'Çıraklık eğitimi, zorunlu ortaöğretim kapsamına alınacak'

'Çıraklık eğitimi, zorunlu ortaöğretim kapsamına alınacak'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, mesleki eğitime ilişkin, "Uygulamalı dersleri meslek standartlarını sağlayacak seviyeye çıkartacağız. Mesleğin itibar algısını da yükselteceğiz. Nitelikli meslek eğitimi öğrencilerimize vereceğiz." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığınca,"Eğitimden üretime Sektörle İşbirliği" temasıyla düzenlenen 2. Eğitim Kongresi Antalya'da bir otelde başladı.

"Meslek eğitimini 'memleket meselesi' olarak görüyoruz"

Kongrenin açılışında konuşan Yılmaz, Bakanlığın bu dönem en öncelikli gündeminin meslek eğitimi olduğunu, meslek eğitimini "memleket meselesi" olarak gördüklerini ifade etti.

Bu nedenle 2. Eğitim Kongresi'nin temasının mesleki eğitim olarak belirlendiğini aktaran Yılmaz, mesleki ve teknik eğitimin yeterliliği ve kalitesinin ülkenin yeni yüzyıldaki yerini belirlediğini söyledi.

Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmekte takip etmekte bile güçlük çekilen bir zamanda ve kıyasıya bir ekonomik yarış içindeyken bir de ayağınıza çelme takılmaya çalışıldığı bir dönemde çağıyla rekabet eden, bilgiyi ve yüksek katma değerli ürünleri üreten ve ürettiğini ihraç etiği alanda marka olan bir Türkiye istediklerini bildiren Yılmaz, "Bunun yolu nielikli bir mesleki eğitimden geçmektedir." dedi. Milletin hedefinin çağdaş uygarlık seviyesinin üstünde çıkmak olduğunun altını çizen Yılmaz, "Bunun için eğitimi çağın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırarak, eğitimle ilgili teknolojik ve bilimsel gelişmeleri eğitim sistemimize zamanında uygulamak gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinden önce söz alan TOBB Başkan Vekili Memiş Kütükcü'nün "yeni bir reformun ihtiyaç olduğu" yönündeki sözlerini aktaran Yılmaz, "Yeni bir reform yeni bir değişiklik demektir. Dolayısıyla her gün yeni bir şey söylenmesi lazım. Dünle ilgili ne varsa geçti cancağızım. Bunun için istişareyle bu alanda ortak aklı bularak gereğini yapmayı düşünüyoruz." dedi.

"Kongrenin amacı ortak aklı bulmak"

Kongrenin amacının da ortak aklı bulmak olduğuna işaret eden Yılmaz, ülkenin mukayeseli üstünlüğünün genç ve nitelikli insan kaynağı olduğunu söyledi. Çağdaş bir mesleki eğitimle, beşeri sermayeyi daha da güçlendirip, ülkeyi güçlü, insanı zengin ve mutlu kılabileceklerini söyleyen Yılmaz, "Mesleki ve teknik eğitim bizim kültürümüze yabancı olan bir eğitim de değildir. Ahilik Kurumu, esnaf birlikleri, loncalar, aynı tür işi yapan aynı tür ürünü satan esnaf ve zanaatkarların oluşturduğu çarşılar, hanlar, arastalar, kültürümüzün meslek eğitiminden dünden bugüne gelen izleridir." diye konuştu.

Mesleki eğitimde usta-çırak ilişkisi önemine değinen Yılmaz, her üretimin de bir sonraki üretim için yeni bir tecrübe olacağını söyledi. Bugün her üretilen insansız hava aracının bir sonrakinin irtifasını yükseltmek, teknolojik üstünlüğünü daha iyi kılmak için, her üretilen füzenin, bir sonraki füzenin menzili uzatmak, etkinliğini arttırmak, hedefinin daha da hassas bulmasını sağlamayı amaçladığını dile getiren Yılmaz, üretilen her uydunun da bir sonraki uydunun çözünürlüğünü daha iyi kılmak için yapıldığını belirterek, 'Yani iki gününüzü birbirine eşit kılmayacaksınız." dedi.

