Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, teşekkür ziyaretlerinde konuştu, hükümet kurulma süreciyle çok önemli mesajlar verdi:

- TÜRKİYE’DE BİR KORKU DAĞILMIŞTIR

- ŞİMDİ MİLLETİN VERDİĞİ MESAJI İYİ OKUMA ZAMANIDIR

- BİZ MİLLETİMİZİN VERDİĞİ MESAJI ALDIK

- ANCAK DİĞER MUHALEFET PARTİLERİNİN DE ALMASI LAZIM

- ‘ALAYINA KARŞIYIZ’ TAVRI İLE BİR YERE VARAMAYIZ

- TÜRKİYE’DE BİR EŞİK GEÇİLMİŞ, BİR BASAMAK ÇIKILMIŞTIR

- ASLA BUNDAN GERİYE DÖNÜŞ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR

- TÜRKİYE BU YENİ TABLODA; ADALET, İÇİŞLERİ, MİLLİ EĞİTİM VE DIŞİŞLERİNDEKİ TAHRİBATLARI GİDERME FIRSATINI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, parti olarak milletin 7 Haziran seçimlerinde verdiği mesajı aldıklarını belirtirken, “Millet yüzde 60 oy alan partilere bir mesaj, bir sorumluluk, görev verdi. Biz CHP olarak bu mesajı aldık. Ancak muhalefetteki diğer siyasi partilerin de bunu alıp değerlendirmesi gerekir. ‘Alayına karşıyız’ tavrıyla Türkiye bir yere varamaz. Makul bir süre için makul ve sağlam bir protokolle AKP tahribatını giderecek, bir restorasyon dönemi için bir araya gelebilmeliyiz” dedi.

Ankara 2. Bölgedeki ilçelere teşekkür gezileri kapsamında Pursaklar, Çubuk, Kalecik, Altındağ, Keçiören ve Yenimahalle’ye giden Koç, seçim gecesi ve MYK toplantısı sırasında yaptığı iki açıklama ile seçim sonrası durumun fiili ve hukuku tablosunu ortaya koyduğunu belirtirken, “Seçmen, millet sandıkta oylarıyla bir gerçeği ortaya koymuştur: AKP artık tek başına iktidar partisi değildir. Ben pişireceğim, ben toplayacağım, ben yiyeceğim dönemi bitmiştir. Her şeyi belirleyen tek adam sivil darbesine geçit verilmemiştir. Ancak muhalefete de ayrı bir görev yüklenmiştir” diye konuştu. Koç özetle şu mesajları verdi.

BİZ MESAJI ALDIK:  Milletimiz demokratik yolla, seçim sandığıyla AKP’yi iktidardan düşürmüş, AKP dışındaki üç partiye de yüzde 60 oranında oy çoğunluğu vermiştir. Biz bu yüzde 60’in içinde kendi payımıza düşen mesajı aldık, bunu değerlendiriyoruz. Sorumluluğumuzun gereğini yapmaya hazırız. Elbette halk AKP’den 13 yılın hesabının sorulmasını, yapılan yolsuzluk ve hırsızlıkların yanlarına kalmamasını ve gelir uçurumunun düzeltilmesini  talep etmiştir.

DÖRT MADDELİK TABLO ÖNÜMÜZDE DURUYOR: Seçimden yaklaşık iki saat sonra hukuku ve fiili durumun ortaya koyduğu dört maddelik tabloyu paylaştık. Nedir bunlar; birincisi tek kişinin her şeyi belirleyip yönlendirdiği dönem bitmiştir. O tek kişinin tarafsızlığını bir kenara bırakıp adına oy istediği parti sandıkta iktidarı kaybetmiştir. Üçüncüsü önümüzdeki süreçte CHP hükümet kurma seçeneklerinin önemli bir unsuru haline gelmiştir. Son olarak da parti olarak demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesi için CHP olarak sorumluluk üstlenmeye ve çözümsüzlüğün adresi olmamaya kararlıyız.

‘ALAYINA KARŞIYIZ’ TAVRI ÇÖZÜM GETİRMEZ: Millet bu sonuçlarla aynı zamanda muhalefet partilerine kampanya boyunca dile getirdiği vaatler ve ortaya koyduğu ekonomik programın uygulanması zemininin yaratılması görevi vermiştir. Bu zeminin elde edileceği bir siyasi aritmetik de vardır. Ancak ‘alayına karşıyız’, ‘içerde olmam, dışarıdan istemem’, ‘kimseyi desteklemem’ tavırlarıyla bir sonuca gidemeyiz. Makul bir süre ve sağlıklı, iyi bir protokolle AKP’nin 13 yılda yargıda, adalette, milli eğitimde, içişlerinde, dış politikada yaptığı tahribatları giderip restore edecek bir işbirliğini hayata geçirebiliriz.

TİLKİYE KÜMES VEKALETİ YOK: Elbette hırsızlık yolsuzluk yapanla bir arada olmayız, elbette uğursuzun sofrasına oturmayız. Ancak geçmişte 1995-1999 arası dönemde üzerimize yapıştırılan ve haksız yere bedel ödetilen bir konuma da düşmeyiz. Ondan ders çıkardık. CHP çözümsüzlüğün adresi olmayacaktır. Kimse unutmasın ki bu seçimde tilkiye kümes vekaleti verilmemiştir. Milletimiz, ‘üç kez oldu; ama bu kez tilkiyi kümese vekil tayin etmiyorum’ demiştir. Yeni bir iktidar, yeni bir dönem, yeni bir seçenek ortaya koyabilme tablosu vardır.

BİR EŞİK AŞILDI, ASLA GERİYE DÖNÜŞ OLMAZ: Bu yeni tabloyu iyi okumak, iyi değerlendirmek ve bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Türkiye’de bir aşama geçilmiştir; bir korku dağıtılmıştır. Bir eşik geçilmiş, bir basamak aşılmıştır. Artık asla geriye dönüş olmayacaktır. Türkiye bu yeni tabloda yargı, içişleri, milli eğitim, dışişleri gibi alanlara; TRT, RTÜK, AA gibi kurumlara çeki düzen verme; iktidarın sopası olma konumundan kurtarma şansına sahiptir ve bunu değerlendirmelidir.