* DERYA ERBAKAN: Orta öğrenimini gördüğü İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitiren Erbakan’a arkadaşları tarafından “Derya Erbakan” lakabı takıldı. Üniversiteye sınavsız girmeyi hak kazanmasına rağmen sınava girdi ve üniversiteye ikinci sınıftan başladı. Yüksek öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde sürdüren Erbakan, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile de aynı sınıfta okudu. Üniversitede öğrencilerin namaz kılmaları için mescid açılmasında öncülük etti. İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nden mezun olan Erbakan, Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü’nde asistan oldu. Daha sonra ilmi araştırmalar yapmak için Almanya’ya giderek Aachen Teknik Üniversitesi’nde Doktora yaptı. 1965’te profesör oldu ve Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı’na getirildi. 1969’da da Odalar Birliği Başkanı oldu.
* SEKRETERİ İLE EVLENDİ: Erbakan bu süreçte TOBB’ta sekreteri olan ve o dönemde başı açık Nermin Erbakan ile evlendi. Nermin Erbakan bir süre sonra çalışmayı bıraktı ve türban taktı. Milletvekili adayı olmak için Adalet Partisi’ne başvuran Erbakan, buradan veto edilince 1969 seçimlerinde Konya’dan bağımsız milletvekili olarak Meclis’e girdi. 42 yıllık siyasi hayatına partisiz başlayan Erbakan, 24 Ocak 1970’de Milli Nizam Partisi’ni kurdu ve “Milli Görüş” olarak bilinen, siyasi tarihin ana akımlarından birinin ideolojisini oluşturdu.
* 4 PARTİSİ KAPATILDI: İhtilal nedeniyle partisi kapatılınca 11 Ekim 1972’de Milli Selamet Partisi’ni (MSP) kuran Erbakan 1974’te kurulan CHP-MSP koalisyonunda Başbakan Yardımcılığı görevini üstlendi. Bu dönemde Kıbrıs Harekatı’nın yapılmasını savundu. Harekattan sonra da adanın tamamının alınmasını istedi. Başbakan Bülent Ecevit ise bu görüşe soğuk baktı. 9 aylık dönemin sonunda koalisyonunun bozulmasıyla kurulan yeni MC koalisyonunda da Başbakan Yardımcılığı yaptı. 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü MC hükümetinde de yer alan Erbakan, böylece 4 yıl süreyle iktidarı paylaştı. Okullara ahlak dersleri koydurttu. İktidar ortağı olduğu dönemde “müstehcen” olarak saydığı heykeli kaldıracağını söyleyerek yeni bir tartışma başlattı.
* BAŞBAKAN OLDU: 1978’den 12 Eylül 1980 yılına kadar muhalefette kalan Erbakan, 12 Eylül ihtilaliyle 1987 yılına kadar politikadan uzak kaldı. MSP’nin darbe sonrasında kapatılması nedeniyle, 1987’de yeniden siyasi haklarını elde ettikten sonra 1983‘te kurulan Refah Partisi’nin genel başkanlığına seçildi. 1991 ve 1995 genel seçimlerinde MHP ile ittifak yapan ve Konya’dan milletvekili seçilen Erbakan, 28 Haziran 1996’da patlama yaptı. En yüksek oyu partisinin alması üzerine Başbakan olarak RP-DYP koalisyon hükümetini kurdu. Erbakan iktidarı, 28 Şubat sürecini getirdi. Bu dönemde açılan kapatma davası sonrasında RP de kapatıldı. 5 yıl süreyle siyaset yasağı konuldu.
* KAYIP TRİLYON: Milli Görüş’ün 4. partisi FP de kapatıldı. FP’nin kapatılması Ak Parti’yi doğurdu ve bu partiden ayrılan yenilikçi grup, 2002’de iktidar oldu. Yasağının kalkmasının ardından Erbakan, 2003’te FP’nin kapatılmasının ardından kurulan SP’nin Genel Başkanı seçildi. Erbakan, “Kayıp Trilyon” davasından ötürü 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum oldu. Bu nedenle SP Genel Başkanlığı’ndan ayrıldı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedilmesinin ve Numan Kurtulmuş’un SP’den ayrılmasının ardından tekrar Genel Başkan koltuğuna oturdu.Başbakanlığı döneminde ilk denk bütçeyi yaptı, memurlara en büyük zammı verdi.