"Mesleğin itibar algısını da yükselteceğiz"

Mesleki eğitimin ülkenin dört bir yanında konuşulduğunu dile getiren Yılmaz, kendilerinin de resmin tamamını görmek istediklerini dile getirdi. Söylenenlerin üç ayağı beş yukarı olduğunun altını çizen Yılmaz, "Ülkemizde vasıfsız iş gücü fazlalığı var. Sanayicinin de kalifiye eleman bulma sorunu var. İşgücü talebiyle işgücü arzı arasında bir uyumsuzluk var. Bu durum, esas itibarıyla mesleki ve teknik eğitim ile iş dünyası arasındaki kopukluğu göstermektedir. Hatta bazı alanlarda hiç olmadığını ifade etmektedir. İş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki yeterli nitelikte, çeşitlilikte ve sayıda iş gücü yetiştirilmesine de engel olmaktadır. Hepsine katılıyorum. Mesleki ve teknik eğitimde ifade edilen, teorik bilginin alındığı, esas eksikliğin beceri eğitiminde olduğudur. Biz de bu eksiklikleri gidermek için mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızı devretmeye iş gücü talep eden meslek teşekküllerine hazır olduğumuzu da ifade ettik. Bundan sonra söylemeye de devam edeceğiz. Eğitim kurumumuzun yönetimlerine temsilcilerini alabileceğimizi söyledik. Bir iletişim eksikliğimiz olmasın. Dışarıda söyleneceğine gel içeride söyle."

Uygulamalı dersleri meslek standartlarını sağlayacak seviyeye çıkartacaklarının bildiren Yılmaz, "Mesleğin itibar algısını da yükselteceğiz. Nitelikli meslek eğitimi öğrencilerimize vereceğiz." dedi. Bakan Yılmaz, mesleki eğitime yönelik çalışmayı ilgili paydaşlarla işbirliği içerisinde yürütmeye büyük önem verdiklerini vurguladı.

"Sürdürülebilir bir kalkınma için hem niteliksel hem niceliksel mesleki eğitim şart"

Sürdürülebilir bir kalkınma için hem niceliksel hem niteliksel mesleki ve eğitimin şart olduğunu dile getiren Yılmaz, mesleki eğitimin ortaöğretimdeki payının yüzde 44 olduğunu belirterek, "Bu oranı yüzde 60'a çıkarmak öncelikli hedefimizdir." diye konuştu.

2002-2003 eğitim öğretim yılında mesleki ve teknik ortaöğretimde yaklaşık 800 bin olan öğrenci sayısının 2016-2017 eğitim-öğretim yılında yaklaşık 1 milyon 750 bine çıktığını kaydeden Yılmaz, yine 60 bin olan öğretmen sayısının da 120 binin üzerinde olduğunu aktardı.

Okul sayısının da 2002-2003 eğitim öğretim yılında bin 993 iken 3 bin 266'ya yükseldiği istatistiklerini paylaşan Yılmaz, bu rakamların mesleki eğitimde alınan önemli mesafeyi gösterdiğini ifade etti. Özel sektörün arzuladığı nitelikli iş gücünü yetiştirmek hem de gençlerin istihdam edilebilirliğini sağlamak için son yıllarda mesleki ve teknik eğitimde bir çok yeni uygulamayı hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, özel sektörün katkısını arttırmak amacıyla Organize Sanayi Bölgelerindeki (OSB) açılan özel mesleki ve eğitim kurumlarına eğitim ve öğretim desteği uygulamasını başlattıklarını hatırlattı.

Büyük bir ilgi gören bu uygulamayı OSB'ler dışında açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarını kapsayacak şekilde genişlettiklerini dile getiren Yılmaz, öğrenci başına yıllık 4 bin 270 lira ile 6 bin 675 lira arasında destek sağlandığını aktardı. Türkiye genelinde 2002-2003 eğitim öğretim yılına kadar OSB'lerde 9 okul faaliyet gösterirken özel statüde okulun bulunmadığını, bugün ise OSB'lerde resmi ve özel 60 meslek lisesinde 39 bin 247 öğrencinin eğitim öğretime devam ettiğini söyledi.

Teşvik kapsamında geçen yıl öğrenim gören 16 bin 976 öğrenciye toplam 81,6 milyon Lira ödeme yapıldığını bildiren Yılmaz, bu yıl ise OSB içinde ve dışında bulunan 28 mesleki ve teknik Anadolu Lisesi'nde 18 alanda 21 bin 487 öğrencinin teşvik aldığını bildirdi. Yılmaz, "2016-2017 eğitim öğretim yılında 21 bin 487 öğrencimize öğretim yılı sonuna kadar yaklaşık 125 milyon Lira öğretim desteği ödeyeceğiz. Bu kapsamda, büyük ölçekli firmaların kendi bünyelerinde okullar açarak kendi nitelikli personelini yetiştirmesine de fırsat tanıyacağız." bilgisini paylaştı.

