'Çok yakında terör örgütü kıpırdayamaz hale getirilecektir'

'Çok yakında terör örgütü kıpırdayamaz hale getirilecektir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını anlamak istemeyenler için Zeytin Dalı Operasyonu açık bir ikaz, fiili bir örnek olmuştur. Çok yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale getirilecek." dedi

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen "121. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmaya, "Zeytin Dalı Operasyonunu yürüten kahraman askerlerimize yüce Allah'tan muvaffakiyetler diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum." diyerek başladı.

"Ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur"
TSK, Afrin'de terör örgütü hedeflerini vuruyor Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çok yakında terör örgütü kıpırdayamaz hale getirilecektir ÖSO komutanlarından İsmail Neddef: PKK'nın DEAŞ'tan hiç farkı yok 'Zeytin Dalı' ile teröristlerden temizlenen köylerine döndüler Afrin milli silahlarla teröristlere dar ediliyor Türkmen 'Akıncı'lar Afrin'de TSK'ye destek vermek istiyor PYD/PKK, DEAŞ'tan kaçanları Afrin'e parayla almış 'Bu yaptığın bir askerimiz için değil tüm ordumuza yeter' Demircan, Zeytin Dalı Harekatı'nda yaralanan askerleri ziyaret etti Sesiyle hayat verdiği toprağını silahıyla savunuyor Mehmetçik'e destek 'engel' tanımıyor Analiz - Özgür Suriye Ordusu’na karşı kirli kampanya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekat merkezinde görev yapan askerlerin ve sahadaki birliklerin morallerinin en üst düzeyde olduğunu görmenin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "Zor bir coğrafyada ve çok kötü hava şartlarında icra edilen operasyonumuzda en küçük bir aksaklık olmadığını, bir sıkıntı olmadığını bizzat yerinde görmekten ayrıca memnuniyet duydum. Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını anlamak istemeyenler için Zeytin Dalı Operasyonu açık bir ikaz, fiili bir örnek olmuştur." dedi.

Güya Türkiye'ye karşı yıllardır hazırlanmış 90 santimlik betonla kaplı sığınakları, kazılmış tünelleri, kurulmuş tuzakları birer birer imha ederek kararlı ve aynı zamanda güvenli bir şekilde ilerlenildiğine işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Çok yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale Allah'ın izniyle getirilecektir. Tabi terör örgütünün ve onlara akıl verenlerin alçaklıkları sınır tanımıyor. Türk ordusunun karşısına kendileri çıkmaya yürekleri el vermeyenler, çocukları ve kadınları öne atarak, yerleşim yerlerindeki operasyonlarımızı yavaşlatmaya çalışıyorlar.

Bölücü terör örgütünün, 'çocuk, kadın, yaşlı' demeden kendisine karşı çıkan, herkesi katleden bir cani güruhu olduğunu biliyoruz. Ama hamdolsun bizim milletimizin ve ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur, kadın kanı, masum kanı yoktur, hiçbir zaman da olmayacaktır. Bunlar kadim dönemlerden beri, Türk askerinin kati kurallarıdır. Ecdadımızdan ve inancımızdan tevarüs ettiğimiz bu ahlakı gelecek, nesillere de aynı şekilde aktaracağız."

"Afrin'deki operasyon, sadece terör örgütlerine, teröristlere yöneliktir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin şu anda bir bütün, birlik ve beraberlik içinde olduğunun altını çizerek, anaların hepsinin dualarıyla yemekler hazırladıklarını ve cepheye gönderdiklerini dile getirdi.

"Beklenen gündü bugün ve beklenen gün hamdolsun geldi, çattı." ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Süreç kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum. Türkiye'nin, Afrin'deki operasyonu sadece ve sadece terör örgütlerine, teröristlere yöneliktir. Avrupa Parlamentosunda bu harekatı bir 'istila hareketi' olarak göstermek isteyenlere de söylüyorum, gidin önce istilanın örneklerini geçmişte Libya'da arayın, Ruanda'da, Mali'de arayın. Hangi istila hareketini kimler nasıl yapmış, oralarda arayın. Hiçbir zaman Türk milleti, Türk ordusu müstevli olarak hareket etmemiştir. Burdan da Azeri milletvekili Seyidov kardeşime özellikle teşekkür ediyorum. Oradaki dik duruşundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum."