MC hükümetlerinin ortağıydı
Necmettin Erbakan’ın başında bulunduğu Milli Selamet Partisi (MSP), 1980 öncesi kurulan iki Milliyetçi Cephe (MC) hükümetinde de yer aldı. Mart 1975’te Süleyman Demirel’in başbakanlığında AP, MSP, MHP ve CGP’den oluşan 1. Milliyetçi Cephe hükümeti kuruldu. 1977 seçimlerinde de Bülent Ecevit’in liderliğindeki CHP yüzde 41 oy almasına rağmen çoğunluğu elde edemeyince, yine Demirel’in başbakanlığında, aynı dört partinin içinde bulunduğu 2. Milliyetçi Cephe hükümeti oluşturuldu. MSP yine Erbakan’ın başbakanlığında bu koalisyon içinde yer buldu. Bu koalisyonlardaki ortaklarından MHP’nin genel başkanı Alparslan Türkeş 4 Nisan 1997’de öldü. Erbakan’ın en büyük siyasi rakiplerinden Bülent Ecevit de 5 Kasım 2006’da yaşama veda etti. Erbakan’ın 1980 sonrası siyasi rakiplerinden olan eski ANAP Genel Başbakanı ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da, 17 Nisan 1993’te öldü. Erbakan da, bu üç isim gibi Ankara’da vefat etti.

Bugünün liderleri onun öğrencileri
 Necmettin Erbakan, çok sayıda ismi  siyasete kazandırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kabinede çok sayıda bakan ve Ak Partili yöneticinin yanı sıra HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Erbakan’ın saflarına katıldıktan sonra siyasette yükselen isimler oldu.

' Damga vurdu'
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın sevenleri, eski öğrencileri ve çalışma arkadaşları “Hoca”nın ardından anlamlı mesajlar yayımladı. Taziye mesajlarında şunlar kaydedildi:
* Abdullah Gül: Bilgisi, birikimi, kişiliği, tecrübesi, ilkeleri, mücadele azmi ve unutulmaz hizmetleriyle halkın sevgisini kazanmış örnek bir liderdi. Siyasette bulunduğum dönemde yakın tanıma ve uzun süre birlikte çalışma mutluluğuna eriştiğim Necmettin Erbakan, hiç şüphe yoktur ki yakın tarihimize damgasını vurmuştur.
*  Mehmet Ali Şahin: Erbakan’ın adı, aziz milletimizin hafızasından asla silinmeyecektir. Merhum Erbakan, kişiliği, mücadelesi ve geride bıraktığı eserleriyle gençlerimize örnek olacaktır.
* Recep Tayyip Erdoğan: Hizmetleriyle ve eserleriyle milletin gönlünde kendisine haklı yer edinmiş bir siyasetçiydi. Almanya seyahatimdeki bazı programları iptal ettim. Salı günü Türkiye’ye döndükten sonra cenaze merasimine katılıp programımı Belçika’da AB Komisyon Başkanı Sayın Barroso ile görüşmek suretiyle devam ettireceğim.
*  Kemal Kılıçdaroğlu: Siyaset dünyamızın çınarlarındandı. Ölümünden büyük üzüntü duydum.

* Devlet Bahçeli: Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türk siyasi hayatının mümtaz şahsiyetini anmak ve programları da iptal ederek Ankara’ya dönmek istiyoruz.
*  Süleyman Demirel: Geçen 60 yıl içinde pek çok yakınlığımız olmuştur. Son defa hastayken 7 Şubat günü Güven Hastanesi’nde kendisini ziyaret edip helalleşmiştim.
*  Bülent Arınç: Ondan çok şeyler öğrendik. Bize istikamet gösterdi, gösterdiği istikametten hiçbir zaman pişman olmadım. Siyaseti cihat olarak görürdü. Eşinin vefatından sonra çok üzülmüştü. Sevgili eşine kavuşmuş olacak.
* Tansu Çiller: Hizmet, inanç insanıydı. Aslında kendisinin hocalık yaptığı, sonra da dava arkadaşı olanlar bugün iktidarda. Son ana kadar siyasetteki varlığına ve davasına olan inancında, hiç kırık çizgisi olmadan devam eden bir kimlik ortaya koydu.
*  Abdüllatif Şener: En son görüşmemizde ittifaklar üzerine, Türk siyaset hayatında yenilik ve güçlü bir çıkışın gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdi. Arzusunu yerine getireceğiz.
*  Numan Kurtulmuş: Kendisinden çok şey öğrendik. Türkiye’yi İslam dünyasına açmaya çalışmış bir şahsiyettir. Türkiye’yi fevkalade iyi bir şekilde yönetirken nasıl alaşağı edildi, tüm dünya biliyor.
* Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz: Bıraktığı fikriyat, herkes tarafından takdir edildi.

Milliyet