Bu kafa karışıklığına birisi son vermeli!

Bu kafa karışıklığına birisi son vermeli!

4+4+4 TBMM’den geçti. Muhtemeldir ki Çankaya’dan da onay alacak. Peki, uygulamaya ne zaman geçilir?

Her ne kadar, yeni yasa, MEB’e bir yıl sonra başlama esnekliği tanısa da, kervan yolda düzelir mantığı hâkim gelecek ve 4+4+4 dönemi, önümüzdeki öğretim yılında başlayacak...
Peki, sağlıklı bir yol haritası çizildi mi?
Görev dağılımı yapıldı mı?

Fiziki altyapı sağlandı mı?
Müfredat programı ve ders kitapları konusunda hazırlıklar başladı mı?
Evet demek çok zor. Daha da vahimi, hemen her gün, her kafadan farklı bir ses yükseliyor.

Hangisi doğru?
Sadece görevdeki öğretmenlerin değil, atama bekleyen öğretmenlerin de kafasında bin tane sonu var ve bu soruların sayısı, ilgililer açıklama yaptıkça, daha da artıyor. Uygulamanın detaylarına girmeden önce, isterseniz gelin on binlerce öğretmenin sorularına tercüman olan aşağıdaki maili birlikte okuyalım:
“Ataması yapılmamış bir Türkçe öğretmeniyim. 4+4+4 sistemiyle birlikte, 5. sınıf, ortaokul müfredatı kapsamında değerlendirilecek. Bu da yaklaşık 50 bin civarı öğretmenin norm fazlası olma durumunu yaratacak.
Sayın Ömer Dinçer önce çıktığı bir televizyon programında 5. sınıflara, sınıf öğretmenleri girecek dedi. Ama daha sonra başka bir programda, alan dersleri oluşmaya başlamışsa alan öğretmenleri yani branş hocaları girecek dedi.
Son olarak da Sayın Başbakanımız Ulusa Sesleniş konuşmasında, 5. sınıflara branş öğretmenlerinin gireceğini belirtti.
5. sınıflara, branş hocalarının girmesi demek, 50 bin kişilik sınıf öğretmeni fazlalığı demek. Tam biz bu 50 binlik norm fazlalığı nasıl değerlendirilecek diye düşünürken, bu kez de AK Parti Milletvekili Sayın Nurettin Canikli, çıktığı bir programda norm fazlası sınıf öğretmenlerini, iki üç aylık kursla branşlaştıracaklarını söyledi.
Norm fazlası bir sınıf öğretmeni, iki aylık kursla, matematik, fen ve teknoloji, Türkçe, İngilizce öğretmeni olabilecek.
Atama bekleyen ve üniversitede bu bölümleri okuyan yüz binlerce branş öğretmeni ve öğretmen adayı dururken, bu branşlara işin ehli olmayan sınıf öğretmenlerini atamak etik midir?
86 puanla bekleyen bir Türkçe ya da Matematik öğretmeni dururken, ihtiyacı bir sınıf öğretmeni ile
kapatmak vicdanlara sığar mı?
Böyle bir şey mümkünse biz neden bu alanlarda dört sene lisans eğitimi aldık. İki aylık bir kursla branş öğretmeni olunabiliyorsa bu bölümleri kaldırmaları gerekmez mi? Psikolojimiz altüst oldu. Yetkililerden net bir açıklama bekliyoruz...”

Meslek seçimi?
Ve bir profesör hocamızın sorusu:
“Yeni eğitim sisteminde (?) çocukların geleceklerini belirlemeleri daha da geriye alınıyor. 6 yaşında birinci sınıfa başlayan bir çocuk, 10-11 yaşına geldiğinde geleceğini belirleyeceği bir karara varmak zorunda.
Soru: Farik-mümeyyiz nedir?
Yanıt: Algılama ve yönlendirme yetisidir.
Eğer bir çocuk bir suça karışmışsa, TCK 31.1’e göre; bu fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamışsa çocukların cezai sorumluluğu yoktur ve ceza kovuşturması yapılmaz.
Eğer fiili işlediği sırada 13-15 yaş arasındaysa adli tıptan farik mümeyyizlik raporu istenir. Yani algılama ve yönlendirme yetisinin olup olmadığına bakılır.
Eğer farik-mümeyyiz değilse yine cezai sorumluluğu yoktur. Şimdi gelelim 4+4+4’e: Ülkemiz koşullarında ve pek çok başka ülkede olduğu gibi algılama ve yönlendirme yetisi gelişmemiş bir çocuğun 15 yaş öncesinde geleceğini temelden etkileyecek bir tercih yapmasını beklemek bizim aklımıza sığmıyor...”

Kim haklı, kim haksız?
İktidar tarafından bakıldığında, “4+4+4 kalıcı olur mu?” şeklindeki bir sorudan, daha can sıkıcı bir soru olamaz. Bir yasanın daha uygulamaya girmeden, yürümeyeceğini ve en kısa zamanda kaldırılacağını söylemek, abesle iştigal. Ama pek çok insan böyle düşünüyor ya da konuşuyorsa da, kabahat sadece onların değil!..
Elbette olup biteni izlemek için bir süre beklemek en doğru olanı ama görünen o ki gidişat, insanları rahatsız ediyor.
MEB, son aylarda kamuoyunu adeta “proje manyağı“ yaptı. Neredeyse üç, beş haftada bir yeni proje açıklıyor. Her biri de devasa projeler. Ama garip olan, yeri yerinden oynatan projelerin konuşulma ömrü, birkaç haftayı geçmiyor. Çünkü, o çok önemli projeler gidiyor, yerine çok daha önemli bir başkası geliyor.
Özetin özeti: Eğitimi, cadı kazanı haline getirenler, içeridekiler mi yoksa dışarıdakiler mi? Her iki taraf da birbirini suçluyor ve olan eğitime, öğrencilere, öğretmenlere oluyor!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

http://gundem.milliyet.com.tr/bu-kafa-karisikligina-birisi-son-vermeli-/gundem/gundemyazardetay/07.04.2012/1525015/default.htm

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.