Zamanın ve zeminin sahibi gücü sonsuz Allah’tır. Zamanı o yarattığı için o zamanı düzenleme ve gece ile gündüzü, gündüz ile geceyi ince bir hesap ile döndürerek birbiri ardına getiren de O ‘dur. O’nun büyüklüğündendir ki yaptığı işlerin hikmetinden sual olunmaz. Böyle bir hikmetli işe dünya gözü ile bir fani olarak tanıklık ediyor ve 2011 yılının Ramazan Bayramı ile Zafer Bayramının aynı gün içinde 30 Ağustos günü kutlamanın derin hazzını yaşıyoruz.

Böylesine bir tevafuku, tüm insanlar bir araya gelse, güneşin ve dünyanın ve ayın hareketlerinde bir milim değil bir mikron değişiklik yapamazlar ve Müslüman –Türk Milleti için böylesine bir çifte Bayram sevinci hazırlayamazlardı.

Bu bayramın çift olmasını, Müstafi ve emekli eski genelkurmay başkanımızın internete düşen ses kaydı, bu ses kaydını kabullenen açıklamasının gölgesinde geçireceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nde okula gitmiş asgari eğitim almış her Türk vatandaşı için 30 Ağustos tarihi ayrı bir önem taşır. Çünkü bu tarihte düşmana dersi verilmiş, asil Türk milletinin istikbaldeki bağımsızlığı bu zaferle taçlanmıştır.  Bu günün bayram olması,Türk Milletinin bu bayrama sahip çıkmasından daha doğal ne olabilir.

O yüce Milletin bir ferdi olarak tüm insanlarımızın aynı duyguları paylaştığından zere kadar şüphem yok.Ancak bu iki bayramın duygusal bakımdan tefrik edilmesi,gerekiyor.

Mevlana:Aynı dili konuşanlar değil,aynı duyguları paylaşanlar daha iyi anlaşır.”der.

Cumhuriyetle yaşıt Milli Bayramlardan 30 Ağustos Bayramı yasal metinlerde organize ve koordine görevi Genel Kurmay Başkanlığına verilmiş bir Bayramdı.Tüm törensel etkinlikleri Genel Kurmay Başkanlığı tertip eder,tebrikleri o kabul eder ve resepsiyonu o makam verirdi.Taki 2011 yılı Ağustos ayına kadar.Bu ay içinde Milli Bayramlarda yapılacak Törenler yönetmeliğinde yapılan bir değişiklik ile “tebrikatı kabul etme”görevi,onuru Başkomutan sıfatıyla Genelkurmay Başkanından alınarak Cumhurbaşkanına verildi. 2011 YILI Resepsiyonu da ilk kez iptal edildi.Sembolik de olsa iyi bir iş yapıldı.Şehit Cenazelerinin ard ardına geldiği bir ortamda,anaların yüreğinde kor ateş yanarken,kadeh kaldırmaca,dans,balo müzik eğlence bu milletin sözde değil özde evlatlarından oluşan bir ordu ve onun şerefli mensuplarına zaten yakışmazdı.

Emekli Genelkurmay Başkanın açıklamaları yazılı ve görsel medyada gündem oluşturmaya devam ederken,açıklamaların kendisine ait olduğunu kabul eden sayın general sözlerinin arkasında olduğunu da eklemeyi ihmal etmemiş.Yani sayın başkan:

*Şehit cenazeleri ve ailelerini ihmal etmeyelim mutlaka katılalım,yağmasak da gürleyelim derken,

*Otuz yılı bulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin terör belası ile mücadelesindeki zaafları ilk ve en yetkili ağızdan sıralarken,

*TSK İç hizmet Kanunu 35. Maddeyi kaldırsanız ne olur kaldırmasanız ne olur,biz zaten bunun için varız derken ve CUMHURİYETİ ONU KURAN VE YAŞATAN CUMHURDAN KORUMA KOLLAMA GÖREVİ ne atıf yaparak,sözüm ona meclisi ve siyasileri iplemeyeceğini ikrar ederken,

*Mevziden silahını bırakıp kaçan birlik, unsur komutanım var derken,

*Askerlerimizi yıllardır kendi döşediğimiz mayınlarla öldürdük arkadaşlar derken,

*Bunca iş, güç içinde en önemli gündem maddeleri arasına OYAK/SOYAK /KIYAK emeklilikten bahsederek siyasilere çalım atma alıştırmalarını planlarken,

*Milletin tepesine balyoz indirmeyi planlayanların,planına değil,planı asıl sahibinden milletten gizlenememesine takıp,durumlarını TAM BİR KEPAZELİK diye açıklarken,

*Bu ve benzer planları faş edenleri HELAL SÜT EMMEMİŞLER diyerek yaftalarken…

***                             ***                             ***

Kusura bakmasınlar… Bu Ramazan Bayramını bu ve bunun gibi düşünen,tüm askerlikten anladıkları Milletin ensesinde boza pişirme,kendi kazanına yağ taşırıp,arabasını dağdan aşırma planları üzerine kurgulamış bir TSK ve onun DARBECİ generalleri İLE  benim, bizim, hepimizin, yani milletin bayramını tefrik etmek zorundayız.

Bayram birliktir, beraberliktir, esenliktir, dostluktur, paylaşma, dayanışma yardımlaşma, kucaklaşmadır. Bu sayın generallerin bayramdan anladıkları benim anladıklarım ile aynı ise mesele yok. Yok, eğer onların anladığı ise ben Ramazan Bayramımı doya doya kutlamaya devam ederim. Zafer bayramı, otuz yılda kazanamadıkları zaferin bayramı onların olsun.

• Mübarek Ramazan Bayramınızı,insan haklarının çiğnemediği,düşünce suçunun olmadığı,demokrasinin gerçekleşen ya da gerçekleşmeyen  darbe planlarıyla ırzına geçilmediği,emeğin karşılığının alındığı,TSK ‘nın plan yapmaktan güvenliğe zaman ayırdığı,milli gelirin adil dağıtıldığı,TSK harcamalarının da denetlendiği,milletin ensesinde boza pişirmek için planlar yapanların ,Yüce Türk Mahkemeleri önünde hesap verdiği,yapılan yasal ve anayasal değişiklerle yapılan ve yapılması muhtemel planların çöpe atıldığı,imf den borç alınmadan yaşanılan bir ülkenin inşa edildiği,barışın,kardeşliğin,dostluğun,egemen olduğu,hepsinden ve her şeyden önemlisi iğfal edilmiş demokraside değil ,gerçek izzetli ve iffetli bir demokratik ortamda,millet için,milletle birlikte yapılmış ve yazılmış bir SİVİL ANAYASANIN hazırlandığı bir Türkiye özlemi ile kutlar,hayatınızda sağlık,işlerinizde başarı,mutluluk ve esenlik dolu nice Bayramlar dilerim. “Bu duygularla bir gün Zafer Bayramını da kutlamak dileğiyle…Tefrikasız…Tüm millet Bir vücut..

M.METİN YAZICI

Eğitim Yöneticisi