'Bylock'un yanlışlıkla indirilmesi mümkün değil'
AK Parti kampının ikinci gününe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Gülen örgütünün haberleşme sistemi ByLock'la ilgili verdiği bilgiler dikkat çekti. Soylu'nun "ByLock sulandırılıyor, bu sistemin yanlışlıkla falan indirilmesi mümkün değil" dediği öğrenild
AK Parti kampının son gününde milletvekillerinin soru yönelttiği konulardan biri Fetullah Gülen örgütü üyeleri tarafından haberleşme için kullanılan ByLock sistemi oldu. Bu konudaki soruları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yanıtladı ve "ByLock konusu sulandırılmaya çalışılıyor. Bu sistemin yanlışlıkla indirilmesi falan söz konusu değil" dedi.
Soylu, ByLock'un dünyada başka bir ülkede kullanılan bir sistem olmadığını söyleyerek özetle şu bilgileri verdi:
"17 - 25 Aralık sürecinden sonra bu sistemin tespiti yapıldı. Sistemin ya kendileri tarafından yazıldığını ya da birilerine yazdırıldığını düşünüyoruz. Bu konuda çalışmalar sürüyor. Biz (İçişleri Bakanlığı), Adalet Bakanlığı ve İstihbarat birlikte bir çalışma yaptık. Bununla ilgili tespitlerimiz var. İnternet tabanlı ya da internet üzerinden indirilen bir program. Biz burada haberleşmenin takibini yapıyoruz.
Tespitlerimize göre örgüt bu sistemi Eylül 2014'e kadar kullandı. Daha sonra kendilerinin izlendiği şüphesiyle Türkiye üzerinden değil, dünyada VPN üzerinden kullanmaya başlıyorlar. Bu öyle bir program ki bunu öyle herhangi birisinin indirip kullanması mümkün değil. Yani yanlışlıkla telefonuma indirilmiş falan bunlar doğru değil, çünkü böyle olması mümkün değil.
Bu sistem üzerinden dosya paylaşımı, görsel ve işitsel haberleşme yapılıyor. İlk önce 18 bin kullanıcı tespit ediliyor. Buna birinci ByLock diyoruz. İkincisinde ise 40 bin kullanıcı tespiti var. Ancak 2. ByLock dediğimiz olayda operatörden kaynaklanan bir endişe sebebiyle bu 40 bin rakamı şu anda tekrar gözden geçiriliyor."
'Net açıklama yapılsın'
Al Jazeera'nin toplantıya katılan isimlerden edindiği bilgiye göre, bazı milletvekilleri toplantıda söz alarak 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili değerlendirme yaptı.
Bazı milletvekilleri basın yayın organlarında "AK Parti içinde FETÖ'cü olduğu, bazı bakanların ByLock kullandığı" yönünde sık sık haberler olduğunu belirterek, partiden bu konuda kesin bir açıklama gelmemesinin rahatsızlık yarattığını söyledi. Bunun üzerine Başbakan Binali Yıldırım toplantının kapanışında yaptığı konuşmada net bir ifadeyle, "Hiçbir bakanımızda ByLock yok" açıklamasını yaptı.
'Bir arkadaşımızdan fedakarlık bekliyoruz'
Bu arada bazı milletvekillerinin de kardeşinin darbeci askerler arasında olduğu ortaya çıkan Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'yi işaret eden sözleri oldu.
"FETÖ konusunda dikkatli olun uyarıları yapılıyor ama asıl partide yöneticilerimiz var. Bir arkadaşımızdan fedakarlık bekliyoruz. Suçlamıyoruz, yargılamıyoruz ama fedakarlık bekliyoruz. Suçun şahsiliği deniliyor. Suçun şahsiliği ayrı bir şeydir ama siyasi ahlak da ayrı bir şeydir. Suçun şahsiliği ceza yasasının konusudur. Siyasi etik gereği istifa etmelidir."
Söz alan milletvekili isim telaffuz etmedi ancak toplantıya katılanlar "fedakarlık beklenen" ismin Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, beklenen fedakarlığın da istifa olduğu sonucunu çıkardı.