Müfredata meslek Ahlakı ve "Ahilik" modülü

Tematik meslek liselerinin açılmaya başladığını kaydeden Yılmaz, İstanbul'da ayakkabıcılık, kuyumculuk gibi ihtisas okulları bulunduğunu ve bu tür ihtisas okullarını Türkiye'nin dört bir tarafına yaygınlaştırmak istediklerini bildirdi.

Mesleki eğitim ile iş dünyası arasındaki bağları kuvvetlendirmek ve sektörün arzuladığı nitelikli iş gücünü yetiştirmek amacıyla "Okul Hamiliği Projesi"nin başladığını anımsatan Yılmaz, mesleki ve teknik eğitimde eğitim-sektör işbirliğini artırmak amacıyla özel-kamu kurum ve kuruluşları ile imzalanan 75 işbirliği protokolünün de uygulandığını söyledi.

Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde uygulanan öğretim programlarına değerler eğitiminin yansıtılmasını önemli bulduklarını ifade eden Yılmaz, bu nedenle 9'uncu sınıfta okutulan mesleki gelişim dersine, "Meslek Ahlakı ve Ahilik" modülünün de eklendiğini kaydetti.

Mesleki ve teknik eğitimde reform

Mesleki ve teknik eğitimde önemli bir reform için ilk adımı attıklarını ve hazırlanan kanun tasarısının TBMM Milli Eğitim Komisyonundan geçtiğini belirten Bakan Yılmaz, şu bilgileri verdi: "En kısa zamanda Genel Kurul gündemine getirmek istiyoruz. Bu tasarı yasalaşırsa, çıraklık eğitimi, zorunlu ortaöğretim kapsamına alınacaktır. İşletmelerde beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitime katılan öğrencilere ve çırak öğrencilere işletmelerce ödenen net asgari ücretin yüzde 30'unun üçte ikisi devlet tarafından karşılanacaktır. Okulda atölye eğitimine başlayan öğrenciler iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanacaktır. Staj yapan öğrencilerin işletmelerde edindikleri bilgi ve becerilerin ölçülmesi amacıyla sektör temsilcileri ile birlikte beceri sınavı yapılacaktır. Teknik eğitim fakültesi mezunlarının fark derslerini vererek mühendis unvanı kazanmaları sağlanacaktır."

Türkiye'nin petrol, doğalgaz, altın gibi zenginliklerinin bulunmadığını ifade eden Yılmaz, "Ancak ürettiği gelir bakımından dünyada ilk 20 ülke arasında. Bu bir başarı ise ki biz öyle değerlendiriyoruz, bu başarı eğitimli insanının başarısıdır. Dışarıdan biri gelip de Türkiye'yi dünyadaki ilk 20 ülke arasına sokmadı. " diye konuştu. İş dünyasının "eğitiminiz neyse ekonominiz odur" sözlerine karşılık kendisinin de "ekonominiz neyse eğitiminiz de odur" dediğini belirten Yılmaz, en gelişmiş ülkelerle eğitimi en ileri olan ülkelerin bir arada olduğunu, dolayısıyla birinin diğerinden ayrılamayacağını vurguladı.

İşsizlik rakamlarının tek başına bir ülkedeki mesleki eğitimin yetersizliğini göstermediğini de ifade eden Yılmaz, Yunanistan'da genel işsizliğin yüzde 23, genç işsizliğin yüzde 48, İspanya'da genel işsizliğin yüzde 18, genç işsizliğin yüzde 45 civarında bulunduğunu, Türkiye'de ise genç işsizliğin yüzde 20'nin altında bulunduğuna dikkati çekti. Yılmaz, "Türkiye'deki genç işsizlik oranı Fransa, Polonya, Hırvatistan dahil 15 AB ülkesinden daha iyi bir orana sahip. Buradan hareketle Türkiye meslek eğitiminde AB ülkelerinden çok daha iyi denilebilir mi?" dedi.

"Eğitimi ihmal eden her şeyi ihmal etmiştir"

"Eğitimi ihmal eden her şeyi ihmal etmiştir." diyen Bakan Yılmaz, kendilerinden önceki dönemlerde eğitime öncelik verilmediğini ve bütçeden yeteri kadar pay ayrılmadığını söyledi.

