeceğini, terörle hizaya getirilemeyeceğini vurgulayan Gül, şöyle devam etti: "Devletler, nihayetinde devlet olmanın varlığını sonuna kadar bütün
güçleriyle mücadele ederek geçirirler. Devletleri idare edenler gelir geçer ama devletler bu kararlılığını sürdürürler. Kürt meselesi olarak baktığımızda, geçmişin tabii ki bazı yanlışlarının bugünlerde maliyeti ödenmektedir. Türkiye'de yanlışlar sadece Kürt
vatandaşlarımızın şikayetleriyle ilgili değildir. Türkiye'de geçmişte birçok yanlışlar vardı. Türkiye'de çok partili sistem uzun süredir uygulanmakta ama özellikle tek partili sistem sırasında yapılan yanlışlıklar var."
 
"Vicdanlarımıza ters geliyorsa, açıkça yanlış dememiz lazım"
 
"Bir de başka bir unsur var, vicdan unsuru" diyen Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: "Hepimizin vicdanı olması gerekir veya vicdanlarımıza ters gelen uygulamalar varsa, vicdanlarımıza ters gelen bir durum söz konusuysa, buna açıkça 'yanlış' dememiz lazım. Mesela Kayseri'de ben Kürtçe konuşan görmedim çocukluğumda, büyüdüğümde ama Diyarbakır'a gittiğimde herkesin Kürtçe konuştuğunu gördüm. Ben bunu nasıl inkar edebilirim. İnkar edersem bu benim vicdanımla ilgili bir sorunu ortaya çıkarır. Dolayısıyla bütün bunlara bu çerçeve içinde baktığımızda inanıyorum ki sorunları çözebiliriz.
 
Bu meseleler zaman zaman komşular tarafından kullanılmıştır. Vaktiyle soğuk savaş döneminde, soğuk savaşın aracı olarak kullanılmıştır. Sonra komşular kullanmıştır. Şimdi yine çok kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye'nin sanki yumuşak karnı gibi görülmüştür ve bu oyunlara gelenlerin de bunun farkında olmaları gerekir. Bu ülke hepimizindir, bu vatan hepimizindir."
 
Hiçbir ırk ve etnik grubun sadece bir ülkede yaşamadığını dile getiren Gül, "Türkler de baktığınızda koskoca bir Türk dünyası var, kaç devlette yaşamaktadırlar. Bazılarında çoğunluk, bazılarında daha az bir şekilde" diye konuştu.
 
"Bu mesajın iyi anlaşılması gerekir"
 
Gül, Kürtlerin de aynı şekilde, Türkiye'de, Orta Doğu'nun birçok bölgesinde yaşadıklarına değinerek, "Tüm bunları tabii ki ülkeler arasındaki işbirliğinin, dayanışmanın köprüleri şeklinde algılamak gerekir. Ama herkesin kendi ülkesinde barış, huzur içerisinde birinci sınıf vatandaş olarak yaşaması ki bu yönde bir anlayışımız var" dedi.
 
Cumhurbaşkanı Gül, "Şunu özellikle söylemek isterim ki 'terör arttı, şiddet arttı, dolayısıyla onun için biz buna bir çözüm bulalım, artık bulma noktasına geldik' anlayışında değiliz. Bu mesajın iyi anlaşılması gerekli. Biz inandığımız için, yanlışları gördüğümüz için, doğru olanları yapma irademiz olduğu için böyle bir gayret içerisindeyiz ve umut ederim ki iyi neticeler verir" ifadesini kullandı.
 
"Yapılması gerekenleri yapmaktan kaçınmamak gerekir"
 
"Türkiye'de teröre karşı son 1,5-2 yıl içinde daha kararlı mücadele verildi. Ne oldu da şimdi hem dilimiz, üslubumuz yumuşadı hem çözüm süreci diye başladık. Bizi bu noktaya getiren nedir?" sorusu üzerine Gül, bu anlayışlarının yeni olmadığını söyledi.
 
"İyi şeyler olacak dediğimde ben geçen sene söylemedim ki daha önce söyledim. Arkadaşlarım da aynı şekilde, Hükümet de aynı şekilde, hep aynı anlayış içinde olduk" ifadesini kullanan Gül, "Ama bizim bu anlayışımıza karşı silahla çıkıldığında daha güçlü silahla cevap vermek durumundaydık. Ama buna karşı bir anlayış söz konusu olursa, evet, eğer silahla, şiddetle bir yere varmanın bir faydası yok. O zaman tabii ki demin söylediğim anlayışımız çerçevesi içerisinde zaten yapılması gerekenleri yapmaktan da kaçınmamak gerektiği kanaatindeyim" dedi.
 
"Farklılıkları saygıyla karşılarsak bunlar problem olmaz"
 
Cumhurbaşkanı Gül, "Milliyetçilik tartışması, anayasada Türk milleti kavramının yer alması, almaması, bu konularda ne dersiniz?" sorusu üzerine, bu konulara dar bir açıdan da geniş bir açıdan da bakılabileceğini ifade etti.
 
Buna birçok örnek verilebileceğini vurgulayan Gül, şunları söyledi: "Türk imparatorlukları dediğimiz Osmanlı İmparatorluğu, Selçuklu İmparatorluğu, bunlar insanlık tarihine Türk imparatorlukları olarak geçmemiş midir? Benim forsumdaki 16 Türk devleti nasıl devletlerdi? Dar anlamda davranmış olsalardı o zaman bunlar insanlık tarihinde Türklerin bu şekilde şanını mühürleyebilirler miydi? Olmazdı. Şimdi onların öz güvenine baktığımızda nasıl geniş bir herkesin farklılığını kucaklama ve herkesin farklılığına saygı gösterme anlayışı var."
 