Şaban Dişli'nin kardeşi Genelkurmay Başkanlığı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin 15 Temmuz da Genelkurmay Karargahı'ndaki darbe girişimini koordine eden komutanlar arasında olduğu ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı olan Mehmet Dişli'nin o gece Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulüsi Akar'ın rehin alınması sırasında etkili olduğu ve kendisine hazırlanan bildiriye imza atması telkininde bulunduğu belirtiliyor. Dişli, Akar'ın kurtarılmasından sonra helikopterle Çankaya Köşkü'ne gelişinde de yanındaki isimdi. Mehmet Dişli, suçlamaları verdiği ifadede kabul etmedi. Kardeşi AK Parti yöneticisi Şaban Dişli ise o zamandan bu yana sessizliğini koruyor. Şaban Dişli bir kere gazetecilere konuştu ve kardeşi konusunda, "Ne söylememi istersiniz, biraz benimle empati yapın" dedi. Dişli, partideki görevini bırakıp bırakmayacağı sorularına karşılık da, "Ben bu ülkenin, bu partinin, Cumhurbaşkanı'nın emrindeyim. Görevimi niye bırakayım?" demişti.
Edinilen bilgilere göre konunun devam etmesine Başbakan Yıldırım engel oldu. Yıldırım milletvekillerini uyararak, "isim kullanmayın ve birbirinize karşı kırıcı olmayın" dedi.
'Hüseyin Çelik adı niye okulda?' tepkisi
Milletvekillerinden gelen başka bir tepki ise eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'le ilgili oldu. Geçmişte Fetullah Gülen Cemaati'ne yakınlığı sık sık dile getirilen Çelik'in adı geçtiğimiz günlerde Esenyurt Belediyeai tarafından bir okula verildi. Çelik de bu törene katıldı. Milletvekilleri ise buna tepki gösterdi ve "Cumhurbaşkanı'na hakaret eden eski bir bakan adına bir belediyemiz okul açıyor. Bunu kabul edemeyiz" dedi.
Hüseyin Çelik daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştiren yazılar yazmış, "Sitem eden, kırgın olan veya zarar vermemek adına kenarda duran herkese 'sanki kunduramdan bir çivi düşmüş' muamelesi yaparsa, gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur. Bizden söylemesi" ifadelerini kullanmıştı. Bu sebeple milletvekilleri okula Çelik'in isminin verilmesine itiraz etti ve bunun "kabul edilemez olduğunu" söylediler.
AK Parti'de anayasa değişlikliği çalışması başlıyor
AK Parti kampının ikinci gününde ayrıca Anayasa ve başkanlık sistemi konusunda üç isim; Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Genel Sekter Abdülhamit Gül ve Anayasa Profesörü Burhan Kuzu sunum yaptı.
Al Jazeera'nin edindiği bilgiye göre bu konuyla ilgili olarak milletvekilleri, partinin yarı başkanlık, tam başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı seçeneklerinden hangisini gündeme getireceğini sordu. Başbakan bu konuda net yanıt verdi, "AK Parti yaparsa tam yapar, hiçbir işi yarım yapmaz" diyerek doğrudan başkanlık sistemini işaret etti.
Bu arada AK Parti'de, Kasım ayında sunulacak şekilde, başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği konusundaki teklif için çalışmaların başlatıldığı öğrenildi. Kampın ardından bu hafta Bakanlar Kurulu ve grup toplantıları yapılmayacak. Başbakan'ın "Önümüzdeki iki gün çalışacağız" dediği belirtildi.
Başbakan bakanları ve bürokratlarını uyardı
Başbakan Yıldırım toplantının en sonunda kısa bir değerlendirme yaptı. Bu bölümde de özellikle milletvekillerinden gelen genel bir şikayete dikkat çekti. Milletvekillerinin özellikle bürokratlarla görüşemedikleri şeklinde şikayetlerde bulunduğunu belirten Yıldırım, "Bürokrat, milletvekilinin telefonuna çıkmamak gibi bir aymazlık yapamaz. Eğer böyle bir şey oluyorsa bunun sorumlusu benim bakan arkadaşlarımdır" dedi.
Başbakan'ın şöyle konuştuğu öğrenildi:
"Milletvekilinin de seçmenin de telefonuna çıkılacak. Sorunlar dinlenilecek, çözüm üretilecek. Bürokrasi, siyasetin sahadan geri bildirimini almak ve bunun gereğini yapmak durumundadır. Milletvekili arkadaşlarımıza da şunu söyleyeceğim; tercihen bürokratlarla da çok fazla muhatap olmanın gereği yok. Bizim bakanlarımız, bakan yardımcısı arkadaşlarımız var. Bakan yardımcıları bizim içimizden gelen, sahayı bilen insanlar. Onlarla görüşün. Eğer iletişim kopukluğu oluyorsa da bu durumdan beni haberdar edin."
Kaynak: Didem Özel Tümer/ Al Jazeera
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.