CHP beyannamesinden memura tehdit çıktı

CHP beyannamesinden memura tehdit çıktı

Bugünkü yazımızda CHP tarafından kamuoyuna açıklanan 2018 yılı Seçim Beyannamesinde kamu personeline yönelik olarak dikkat çeken hususları açıklamaya çalışacağız. Garip ama partiler art arda personele yönelik iyileştirmeler getirmek için yarışırken CHP'ni

Kamu personelinin dokunulmazlıklarını kaldıracaklarmış

Garip ama CHP'nin Seçim Beyannamesinden kamu personeline yönelik adeta tehdit çıktı. Beyannamenin Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik başlıklı bölümünde: "Tüm kamu görevlilerinin yetkilerini açık bir şekilde tanımlayacağız. Kamu görevlilerini tanımlanan yetki alanlarında hesap verebilirlik ilkesi uyarınca sorumlu tutacağız. Bu doğrultuda kamu personelinin dokunulmazlıklarını kaldıracağız" ifadesine yer verildiğini görüyoruz.

Güler misiniz yoksa ağlar mısınız? Kamu personelinin hangi dokunulmazlığı var ki onu kaldıracaksınız? Eğer amacınız 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda yer alan soruşturma izni sürecini kaldırmak ise onu bilemeyiz. Bu durum ise akla ziyan bir uygulama olur.

Kaldı ki memurların yargılanma sürecini düzenleyen 4483 sayılı Kanun 1999 tarihinde Demokratik Sol Parti'nin başını çektiği koalisyon hükümeti tarafından çıkarılmış ve bu kanunla 4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat yürürlükten kaldırılmıştır. Yani Cumhuriyetin kuruluşundan beri memurlar için aynı güvenceler vardır.

Memurların yargılanmasındaki süreç nasıldır?

Memurların yargılanması 4483 sayılı Kanunda düzenlenmiş ve yaptıkları işlerin gereği bazı prosedürlerin uygulanması gerekli kılınmıştır. Bu süreç dün nasılsa bugün de aynıdır. Bu konuda memurların dokunulmaz olduğunu iddia etmek tek kelimeyle cehalettir.

Memurların soruşturma sürecini açıklarsak konu daha iyi anlaşılacaktır. Bir memurun suç işlediği yönünde re'sen ya da memura yöneltilen bir suç isnadına binaen soruşturma süreci başlatılır ve hazırlanan ön inceleme neticesinde suç işlediği kanaatine varılmışsa soruşturma izni verilerek dosya savcılığa iletilir. Şayet suç işlemediği yönünde kanaate varılmışsa soruşturma izni verilmez. Soruşturma izni verilmemesi memurun yargılanamayacağı anlamına da gelmez. Çünkü, taraflardan herhangi birisi soruşturma izni verilmesini ya da verilmemesini yargıya taşır ve yargısal makamların verdiği karara göre süreç işletilir. Yani memurun yargılanmasına karar verecek nihai makam idari yargıdır.

Hangi suçlar soruşturma iznine tabidir?

4483 sayılı Kanunda memurların ve diğer kamu görevlilerinin hangi suçlarının soruşturma izni kapsamında olduğu açıklanmıştır. Buna göre; Soruşturma süreci memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanmaktadır. Görevleri dışında işledikleri suçlarla ilgili olarak vatandaş nasıl yargılanıyorsa aynı usule göre yargılanmaktadır.

Ayrıca, Kanuna göre hangi makamların soruşturma izni vereceği de açıklanmıştır. Örneğin ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam soruşturma izni verebilirken ilde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında valiler soruşturma izni verebilmektedir.

Soruşturma izninin kapsamında neler vardır?

Soruşturma izninin kapsamında; soruşturma izni, şikayet, ihbar veya iddia konusu olaylar ile bunlara bağlı olarak ileride soruşturma sırasında ortaya çıkabilecek konular vardır.