"Sözde Tabipler Odası, sen neredeydin? Sesin çıktı mı?"
Erdoğan, sivillere ve çevreye zarar vermemek için her türlü hassasiyeti gösterdiklerine vurgu yaparak, "Hatırlarsanız bölücü terör örgütü, çukur eylemleri sırasında da kadınları, çocukları, sivil halkı kendine kalkan yapmaya çalışmıştı. Sözde Tabipler Odası, sen neredeydin? Sesin çıktı mı? 'Ya bu çukurlar niye açılıyor' diye en ufak bir şey söylediniz mi? Evler arasında tüneller açılırken neredeydiniz? 'Bu tüneller niye açılıyor' diye bir şey sordunuz mu? Güvenlik güçlerimizin, bu operasyonlarda verdikleri şehitlerin önemli bir bölümü işte sivil halka zarar vermemek için sergiledikleri titizlikten, yaptıkları fedakarlıktan kaynaklanmıştır. Bundan dolayı da asla bir pişmanlığımız yoktur." ifadelerini kullandı.

Birilerinin ısrarla "Bu operasyon kısa sürsün, sınırlı olsun" diye güya telkinde bulunduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben de o birilerine telefon görüşmelerinde özellikle söyledim. Eğer biz devlet olarak sahip olduğumuz askeri gücü hoyratça kullanmaya kalksak, tanklarımızla, toplarımızla, uçaklarımızla, helikopterlerimizle önümüze gelen her şeyi dümdüz edip geçsek, bu operasyon birkaç günlük iştir. Ama biz en az kendi askerlerimizin emniyeti kadar, karşımızdaki güçlerin kalkan olarak kullanmaktan çekinmediği masum sivillerin can ve mal güvenliğini de hesaba katıyoruz. Çünkü biz Afrin'i işgale gitmiyoruz, tam tersine orayı terör örgütlerinden temizleyerek asli sahipleri için yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz.

"Afganistan ne kadar sürdü?"
Erdoğan, her şeyin böylesine açık şekilde gözler önünde bulunduğu bir ortamda hala Türkiye'yi örtülü veya aleni tenkitlerle hatta tehditlerle yolundan döndürmeye çalışanların, saflarını terör örgütünün yanı olarak belirlediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Daha 7 gün oldu. Afganistan ne kadar sürdü? Yaklaşık 20 yıl. Irak ne kadar sürdü? Yaklaşık 18 yıl, hala oradasınız. Libya, Mali, Ruanda, buralar ne kadar sürdü? Bize bu aklı verenler biraz da kendileri kullansalar ne olur? Suriye'de diğer güçlerin yürüttüğü operasyonlar için 'Bir an önce tamamlansın.' çağrısı, hakikaten 'Ya bu insanlar ne kadar gülünç.' der hale getiriyor bizi. Peki iş Türkiye'ye gelince acaba bu acelecilik nereden çıkıyor? Eğer hepimizin ortak meselesi terörle mücadele ise bu konuda Türkiye'nin engellenmeye çalışılması değil, desteklenmesi gerekmez mi? AB, siz PKK'yı terör örgütü ilan etmediniz mi? Şu anda o kadar akıl tutulması var ki bunlarda, bir taraftan PYD'yi, YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmeye başladılar, sağdan soldan. Kendilerine bütün belgeleri, bilgileri her şeyi veriyoruz fakat bir taraftan da silahlar gene onlara akıtılıyor. E bu ne menem iştir? Bir taraftan 'PKK terör örgütüdür.' diyeceksin, kendi vatandaşlarınız kollarda kokartlar, hatta en büyük üzüntümüz, Amerika'nın bayraklarıyla bu terör örgütleri, bu bölgede şu anda cirit atıyorlar. Bunu neyle izah edeceğiz? Sayın Başkan bize diyor ki 'Bizi bu kadar eleştirmeyin.' Tamam ama biz stratejik ortak olduğumuza göre bir stratejik ortak, stratejik ortağına böyle bir şeyi nasıl yapar?"

"Münbiç'in gerçek sahipleri oradaki Arap kardeşlerimizdir"
Erdoğan, dün Fırat Kalkanı bölgesinde olduklarını hatırlatarak, şu anda İdlib'de geçici kontrol noktaları oluşturmaya devam ettiklerini vurguladı.

Afrin'deki operasyonun bugün yedinci gününe girdiğini aktaran Erdoğan, "Zeytin Dalı operasyonumuzu hedeflerine ulaşana kadar sürdüreceğiz. Ardından Münbiç'i, bize söz verildiği şekilde teröristlerden arındıracağız. Kimse bundan rahatsız olmasın çünkü Münbiç'in gerçek sahipleri bu teröristler değil oradaki Arap kardeşlerimizdir. Sonra da Irak sınırına kadar, hiçbir terörist bırakmayana kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

Her kim terörizme karşıysa bu mücadelede Türkiye'nin yanında olmasını istediklerini belirten Erdoğan, "Terör örgütlerini bir maşa gibi kullanarak Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, güvenliğini tehdit edenler de kendileri bilirler." dedi.