Bugün bütçede en büyük payın eğitime ayrıldığını, 2017 bütçesinde de en büyük payın yine eğitime ayrıldığını ifade eden Yılmaz, OECD ülkelerinin gayri safi milli hasılalarından eğitime ayırdıkları payın ortalama yüzde 5,2 olduğunu, Türkiye'nin de hemen hemen bu rakamı yakaladığını ve eğitime ayırdığı payın yüzde 5'e kadar çıktığını bildirdi.

Bakan Yılmaz, "Ülkemizi Cumhuriyetin 100'üncü yılında yüksek gelir grubuna taşımak istiyoruz. Bunu da ancak ve ancak kaliteli bir eğitimle yapabiliriz. Eğitimi uzun vadeli bir bakış açısıyla geleceğe yatırım olarak görüyoruz. Aydınlık bir gelecek için, yeni Türkiye'yi inşa etmek için, özgüveni yüksek, kendi medeniyet değerleriyle barışık, evrensel değerleri ve bilgiye açık bir nesil için üzerimize düşeni yerine getirmek gayretindeyiz." açıklamasında bulundu.

"Dünya çocukları yeni yüzyıla böyle hazırlanıyor."

TOBB Başkan Vekili Memiş Kütükcü, iş dünyası olarak mesleki ve teknik eğitimi ekonomiyi şekillendirecek en önemli unsur olarak gördüklerini ifade etti.

İş dünyası olarak son yıllarda mesleki eğitime daha çok odaklandıklarını, pek çok kurumla işbirliği yaparak, nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla "UMEM Beceri 10" Projesi'nin hayata geçirildiğini dile getiren Kütükcü, bu kapsamda 170 binden fazla kursiyerin eğitim aldığını ve yaklaşık 120 bin kişinin de istihdam edildiğini anlattı.

Hayatın her alanında daha az beceri gerektiren işlerin hepsinin yavaş yavaş ortadan kalktığını, artık bu işleri makinelerin yapmaya başladığını dile getiren Kütükcü, "Makineler kendi aralarında da konuşmaya başlayınca üretim sürecinin az beceri gerektiren işlerinde insanlara artık iş kalmayacak. Stok sayımını yapan makineler ile üretim yapan makine arasındaki konuşarak mal tedarik sürecini yöneten makineye kendileri siparişlerini verecekler. Sonra payap zeka dönemi de gelecek. Netice olarak vasat bir eğitimle, vasat üstü gelir elde etmek artık mümkün olmayacak. Eğitimi vasat olanın yaşamı da vasat kalacak." değerlendirmesini yaptı.

Geçen yüzyılda 21. yüzyılda diploma ve bir yabancı dil bilmenin yetmediğini, üçerine bir de makinelerle konuşabilme yeteneğine sahip olmak gerekeceğini belirten Kütükcü, "Kodlama bilgisinin makinelere dert anlatmayı bilmenin işi kavrama açısından da son derece önemli olduğunu düşünüyorum. İşte dünya çocukları yeni yüzyıla böyle hazırlanıyor." dedi.

Dünya genelinde 300 milyon Arapça konuşan insan bulunduğunu aktaran Kütükcü, "Neden Suriyeli göçmenlerin bilgisayar programlarını Arapça'ya uygulamalarını sağlamıyoruz." önerisinde bulundu.

15 ayrı panelde mesleki eğitim tartışılacak

Kongre Başkanı Prof.Dr. Oğuz Borat da mesleki ve teknik eğitimde özel sektörle iş birliği eğitimin kalitesi açısından önemli olduğunu belirtti. Mesleki ve teknik eğitimin gelişmesi açısından sanayi ile işbirliğine gidilmesi açısından önemli olduğunu ifade eden Borat, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu. İki gün devam sürecek kongrede, üç salonda 15 panel düzenlenecek. Oda başkanları, akademisyenler, gazeteciler, eğitim uzmanları, sanayici ve çok sayıda uzmanın katılacağı kongrede, "Mesleki Eğitim ve İstihdam İişkisi", "Mesleki Eğitim ve Kariyer", "Sendikalar Gözüyle Mesleki ve Teknik Eğitim", "Mesleki Yetelilikler", "Mesleki Rehberlik ve Kariyer" ve "Ahilik ve Değerler Eğitimi" konularında bildiriler sunulacak.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.