Ayrıca, soruşturma izni sürecinin nasıl olduğu, itirazların nerelere yapılacağı, soruşturma sonucunda neler yapıldığı, unvanlarına göre memurların hangi mercilerce yargılanacağı gibi birçok husus Kanunda açıkça belirtilmiştir. Bu kanun incelendiğinde memurların dokunulmazlıklarının olduğunu hiç kimse iddia edemez. Yani her düzeydeki memura bal gibi dokunulur ve örnekleri de çoktur.

CHP, güvenceyle dokunulmazlığı biribirine karıştırmıştır

4483 sayılı Kanun bir bütün olarak incelendiğinde, memurlar ve diğer kamu görevlileri için görevleri sebebiyle işledikleri fiiller hakkında güvence sağlandığı görülür. Dokunulmazlık ise hiçbir şekilde söz konusu değildir. Yargılama sürecinin başlatılması idari olarak hiçbir şekilde engellenemez, engellemeye çalışanlar da suç işlerler. Kaldı ki son kararı verecek makam yargıdır. Beğensek de beğenmesek de yargının vereceği karara güvenmek durumundayız.

Şayet memura böyle bir güvence verilmemiş olsaydı memurlar hiçbir şekilde iş yapamaz hale gelirdi. Çünkü, memurların görevlerinin büyük bir çoğunluğu vatandaşın canını sıkabilmektedir. Örneğin bir vergi denetim elemanı işi gereği vatandaşla karşı karşıya gelebilir. Örnekler çoğaltılabilir ama konunun anlaşıldığını düşünüyoruz. İşte bu tür durumlarda memurun suç işlediği düşünülüyorsa şikayet müessesesi işletilir ve sürecin sonunda suç işlendiği düşünülüyorsa konu yargıya intikal ettirilir. Eğer memur aleyhindeki her şikayet sonucunda ön inceleme süreci başlatılmadan memur adliye köşelerinde süründürülürse hiçbir memur iş yapamaz hale getirilir ki CHP'nin de böyle bir şey isteyeceğini düşünmüyoruz.

Kamu yöneticilerinin mal beyanları kamuya açıklanacakmış

Yine seçim beyannamesinde ilginç bir açılım yapılmaya çalışılarak kamu yöneticilerinin güncel mal bildirimlerinin kamuoyunun bilgisine sunulmasının zorunlu kılınacağı ifade edilmiştir. Anlaşılan CHP, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nu yetersiz görüyor. Şov amaçlı bu tür beyanlar amaca ulaşmaktan ve gerçeklikten uzak beyanlardır.

Mal beyanı en düşük unvanlı memurdan en yüksek unvanlı memura kadar verilmek zorundadır. Mal varlığındaki artışlar da bu kapsamdadır. Kaldı ki yanlış yapan yöneticiler de olabilir, yönetici olmayanlar da. Dolayısıyla şeffaflığı yöneticilerle sınırlamak sanki sadece yöneticilerin yanlış yaptığı gibi bir sonuç çıkarır ki teorik olarak da yanlış bir çıkarımdır. Eğer CHP'nin amacı şeffaflıksa, iktidarda olduğu belediyelerdeki yöneticiler dahil bütün yöneticilerinin mal beyanlarını kamuoyunun göreceği ve ulaşacağı şekilde açıklaması gerekirdi. Kaldı ki bu konuda yasal hiçbir engel de bulunmamaktadır.

Hatta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin internet sayfasında yönetici mal beyannameleri bölümü açtırarak uygulamayı başlatabilir. Buraya CHP'nin bütün yöneticilerinin ve belediye başkanlarının mal beyannamelerini de koyabilir. Ha bu arada hakkındaki ağır iddialar nedeniyle görevden alınan Ataşehir eski Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin mal beyanını nasıl açıklayacağına da ciddi bir şekilde kafa yorması gerekecektir.

Ahmet Ünlü

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum