ZONGULDAK'taki grizu faciasında ölen maden işçilerinden 26 yaşındaki Ekrem Akkaya'nın eşi 3 aylık hamile Yeter Akkaya, “Biz 4 Ocak'ta evlendik, eşim 18 Ocak'ta madende işe başladı. Biz birbirimize doymadık. Bu kader, ecel değil. Bu bir ihmal” diyerek gözyaşı döktü
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü'ne ait Karadon Yeni Servis Kuyusu'nda 17 Mayıs'ta meydana gelen grizu patlamasında 30 madenci yaşamını yitirdiği olayla ilgili soruşturmda, madenci yakınlarının iş güvenliği alınıp alınmadığı, ihmal olup olmadığına ilişkin bilgi ve duyumları olap olmadığı soruldu. Ölen madencilerden Ekrem Akkaya'nın 3 aylık hamile olan eşi Yeter Akkaya, kayınpederi Ramazan Akkaya ile birlikte Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade verdi. Maden ocağında havalandırma sisteminin çalışmadığı, iş güvenliği koşullarının yetersiz olduğu için eşinin sık sık kendisine yakındığını belirten Yeter Akkaya, şöyle dedi:
“Eşim işten geldiği zaman, 'Bize duayı fazla yap. Ben çalışırken arkada arkadaşlarım kaza geçiriyor, kimse ilgilenmiyordu. Çok sıcak oluyor. Biz üstsüz çalışıyoruz. Havalandırma çalışmıyor' diyordu. Yetkililer böyle bir ortam olduğunu bilmiyorlar mı? Ölenler için 'ecel' diyorlar. Ecel değil, kader değil, bu bir ihmal. Hem TTK'dan, hem taşeron şirket Yapıtek'ten şikayetçiyim. 3 aylık hamileyim ve doğacak çocuğum için bu davayı takip edeceğim.”
Eşi ile 4 Ocak'ta evlendiklerini, 18 Ocak'ta eşinin şirkette işe başladığını anlatan Yeter Akkaya, “Hafta sonları eve gelirdi. Bu kadar kısa sürede ne yaşadık, ne gördük. Biz birbirimize doyduk mu, doymadık. Bir şekilde bunun hesabı verilecek” dedi. Parmağındaki yüzüğü gösteren Yeter Akkaya, “Ben bu alyansı hiç çıkarmayacağım. Biz birbirimizi çok seviyorduk” diyerek gözyaşı döktü.
Yeter Akkaya ile birlikte ifade veren ölen madencilerden 56 yaşındaki Hüseyin Arslan'ın eşi Fatma Arslan ise, “Eşim, 'Havalandırma yok, gaz ölçümü yapılmıyor' derdi. İşi bırakmaya hazırlanıyordu. Allah zaman vermedi” diyerek ağladı.

AİLELER TAZMİNAT DAVASI AÇACAK
Arslan ve Akkaya ailelerinin avukatlığını üstlenen Ankara Barosu avukatlarından Ünal Demirtaş ise, dava açılması için bilirkişi heyeti raporunun beklendiğini söyledi. Ailelerin ifade sürecinin devam ettiğini belirten Demirtaş, “Aileler, ifadelerinde daha önce duydukları, bildikleri, iş güvenliğiyle ilgili aksama var mı, yok mu, onları anlatıyor. Arkasından bilirkişi raporu gelecek. Dosyanın ceza safhası bu şekilde devam edecek” dedi.
Ailelerin maddi ve manevi tazminat davası açma haklarının da bulunduğunu belirten eden Demirtaş, şunları söyledi:
“Bu yasal haklarını kullanan aileler var. Ben de vekaletini aldığım aileler adına bu hakkı kullanacağım. Tazminat boyutu, ölen işçilerimizin ücretleri, asgari ücret üzerinden bankaya yatırılıyormuş, üzerindeki kısmı da kendilerine elden veriliyormuş. Dolayısıyla resmi kayıtlarda asgari ücret gibi gözükmesine rağmen gerçekte aldıkları ücretler daha fazla. Madencilik sektörü ağır ve tehlikeli iş koludur. Asgari ücretle çalıştırılmaz. Sigorta primleri de asgari ücret üzerinden yatırılmaz. Bununla ilgili ölen işçilerin ailelerine, eşlerine, çocuklarına, maaş bağlanmış olsa da bu asgari ücret üzerinden bağlanmış durumda. Gerçek ücretleri çok çok daha fazla. Bununla ilgili SGK'nın bir çalışma yaparsa gerçek ortaya çıkacaktır.”
milliyet