"Bu referandum Kürdistan’ın inşası için sinsi bir ön çalışmadır"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Elbette bu referandum Kürdistan'ın inşa ve ihyası için sinsi bir ön çalışma, karanlık öncü hamledir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Elbette bu referandum Kürdistan'ın inşa ve ihyası için sinsi bir ön çalışma, karanlık öncü hamledir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım'ın Vietnam dönüşü uçakta gazetecilere yapmış olduğu açıklamalarla ilgili değerlendirmede bulundu. Yıldırım'ın yapmış olduğu açıklamaların yazılı ve görsel medyada bir hayli yer tuttuğunu belirten Bahçeli, "24 Ağustos 2017 Perşembe günkü basın toplantımızda, Barzani'nin 25 Eylül'deki referandumuyla ilgili tehdidi görmüş, "bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır" değerlendirmesini yapmıştım. Anlaşılan odur ki, Sayın Yıldırım bu görüş ve tavrımızdan dolayı rahatsız olmuş ve havada bize cevap verme gereği duymuştur. Sayın Başbakan aynen şöyle demiştir: "Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları tanımıyoruz. Bir devlet bize kafa tutar, egemenlik haklarımıza karşı hareket içinde olursa bizim için savaş sebebidir. Ama burada Irak'ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş sebebi olmaz." 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu'nun 3. Maddesinde savaşın tanımı yapılmış ve açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre savaş; "devletin bekasını temin etmek, milli menfaatleri sağlamak ve milli hedefleri elde etmek amacıyla, başta askeri güç olmak üzere, devletin maddi ve manevi tüm güç kaynaklarının, hiçbir sınırlamaya tabi tutulmadan kullanılmasını gerektiren silahlı mücadeledir." Aynı zamanda savaş bir milletin haysiyetini ve varlığını ortaya koyduğu en çetin imtihandır" ifadelerine yer verdi.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, bekasını yakından tehdit eden, egemenlik haklarını doğrudan hedef alan, varlık ve birliğini riske sokan her türlü eylem, hazırlık, kurgu, tertip, teşebbüs ve mütecaviz emellere karşı meşru müdafaa ve müdahale hakkını kullanmakla mükellef olduğunu kaydeden Bahçeli, "Devlet olmak bunu gerektirecektir. 25 Eylül'de Irak'ın kuzeyinde yapılması planlanan referandum milli güvenliğimiz ve devletin milletiyle bölünmez bütünlüğü açısından ertelenemez, örtülemez, geçiştirilemez tehlike ve feci sonuçlar içermektedir. Elbette bu referandum Kürdistan'ın inşa ve ihyası için sinsi bir ön çalışma, karanlık öncü hamledir. Bir defa Sayın Yıldırım'ın bunu görmesi milli bir zarurettir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin milli ve tarihi çıkarları konusunda marazi tartışma ve manasız fikir ayrılıklarının doğru olmadığına yürekten inanmaktadır. Bu itibarla Sayın Yıldırım'ın bizzat şahsımın, ülkemize yönelen tehlikelere karşı göstermiş olduğu yoruma aceleyle tepki gösterip aklınca düzeltme gereği duyması siyasi nezaket ve zarafete ters düşmüştür. Tepki gösterilmesi gereken kişiler ve hain niyetleri Erbil'dedir. Ankara'da kurulan 16 Nisan mutabakatını, 25 Eylül bahanesiyle bozmak kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Kaldı ki Peşmergenin 25 Eylül'deki referandumu, Türkiye'nin hayat ve varlık haklarını doğrudan sarsabilecek, egemenliğine meydan okuyup insan ve toprak bütünlüğünü sakatlayacak muhtemel gelişmelerle doludur. Bu ise Türkiye Cumhuriyeti için savaş sebebi sayılmalıdır" açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.