Farklılıklar zenginlik olarak görülüp saygı gösterilirse zenginlik, tehdit olarak görülmeye başlandığı andan itibaren de gerçekten tehdit oluşturacağını dile getiren Gül, imparatorlukların ise farklılıkları kucakladığını, gönüllü olarak farklılıkların bir noktada eridiğini ve bunun hep beraber milleti meydana getirdiğini belirtti.
 
Gül, "Ama siz onu ayrıştırmaya, tanımamaya, insanların soyunu, sopunu, aidiyetini, babasının, dedesinin geldiği yerleri, bunları yok farz etmeye başladığınız andan itibaren, o zaman etnik bilinci adeta kışkırtmış ve etnik bilinci harekete geçirmiş oluruz ki bu yanlış bir şeydir. O açıdan bu etnik meseleleri çok kurcalamamak ve çok oynamamak gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu.
 
Bunları zenginlik olarak görmek gerektiğini vurgulayan Gül, şöyle dedi: "İnsan fıtratındadır, herkes geçmişini, nereden geldiyse atalarına, dedelerine bunlara hep saygı duyar, çocuklarına bunları öğretmek ister. Bunu gayet normal görmemiz gerekir. Hele Türkiye gibi Osmanlı bakiyesi bir toplumda, çok büyük göçler almış bir toplumda, aynı zamanda Orta Doğu ülkesi olan bir ülkede eğer bu tip farklılıkları saygıyla karşılarsak bunlar problem olmaz. Yugoslavya, Belgrad, bütün Adriyatik Denizi'ni yönetiyordu. Bütün
Adriyatik Denizi Belgrad'dan idare edilirdi. Ama dar bir milliyetçilik anlayışına girdiler sonunda ellerinde sadece bir avuç Belgrad kaldı. Örnekler çoktur. Bu anlamda ben milliyetçiliğe çok geniş anlamda bakmak gerektiği kanaatindeyim. Etnik, ırkçılık gibi şeyler, bunlar zaten kim bu yoldan gittiyse daima küçültmüştür ve kendi ırkını da küçültmüştür."
 
"1924 Anayasası'nda yazılan tarif aslında iyi bir tarif" 
 
Cumhurbaşkanı Gül, "Anayasada Türk milleti teriminin kullanılması tartışmalarının" sorulması üzerine, "Türkiye'nin temel unsurlarını tartışacak halimiz yok" dedi.
 
Bu konularda, modern, demokratik, kalkınmış ülkelerin anayasalarını örnek almak gerektiği kanaatinde bulunduğunu ifade eden Gül, bütün anayasaları incelemek gerektiğini söyledi.
 
Türkiye'deki kurumların da yazarların da siyasi partilerin de bunları incelediğini dile getiren Gül, şöyle konuştu: "Bütün gelişmiş, demokratik, kalkınmış ülkeler, anayasalarını şöyle aldığımızda, onlar bu işi nasıl çözmüşler. Bizim de öyle çözmemiz gerekir. Eşit vatandaşlık, bu işi rahatlatacağı kanaatindeyim. Bu ülkede hepimiz büyük bir milletiz ve bu milletin birliği ve bütünlüğü esastır. Ne kadar çok burada kucaklayıcı olursak o kadar çok bu ülkeye hizmetimiz olur. 
 
1924 Anayasası'nda yazılan tarif aslında iyi bir tarif. Çünkü o tarife baktığınızda hem yapısında hem ruhunda Türkiye'de farklı olanları tanıyor. Onları reddeden, inkar eden bir anlayış yok orada. Ama maalesef uygulamalarımız onun hem yapısına hem ruhuna ters bir şeklide olmuş, uzun süre. Bugün zaten onun problemlerini yaşıyoruz. O uygulamalar bilinci oluşturmuş, o bilinci de kullanan, işte o zamanki soğuk savaş dönemi yıllarında kullananlar olmuş, daha sonra da başkaları kullanmış ve iş bugünkü çok kronik ve sıkıntılı hale gelmiş. O açıdan bu meseleyi, gelişmiş, demokratik, kalkınmış ülkeler nasıl çözdüyse öyle çözmeyi doğru buluyorum."
 
"Herhangi bir pazarlık, böyle bunu görmemek gerekir.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Müzakere süreci devam ediyor. Bu devlet, hükümet, destekleyen partiler tarafından silah bırakma süreci olarak tanımlanıyor. Neyin karşılığında silah bırakılıyor?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
 
"Herhangi bir pazarlık, böyle bunu görmemek gerekir. Siz bir şiddet karşısında sıkışırsınız ve ondan sonra pazarlığa oturursunuz. Türkiye bugün böyle bir noktada değil. Bugün güvenlik güçlerimiz, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere gayet profesyonelce, bütün diğer güvenlik güçlerimiz büyük bir koordinasyon ve işbirliğiyle görevlerini belki bütün dönemlerden çok daha iyi şekilde yapmaktadırlar. Ama biz hem vicdanımıza hem de Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltme arzumuzdan dolayı, böyle bir anlayışı da görünce o zaman bu ortam ortaya çıkmaktadır."
 
"Böyle bir anlayış İmralı'da neden ortaya çıktı" sorusunu ise Gül, "Bizim şimdi bu konudaki demokratik standartlarımızı yükseltme dediğimde, bunlar anayasa çerçevesi içerisinde olabilir, kanunlarla olabilir, bunlar yerel yönetimler çerçevesinde olabilir, bunlar kültürel bazda olabilir. Ama bütün bunlar Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hiçbir şekilde zaafa uğratmayacak çerçeve içerisinde olabilir" diye yanıtladı. 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.