Erdoğan, Türkiye'de istiklal ve istikbali için ölmekten korkmayan, geri dönmeyi asla düşünmeden düğüne gider gibi cepheye koşan bir millet olduğuna işaret ederek, "Askerlerimizi, Mehmetlerimizi dinlediniz değil mi? Ne diyorlardı, 'Afrin'e düğüne gidiyorum', işte mesele bu. Ne diyorlardı 'Kızıl Elma'ya', hedef bu. Hepsinden öte bütün bizim askerimiz şehadete gidiyor şehadete. Bizim kutsalımız var. Onların böyle kutsalları var mı yok mu bilmem ama bizim kutsalımız var, kutsallarımız var." diye konuştu.

"Batı bunu görüyor mu?"
"Dünya, kimsenin oyuncak gibi oradan oraya savurabileceği, masumların kanı ve feryadı üzerinde kendine güvenlik ve refah imparatorluğu kurabileceği bir yer değildir." diyen Erdoğan, her gün böyle olmadığının yeni bir işaretinin ortaya çıktığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi kimsenin onuruna, haysiyetine, şerefine tecavüz etmek gibi de bir niyetimiz asla yoktur. Tek derdimiz, kendi sınır güvenliğimizi, vatandaşlarımızın emniyetini, öz kardeşlerimiz olan komşularımızın huzurunu sağlamaktır." diye konuştu.

Erdoğan, şunları ifade etti:

"Daha iki gün önce bize operasyonu ne zaman bitireceğimizin sorulduğu Suriye tarafından atılan roketler, Kilis'te tarihi bir camimize ve sokaklara düştü. Bu, bizim bir ulu mabedimiz ve namaz esnasında düşünün, iki kardeşimiz şehit oldu. Peki Batı bunu görüyor mu? Yanında çok sayıda yaralımız var, Batı bunu görüyor mu? Hayır.

Ondan önce Reyhanlı ilçemize atılan roket ülkemizde yaşayan bir Suriyeli kardeşimizi şehit etti, onlarca vatandaşımız yaralandı. Batı bunu görüyor mu? Kilis'e, Hatay'ın diğer ilçelerine, Şanlıurfa'nın ilçelerine atılan daha başka roketler, açılan ateşler var. Bize 'Operasyonu çabuk tamamlayın.' diye akıl verenlere sesleniyorum: Sizin ülkenizin şehirlerine, hemen yanı başındaki yerlerden teröristler tarafından roketler atılsa, bombalar yağdırılsa, ateşler açılsa acaba siz ne yaparsınız? Kiliselerinizin tepesine roketler düşse, içinde dua eden insanlar hayatlarını kaybetse sizin tepkiniz ne olur?"

"Sadece seyirci bunlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'da mescitlerin yakıldığına, cam-çerçeve indirildiğine, havalimanında yolculuk yapacak vatandaşların oralardaki PKK'lıların saldırılarına uğradığına dikkati çekerek, "Nerede güvenlik, emniyet güçleri? Onlar size emanet. Onların da orada güvenliğini sağlamanız gerekir. Sadece seyirci bunlar." dedi.

Erdoğan, "Evlerinde, sokaklarında, iş yerlerinde güven içinde yaşaması gereken vatandaşlarınız her gün 'Acaba bugün başıma bir roket düşer mi veya bir kurşuna hedef olur muyum?' düşüncesiyle güne başlasa ey Batı, siz nasıl bir politika izlerdiniz? Biz bunların cevabını gayet iyi biliyoruz. Bunların değil böylesine büyük saldırılar, en küçük bir terör eylemi karşısında dahi tüm hak ve özgürlükleri askıya alarak ülkelerini adeta polis devletine çevirdiklerini biz çok iyi biliyoruz. Bizi Suriye konusunda eleştiren herkesi birazcık da olsa vicdanlı olmaya, empati yapmaya, kendilerini bizim yerimize koymaya özellikle çağırıyorum. Bunu başarabilirlerse işte o zaman bizi çok daha iyi anlayacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.

Zeytin Dalı Harekatı'nda yapılan saldırılarda asker ve sivil tüm şehitlere ve vatanlarını savunurken hayatlarını kaybeden Özgür Suriye Ordusu mensuplarına Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu vesileyle Özgür Suriye Ordusu'nu terörist olarak vasıflandıran terbiyesizlere de açıkça söylüyorum, benim Mehmet'imin yanında bu mücadelenin içinde yer alan Özgür Suriye Ordusu, şahsiyetli, onurlu bir mücadelenin onlar da askerleridir, kendilerini alkışlıyorum. Özgür Suriye Ordusu mensuplarına terörist diyenler, tam aksine YPG'nin, PYD'nin, DEAŞ'ın, PKK'nın tam benzerleridir, tam kendileridir.

Tabii bu vesileyle kahraman askerlerimize bir kez daha 'Gazanız mübarek olsun.' diyorum."

Muhabir: İlkay Güder,Ayşe Şensoy,Burcu Çalık,Yıldız Nevin Gündoğmuş

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.